Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1404
Karar No: 2021/1391
Karar Tarihi: 18.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1404 Esas 2021/1391 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1404
KARAR NO: 2021/1391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2016/722 Esas 2018/1073 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkilinin davalı bankanın Kars şubesinden seksen adet çek yaprağı aldığını, bunların iki adedini kullandığını, yetmiş sekiz adedini kullanmadığını, kullanmadığı bu çeklerin imzasız olarak rızası hilafına elinden çıktığını, Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/658 esas sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açıldığını, keşidecinin bu davayı açma hakkı olmadığı ve zayi olan çeklerin boş olması sebebiyle çek vasfında bulunmadıkları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildiğini, davalı banka tarafından müvekkiline Beyoğlu ... Noterliğinin 17/05/2010 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek çek garanti bedelleri toplamı 39.000,00 TL'nin ödenmesinin ihtar edildiğini, bilahare davalı banka tarafından müvekkili aleyhine Kars ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı ilamsız icra takibinin başlatılarak bu bedeli talep ettiğini belirterek, bu takipten dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve banka hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafa verilen çek yapraklarından ... ve ... seri numaralı çeklerin üçüncü kişilerce bankaya ibraz edildiğini, karşılıklıklarının olmaması sebebiyle her bir çek için 470,00 TL olmak üzere toplam 940,00 TL sorumluluk bedelinin ödenmiş olduğunu, bu bedel ile diğer yetmiş sekiz adet çekin garanti bedeli toplamı 39.000,00 TL'nin depo edilmesi için davacı tarafa ihtarname gönderildiğini, sonuç alınamayınca icra takibi başlatıldığını, sözleşme gereğince davacının hesabına bloke konulduğunu, davacı tarafından haricen ödeme yapıldığı için dosyanın infazen işlemden kaldırıldığını, takibin kanuna ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava, 3167 sayılı kanunun 10. Maddesine dayalı ve İİK 72. Maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır. Davalı tarafından davacıya 80 adet boş çek yaprağı verildiği, bunların 2 adedin kullanıldığı ve bankaya ibraz edildiği, diğer çek yapraklarının bankaya iade edilmediği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacı hesabı üzerindeki blokenin devam edip etmeyeceği hususlarındadır. Bilindiği üzere sözleşme tarihinde ve bloke tarihinde yürürlükte bulunan 3167 sayılı yasanın 10. Maddesi 'Bankalara iade edilmeyen çek yapraklarının garanti riski için çek teslim alan müşterilerinin hesaplarına bloke koyma yetkisi' vermektedir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri de bu yöndedir. Davacı taraf çek yapraklarını iade etmediğini kabul ettiğine göre ve dava açılış tarihi itibariyle davalının riski devam ettiğinden 3167 sayılı Çek Kanunun 10. Maddesine göre davanın reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı bankanın Beyoğlu ... Noterliğinin 17/05/2010 tarih ve ... yevmiye numarası ile müvekkiline ihtarname keşide ettiğini, bu ihtarnamede Kars Şubesinde bulunan ... nolu hesaba bağlı olarak müvekkiline seksen adet çek yaprağı verildiği ve bunlardan ikisi için bankanın garanti tutarını ödediği ve geri kalan yetmiş sekiz adet çek yaprağı için 3167 sayılı yasanın 10. maddesi gereği ödemeyi garanti etmiş oldukları 39.000,00 TL bedelin ödenmesi hususlarının ihtar edilmiş olduğunu, Müvekkilinin, ödenen iki çek bedelini bankaya ödediğini ve bir başka bankaya teminat vermek zorunda olduğu taşınmaz üzerindeki haczi kaldırmak için ... Bankası Kars şubesi ... nolu hesaba 35.040,00 TL para yatırmak sureti ile taşınmaz üzerindeki haczi kaldırttığını, Banka'nın bu tutar üzerine bloke koymak sureti ile müvekkilini mağdur ettiğini, Bilirkişi raporundaki tespitler neticesinde bankaya başvuru yapıldığını ve müvekkilin hesabındaki bloke kaldırıldığından davanın esasının konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesi geretiğini, ancak huzurdaki davanın açılmasına davalı banka sebebiyet verdiğinden vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya tahmili gerektiğini, İlk derece mahkemesinin davanın reddine karar verdiğini ve davalı banka lehine vekalet ücretine hükmettiğini, taraflarınca bankaya birçok defa müracaat edildiği halde bankanın müvekkile geri dönüş yapılmadığını, bu sebeple huzurdaki davanın açılmasına davalı banka sebebiyet verdiğinden, her ne kadar yargılama aşamasında müvekkilin mağduriyeti giderilmiş olsa da davanın açılmasına davalı banka sebebiyet verdiğinden davanın konusuz kalması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi ve lehlerine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilip davalı banka lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi alacağın konu edildiği icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali ve davalı nezdindeki hesap üzerine davalı bankaca konulan blokenin kaldırılması taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas Kars ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının ... Bankası, borçlunun ... olduğu, 940.00 TL asıl alacak olmak üzere faiz ve gider vergisiyle birlikte 1.518,14 TL nakit toplamı ve 39.000 TL gayrinakit toplamı olmak üzere toplama 40.518,14 TL'nin takibe konu edildiği, takip sebebinin kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Takip talebinin ekindeki Beyoğlu .... Noterliğinin 14.05.2010 tarihli, ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin ... Bankası, muhatabın ... olduğu, ihtarnamenin konusunun muhatap ile ihtar eden arasındaki genel kredi sözleşmesi sebebiyle muhatap ...'ya verilen çek karnelerinin iki adedinin çek hamilleri tarafından ibrazı üzerine bankaca toplam 940.00 TL ödeme yapıldığı, ödemesi garanti edilen yetmiş sekiz adet çek yaprağı için toplam 39.000 TL'nin bankanın uhdesindeki hesaba depo edilmesini, ibraz edilen çek karneleri için bankaca ödenen 940,00 TL nakit alacağın banka hesabına işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi ihtar edilmiştir. Yine takip talebinin ekine ... Bankası A.