17. Hukuk Dairesi 2015/10403 E. , 2015/11012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2015
NUMARASI : 2014/390-2015/77
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının kabininde yolcu olarak bulunduğu davalı .... Anonim Sigorta AŞ"ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı traktöre davalı Aşkın"ın sürücüsü ve davalı Yapı Kredi Sigorta AŞ"ye sigortacısı olduğu kamyonun arkadan çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacı Kıymet"in yaralandığını, müvekkilin sakat kaldığını, tek başına işlerini göremediğini, davalı kamyon sürücüsü Aşkın"ın asli kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, işgücü kaybı, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik zararı olarak şimdilik 2.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.. K.. vekili, davalı müvekkilin adresinin Çan, davacının adresinin ise Biga olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davadan önce müvekkil tarafından davalıya toplamda 8.750,00 TL ödeyerek davacının mağdur olmaması için elinden geleni yaptığını, ödeme sonrasında davacının 28.02.2009 tarihli ibraname ile kendisini ibra ettiğini, davacının kazanç elde amacında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştr.
Davalı Yapı Kredi Sigorta AŞ vekili, davacının müvekkil sigorta şirketine başvurduğunu, açılan hasar dosyasına göre davacıya 14.345,00 TL"nin 29.05.2012 tarihinde ödendiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun kalmadığını savunmuştur.
Davalı .... Sigorta AŞ vekili, davanın zamanşaımına uğradığını, davacının davadan önce müvekil şirkete başvurmadı-
ğını, sigortalının kazada kusurlu olmadığını, tedavi giderlerinden 6111 sayılı Yasaya göre müvekkil şirketin sorumlu olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, kaza yerinin Biga/Çanakkale olduğu, davalının ikametgahının Çan, davacının ikametgahının ise Biga olduğu, davalı A.. K.. vekilince süresinde yetki itirazında bulunulduğu, HMK 7 ve 16. maddeleri gereğince mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve dosyanın karar kesinlştiğinde ve talep halinde yetkili Biga Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK."nin genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. "7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde özel yetki kuralı getirilmiş olup, “motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde hükmüne göre, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, Zorunlu ve İhtiyari Sorumluluk Sigortası yapan şirketler aleyhine de
işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde, hem bu kanun hem de HUMK’un 9. maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin son cümlesinde yer alan, “kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de dava açılabileceği” kuralı, kesin yetki kuralı olmayıp, davacıya tanınan bir seçimlik haktır.
Bir dava için birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, bu genel ve özel mahkemelerden hiç birisinde dava açmaz, yetkisiz bir mahkemede dava açarsa, o zaman seçimlik hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, trafik kazası Biga"da meydana gelmiş olup, davalı sigorta şirketlerinin ikametgahı ise, İstanbul’dur. Bu durumda davacı tarafından, 2918 Sayılı Kanun’un 110. maddesine uygun olarak davalılardan sigorta şirketinin ikametgahı mahkemesinde usulüne uygun olarak dava açılmıştır. Bu hale göre, dava yetkili mahkemede açıldığından yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.