8. Hukuk Dairesi 2014/26062 E. , 2017/199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı .... kişi vekili, müvekkili şirketin adresinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkili şirketin ... Ticaret Odası"na kayıtlı olduğunu, haciz zaptında borçlu şirkete ait tabelaların ve bir kısım evrakların bulunduğu tespit edilmiş ise de, bu durumun mahcuz malların borçluya ait olduğunu göstermediğini, müvekkili şirketin 88 nolu parseli demirbaşlarla birlikte Nisan 2013 tarihinden itibaren iplik üretimi için kiraladığını, kiralanan yerin daha önce borçlu şirketin faaliyet gösterdiği yer olduğunu, müvekkili şirketin mahcuzları sevk irsaliyeleri ve fatura karşılığında satın aldığını, malların borçlu ile bir ilgisinin bulunmadığını iddia ederek, davann kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı ve takip borçlusu şirketler arasında fiili ve organik bir bağın bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, haciz mahallinde borçlu ve .... kişi şirketin faaliyet alanlarını ayırıcı bir sınırın olmadığı, fabrikanın her alanında borçlu ve davacı şirketin birlikte faaliyet gösterdiğinin haciz zaptından anlaşıldığı, davacı taraf haciz yapılan adresi borçludan kiraladığını iddia etmiş ve mahcuz mallara ilişkin fatura ve sevk irsaliyesi ibraz etmiş ise de, bu delillerin her zaman düzenlenebilir nitelikte belgeler olduğu, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddi ile satış bedeli olan 30.000.-TL üzerinden %... oranında tazminatın davacıdan tahsili ile davalı alacaklıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı .... kişi vekili ve davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 96 ve devamı maddelerine dayalı ....kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.
...-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HMK’nun 382. ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. ... İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun ........1992 gün ve 1991/... Esas 1992/... sayılı Kararı’nda da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
Somut olaya gelindiğinde, Mahkemece, ........2014 tarihli oturumda verilen kısa kararda davanın reddine dair hüküm kurulmuş iken, gerekçeli kararda davanın reddi ile satış bedeli olan 30.000.-TL üzerinden %... oranında tazminatın davacıdan tahsili ile davalı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. Bu şekilde kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişkiye yol açılması doğru olmadığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre de, davacı .... kişi vekili ve davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı .... kişi vekili ve davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine ....01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.