Ş. ve ... arasındaki 50.000 TL kredi limiti dahilinde imzalanmış bulunan 16.02.2007 tarihli ''Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi'' bulunmaktadır. Dava dosyasında, icra dosyasının ekinde bulunan az yukarda bahsi geçen belgeler dışında, aynı taraflar arasında imzalanmış 15.05.2015 tarihli ''... Bankası A.Ş. Menkul Kıymetler ve Mevduat Rehin Sözleşmesi'' isimli belge bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince talimat yoluyla alınan 04/07/2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; ... ile davalı bankanın Kars şubesi arasında 16/02/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı ... adına çek hesabı açıldığı, davacı tarafından keşide edilen ... ve ... nolu çeklerin hamilleri tarafından bankaya ibraz edildiği ve banka ödemeyi garanti ettiğinden, tarihinde her bir çek için 470,00 TL olmak üzere toplamda 940,00 TL'nin ödendiği, hesabın kat edildiğinin ihtarname keşide edilmek suretiyle davalıya bildirildiği, söz konusu ihtarnamede karşılıksız çıkan iki adet çek yaprağı için hamillere ödenen 940,00 TL nakit alacağın ödenmesi, davacı uhdesinde bulunan yetmiş sekiz adet çek yaprağının iadesi veya bahsi geçen çek yaprakları için bankaca ödemesi garanti edilen toplam 39.000,00 TL tutarın davacı ... tarafından depo edilmesinin ihtar edildiği, bahsi geçen nakit ve gayri nakdi borç ödenmediğinden davacının Kars ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile 1.518.14 TL nakit ve yetmiş sekiz adet çek yaprağı için 39.000,00 TL gayri nakdi depo talebi hususunda icra takibi başlatmış olduğu, davacının nakit borcu haricen ödediği, gayri nakdi borcu banka nezdindeki hesaba depo ettiği, söz konusu hesaba bloke konulduğu ve dosyanın infaz işleminden kaldırıldığı, bankanın yeni çıkarmış olduğu 31/06/2018 tarihli 19450 sayılı genelgeye istinaden ...'nın bankaya giderek dilekçe vermek suretiyle söz konusu hesaptaki blokeyi çözdürmesinin mümkün olacağı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Alacaklı vekilinin icra dosyasına ibraz ettiği 15.05.2015 tarihli dilekçesinde, alacağın nakit kısmını tahsil ettiklerini ancak gayrinakit kısım tahsil edilmediğinden bu kısmın nakte dönüşmediğini beyan etmiştir. Eldeki istinafa konu menfi tespit davası 01.07.2016 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili yargılama aşamasında dosyaya ibraz ettiği beyan dilekçesinde; davacı çek yapraklarını iade etmediğinden aradaki sözleşme gereği banka açısından riskin devam ettiğini, blokenin kaldırılmasının ve davacı yanca yatırılmış tutarın iadesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Davacı vekili ise 06.11.2018 tarihli son celsede bilirkişi raporu doğrultusunda bankaya müracaat ederek blokeyi çözdürdüklerini, davanın esasının konusuz kaldığını, ancak yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerinin bulunduğuna dair beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesi; davacı tarafın çek yapraklarını iade etmediğini kabul ettiğini, dava açılış tarihi itibariyle davalının riski devam ettiğinden 3167 sayılı Çek Kanunun 10. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda “gayrinakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta, TTK'nın 692-693. maddeleri esas alındığından herhangi bir şekilde doldurulmadan kaybolan çeklerin çek vasfını taşımadığı anlaşılmakla, davalı banka vekilince, davacının imzalamış olduğu sözleşme ile çeklerin iade edilmemesinden kaynaklanan bankanın maddi sorumluluğundan doğacak risklerini iade etmeyi kabul ettiği bu nedenle bankanın her bir çek yaprağı için belirlenen ödeme yükümlülüğünün devam ettiği öne sürülmektedir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun az yukarıda açıklanan 3. maddesi uyarınca, davalı bankanın, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak yükümlüğü bulunmakta olup, bankanın bu yükümlülüğü taraflar arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu da dikkate alındığında; davalı banka, davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen çekler nedeniyle ödemek zorunda kalabileceği yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesini istemekte haklıdır. Dosyanın mevcut durumundan, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve çek taahhütnamesinde bankanın sorumluluk bedellerini bloke edebileceğine dair düzenlemenin yer aldığı anlaşılmakla bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda davanın açılış tarihi itibariyle davalının savunmasında haklı olduğu anlaşılmakla, yargılama giderlerinin davalıya tahmil edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunduğundan, HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi