9. Hukuk Dairesi 2011/54402 E. , 2014/3695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. İŞ MAHKEMESİ ( ÜSKÜDAR 1. İŞ )
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2009/642-2011/397
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 23.11.2000 tarihinde davalı işyerinde hizmetli olarak çalışmaya başladığını, 04.09.2008 tarihinde ise hiç bir haklı neden gösterilmeksizin iş akdinin davalı işverenlikçe feshedildiğini, davacıya zorla istifa dilekçesi imzalattırıldığını, davacının çalışma saatlerinin 08.00 - 19.00-21.00 arası olduğunu, en son aldığı ücretin 610,00 TL olduğunu, yemek masrafları ve yol masraflarının davalı şirketçe karşılandığını, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 04.09.2008 tarihinde okul idaresine istifa dilekçesi vererek işten ayrılmak istediğini bildirdiğini, istifası uygun görülen davacının tüm alacaklarının ödenerek iş akdinin feshedildiğini, davalı şirketin davacıya fazla mesaiye ilişkin borcu da bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Taraflar arasında iş akdinin feshi ile buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı konularında uyuşmazlık vardır.
Davacı iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ayrıca zorla istifa dilekçesi imzalattırıldığını iddia etmiştir. Davalı ise iş akdinin işçi tarafından istifa dilekçesi verilerek sona erdirildiğini, herhangi bir zorlamaya maruz bırakılmadığını savunmuştur. Davacı taraf; istifa dilekçesinin iradesi fesada uğratılarak imzalattırıldığını iddia etse de bunu ispat edememiştir. Ayrıca davacı tanıklarından A.., iş akdini davacının işlerin yoğun olması nedeni ile feshettiğini açıkça beyan etmiştir. Davalı tanıkları da davacının kendisinin ayrıldığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece; istifanın işveren tarafından düzenlenmiş olma ihtimali, davacının eğitimi, sosyal konumu, 8 yıla yakın kıdemi olması nedeni ile tazminat haklarından vazgeçmeyecek olması gibi gerekçelerle istifa dilekçesine değer verilmediği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamından davacının istifa etmek sureti ile iş akdini feshettiği anlaşılmakla kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının 02.01.2001-24.09.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı çalışma saatlerinin 08.00-21.00 saatleri arası olduğunu iddia etmiştir. Davacı tanıklarından A.., 2007 Yılı Mart ayından Kasım ayına kadar çalıştığını, diğer davacı tanığı A.. ise 2008 Yılının hangi döneminde çalıştığını net olarak beyan etmeden toplam 8 ay çalıştığını beyan etmişlerdir. Yine bu tanıklar birbiri ile uyumlu beyanlarında davacının haftanın 5 günü 08.00-20.00 saatleri arasında, Cumartesi günü ise 08.00-14.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları ise birbiri ile uyumlu beyanlarında davacının haftanın 5 günü 08.00-18.00, Cumartesi günü 08.00-14.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan davacının fazla mesai alacaklarının davacı tanıklarının beyanı doğrultusunda belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı tanıklarının davacının bir kısım çalışmasına tanık oldukları anlaşılması karşısında; bu tanıklarca bilinmeyen dönem için davalı tanıklarının beyanlarına itibarla fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekirken, tüm çalışma süresine tanık olunmayan dönem için de davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda fazla mesai alacağına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.