Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1724
Karar No: 2021/1398
Karar Tarihi: 18.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1724 Esas 2021/1398 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1724
KARAR NO: 2021/1398
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2018/382 Esas - 2019/354 Karar
TARİHİ: 28.05.2019
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin civata, dübel gibi bağlantı elemaları ve asir malzemeler üreten, ihtal eden bir firma olduğunu, davalının davacı tarafından satılan bazı ürünlerden sipariş ettiğini, müvekkilinin sipariş edilen malları hazırlayarak davalıya teslim ettiğini, bu malların ederi kadar üç adet fatura düzenleyip davalıya tebliğ ettiğini, davalının bu üç adet faturaya TTK'nın 21. maddesinde belirtilen sekiz günlük süre içerisinde usulünce itiraz etmediğini, davalının yapılan tüm görüşmelere rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından fatura alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu icra takibine yasal süresi içinde borcu olmadığı savunmasıyla itiraz ettiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %40'ın altında olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.Davalı taraf, cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava itirazın iptali davası olup taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafça sipariş edilen malların irsaliyeli faturalara göre davalı tarafa teslim edilmiş olduğu, yaptırılan defter incelemesine göre her iki taraf defterlerinin birbirlerini teyit ederek davacının takip tarihi itibariyle 82.653,23-TL alacaklı olduğu, 13/09/2018 tarihli iade faturasının takipten sonraki tarihte olup infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, faturanın tebliğ tarihinden 30 gün sonra faiz başlangıcı hesap edileceğinden davacının takipte 3.339,34-TL faiz talep edebileceği, faiz talep miktarı gözönüne alındığında davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış olup ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan..." gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 82.623,23 TL asıl alacak, 3.339,34 TL işlemiş faiz olmak üzere 85.992,57 TL toplam alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, iade faturasının takipten sonraki tarihte olması nedeniyle ödeme mahiyetinde infaz aşamasında dikkate alınmasına, kabul edilen asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının, davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasında haksız olarak icra inkar tazminatına hükmedildiğini, çünkü davalının davacıdan aldığı malların takip öncesi döneme ait olduğunu, iade olan kısmın da bu döneme ait aynı mallar olduğunu, dolayısıyla takipten sonra iade faturası kesilmesinin eski malın iadesiyle ilgili olduğunu, iade olan miktarın önceden belli olmadığı için borcun likit sayılamayacağını, bu nedenle takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olmadığının kabulü gerektiğini, sonradan 50.001,66 TL'lik mal iade edildiğinin görüldüğünü, asıl alacak 82.653,23 TL'den bu tutarın mahsubu sonucu 32.653 TL kaldığını, ayrıca takipten sonra ihtiyati haciz dosyasına yapılan ödemelerin (3000 TL + 8.250 TL = 11..250 TL) de dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının doğru olmadığını, iade edilen fatura konusu mal miktarı itibariyle inkar tazminatı miktarının da doğru olmadığını, davacıya takip öncesi ödemeler de yapıldığı gözetildiğinde müvekkilinin iyi niyetli olduğunun kabulü gerektiğini, Son celse için verilen mazeretin reddinin de yasaya uygun olmadığını, Davacı ile olan alışveriş faturalarının ekte sunulduğunu, mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiğini, ihtiyati haciz kararının İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, bu dosyaya ödemeler yapıldığını, bunu belirttikleri halde mahkemenin bu dosyaya bakmadığını, davacı vekilinin de 07.12.2019 tarihli duruşmada takip sonrası bir kısım ödemenin yapıldığını kabul ettiğini, fakat mahkemenin bu durumu dikkate almadan karar verdiğini, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında yapılan ödemenin 3.000+8.250 =11.250 TL olduğunu, ödenen bu kısımın da dikkate alınmadığını, bu husus ile ilgili dekontların da ekte sunulduğunu, dosya numarası sundukları halde son mazeretin kabul edilmemesinin de haksız olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava faturaya dayalı alacığın tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Sunulan deliller, mutabakat belgesi ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ödemeleri dışında takip tarihinde davacıya 82.653,23 TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf da bulunmamaktadır. Davalı vekili son celse yapılan duruşma için verdiği mazeretin kabul edilmemesini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Davalı vekilinin belge ekli olmayan mazeret talebinin, davacı vekilince kabul edilmediğinin bildirildiği de gözetildiğinde, mahkemece mazeretin reddi ile yargılamaya devam edildiği anlaşıldığından, bu yöndeki davalı vekili istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacının takip tarihi itibariyle belirlenen alacak faturaya dayalı alacak olup likit olmakla, itiraza uğrayan takip tarihindeki alacak tutarı dikkate alınarak icra inkar tazminatına karar verilmesi isabetli bulunduğundan ve ayrıca davadan sonraki ödemeler icra inkar tazminatı takdirine engel olmayacağından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Davalının dava tarihinden sonra davacı alacağından mahsubu gerektiğini ileri sürdüğü iade edilen mallara ilişkin 50.001,66 TL'lik tutarın, dava tarihinden sonrasına ilişkin olduğu da gözetildiğinde, mahkeme hükmünde de işaret edildiği üzere, davadan sonraki ödeme gibi değerlendirilerek infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesi yönündeki kararı isabetlidir. Ancak davalı yanca, dava açıldıktan sonra verilen ihtiyati haciz kararı uyarınca, İstanbul ... İcra müdürlüğünün ... E sayılı dosyasına 03.08.2018 tarihli 3.000,00 TL ve 29.01.2019 tarihli 8.250,00 TL'lik ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalının bir kısım ödemeler yaptığı davacı vekilinin 07.12.2018 tarihli duruşma beyanlarından da anlaşılmaktadır. Ödeme iddiası yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Davalının bu ödeme iddiaları mahkemece dikkate alınmadan hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Davalının sunduğu belgeler ile kanıtlandığı anlaşılan bu ödemelerin dava tarihinden sonraki ödemeler olduğu da gözetildiğinde, bu ödeme tutarlarının da icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması yönünde karar verilmesi gerekirken, bu ödemeler dikkate alınmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvuru nedeni yerinde görülmüş ve hükmün bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ve yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile stanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 82.623,23 TL asıl alacak, 3.339,34 TL işlemiş faiz olmak üzere 85.992,57 TL toplam alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-13.09.2018 tarihli iade faturasının takipten ve davadan sonraki tarihte olması nedeniyle 50.001,66 TL'lik iadenin, davadan sonraki ödeme mahiyetinde infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, yine 03.08.2018 tarihli 3.000,00 TL ve 29.01.2019 tarihli 8.250,00 TL'lik davalı ödemelerin de icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, 3-Kabul edilen asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-Alınması gereken 5.874,15 TL harçtan, peşin alınan 980,01 TL'nin mahsubu ile bakiye 4.894,14 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.021,11 TL ( 35,90 TL BH, 980,01 TL PH, 5,20 TL VH ) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 800,00 TL, tebligat gideri 181,00 TL toplam 981,00 TL'nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 977,49 TL'lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihindeki asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.629,41 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 308,72 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası ilgili tarafa iadesine, 10- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına; nispi istinaf peşin karar harcının talep halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 23,65 TL posta giderleri olmak üzere toplam 144,95 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16.09.2021 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi