17. Hukuk Dairesi 2015/8261 E. , 2015/11032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2015
NUMARASI : 2014/605-2015/79
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı idare, borçlu E. A.hakkında vergi borcu nedeniyle yapılan takip sırasında davalı bankaya 6183 sayılı Yasa"nın 79.maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevapta, borçlunun banka nezdinde bulunan mevduat hesabı üzerinde rehin haklarının bulunduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunduklarından 6183 sayılı Yasa"nın 67.maddesi gereğince davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine bankadaki 743.388,86 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı 3.kişi banka vekili, davacı idarenin 08.11.2012 tarihli yazısında E.A."nın vergi borcu olmadığını belirttiklerini, borçlu ile yapılan sözleşme gerğince borçlu hesabındaki mevduat üzerinde rehin haklarının olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı bankanın rehin hakkı olduğuna ilişkin yazısı 06.09.2012 tarihinde davacı idareye tebliğ edildiği, davanın ise 19.10.2012 tarihinde 6183 sayılı Yasa"nın 67.maddesindeki 15 günlük süreden sonra açıldığından bahisle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ve hüküm davacı alacaklı idare vekili tarafından temyiz edilmiş, karar Dairemizin 18.2.2014 gün ve 2014/1715-2106 sayılı ilamıyla 6183 Sayılı Kanunu"nun 67.maddesindeki 15 günlük dava açma süresinin, 3.kişinin istihkak iddiasının alacaklı tahsil
dairesine bildirim tarihinde başladığı, somut olayda davalı 3.kişi bankanın istihkak iddiasını içeren dilekçesinin 6.9.2012 tarihinde tahsil dairesi olan Başkent Vergi Dairesi kayıtlarına intikal ettiği, bunun 19.10.2012 tarihinde dava açmakla görevli Ankara Muhakemat Müdürlüğüne bildirildiği ve aynı gün davanın süresinde açıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, borçlu şirkete verilen teminat mektuplarının iade edildiği, dava konusu mevduat üzerindeki davalı banka lehine uygulanan rehin ve blokenin kaldırıldığı, davacı idarece uygulanan haciz bedelinin 11.7.2013 tarihinde davacı alacaklı İdare hesabına aktarıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer almadığına, davaya sebebiyet veren davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi banka vekilince yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 Sayılı Yasaya dayalı olarak yapılan takipteki istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Mahkemece dava konusu mevduat üzerine konulan rehin ve blokenin kaldırılması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bununla birlikte davalı 3.kişi banka ile dava dışı borçlu Emrah Arıca arasında akdedilmiş olan 16.2.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve 1.8.2012 tarihli Mevduat Rehin Sözleşmesi uyarınca, davalı bankanın borçluya ait hesaplar üzerinde rehin, takas, mahsup hakkı bulunduğunun anlaşılmasına göre davaya sebebiyet verdiğinden söz edilemez. Bu durumda davaya sebebiyet vermeyen davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün bu yönlerden 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi (banka) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendindeki "...davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinn yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 3.bendindeki "...davalıdan alınarak davacıya
verilmesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "...davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 6.bendindeki "...davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "...davacıdan alınıp davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.