Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/2099
Karar No: 2021/4467
Karar Tarihi: 24.03.2021

Danıştay 6. Daire 2021/2099 Esas 2021/4467 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2099
Karar No : 2021/4467

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... 0 tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem : İstanbul İli, Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir İlçeleri, İstanbul Avrupa Yakası mevkiinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları [Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezleri], Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) projesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen ... tarih ve ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" olumlu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : Temyize konu kararda; "ÇED Olumlu" kararının 17/01/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı ve buna göre anılan işlem yönünden dava açma süresinin, 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca 30 gün olduğu ve belirtilen tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı açıktır.
Bu durumda, 17/01/2020 tarihinde ilan edilen "ÇED Olumlu" kararına karşı 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde doğrudan ve en son 17/02/2020 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 16/03/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 659 sayılı KHK'nın 14. maddesinin 1. fıkrası gereği davalı idare lehine sonuçlanan bakılmakta olan davada vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmeksizin verilen Mahkeme kararının bu kısmının bozularak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ilk inceleme neticesinde Mahkeme kararının verilmesi nedeniyle davalı idare tarafından savunma dilekçesi verilmediği ve davalı idare vekilinin bakılmakta olan davada, avukatlık görevini yerine getirmediği belirtilerek, vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının temyiz edilen vekalet ücretine ilişkin kısmı bozularak, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından; İstanbul İli, Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir İlçeleri, İstanbul Avrupa Yakası mevkiinde Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları [Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezleri], Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) projesinin yapılmasının planlanması üzerine hazırlanan ÇED raporu davalı idareye sunulmuştur.
ÇED raporu hakkında ilgili kurumlardan alınan görüşler neticesinde, projeyle ilgili ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde; "Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır." hükmü yer almış, 31. maddesinin yollama yaptığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin (ç) bendinde, "idare", 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde belirtilen kamu idareleri olarak tanımlanmış; "Takip ve temsil yetkileri ile bunların kapsamı, niteliği ve kullanılması" başlıklı 6. maddesinde, idareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisinin; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara ait olduğu; idareleri vekil sıfatıyla temsile yetkili olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri ve avukatların bir listesinin, idaresince yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar dairesinde elektronik ortamda ilgili Cumhuriyet başsavcılığına, bölge idare mahkemesi başkanlıklarına, askeri savcılıklara ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığına verileceği; bu listede isimleri yer alanların, baroya kayıt ve vekaletname ibrazı gerekmeksizin idare vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini takip edebileceği kurala bağlanmış; "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında da; "Tahkim usulüne tâbi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir." kuralına yer verilmiştir.
24/11/2020 tarih ve 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret" başlıklı 7. maddesinde; "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, avukat olmasalar dahi, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk müşavirleri tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin amir hükmü uyarınca zorunlu bulunmaktadır. Ayrıca "ilgili mevzuat" ibaresinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin anlaşılması gerektiği ve davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere, üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin 02/06/2020 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği ve davalı idare tarafından savunma verilebilmesi için 15 günlük yasal sürenin yeterli olmadığı belirtilerek, ek süre talebinde bulunulduğu, Mahkemenin 08/06/2020 tarihli ara kararıyla, dava dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 02/06/2020 tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan 15 günlük yasal sürenin bitiminden itibaren cevap verme süresinin 15 gün uzatılmasına karar verildiği, bu haliyle cevap verme süresinin 02/07/2020 tarihinde sona erdiği ve davalı idarenin hukuk birimi amiri (hukuk hizmetleri genel müdürü) tarafından verilen ve 18/06/2020 tarihinde Mahkemenin kaydına giren savunma dilekçesi ile davaya hukuki katkıda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyiz edilen vekalet ücretine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyiz edilen vekalet ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2(i) maddesi uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Davacı tarafından, Mahkeme kararı temyiz edilmeyerek, yalnızca davalı idarenin temyiz dilekçesine cevap verildiği halde, ... TL temyiz başvurma harcı ile ... TL temyiz karar harcı yatırıldığı görüldüğünden, kullanılmayan bu harçların istemi halinde davacıya iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi