Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/474
Karar No: 2021/1065
Karar Tarihi: 24.03.2021

Danıştay 13. Daire 2021/474 Esas 2021/1065 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/474
Karar No:2021/1065

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Turizm Temizlik Gıda Otomotiv İnşaat Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarece gerçekleştirilen ... ihale kayıt numaralı "Sürücüsüz Taşıt, İş Makinası ve Ekipmanları Kiralama Hizmet Alımı" ihalesi sonrasında 26/11/2020 tarihinde imzalanan sözleşmenin ifası aşamasında hile ile sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırıldığından bahisle 4735 sayılı Kanun'un 25/a ve 26. maddeleri uyarınca ihalenin feshine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işleme dayanak gösterilen 04/01/2021 tarihli inceleme raporunun ve anılan rapora olur veren ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ihalenin kesinleşmesinden sonraki aşamada, davalı idare ile imzalanan sözleşmenin uygulanması sırasında ve sözleşme hükümlerine uyulmadığından bahisle ihalenin feshi şeklinde ortaya çıkan dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karara karşı 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca kararın tebliğini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay'a temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu fesih işleminin kamu hizmetine ilişkin bir sözleşmeye ilişkin olduğu, işlemin kamu gücü kullanılarak tek yanlı olarak tesis edildiği, dolayısı ile davada idari yargının görevli olduğu, kararın sonuç kısmında bir yandan adli yargı görevli görülürken, diğer yandan 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca 15 günlük süre içinde Danıştay'a temyiz yolunun açılmış olmasının çelişkili olduğu, zira, adli yargının görevli olduğu bir uyuşmazlıkta idari yargıya özgü bir usulün tatbik edilemeyeceği, uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak ise, sözleşmenin haksız şekilde feshedildiği ve dava konusu işlemlerin iptalinin gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, uyuşmazlığın adli yargının görev alanında bulunduğu, 04/01/2021 tarihli inceleme raporu ile bu rapora ilişkin 05/01/2021 tarihli Olur'un dava edilebilir işlem mahiyetinde olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu başta olmak üzere ihale mevzuatı çerçevesinde, ihale aşamasında tesis edilen işlemlerden doğabilecek uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince, ihale safhası tamamlanıp taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı, (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, 8. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kuralları yer almıştır.
Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı, yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın hangi yargı kolunun görev alanında kaldığının tespiti uyuşmazlığın idari yargının görev alanında kaldığının anlaşılması hâlinde ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının belirlenmesi zorunludur.
2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ile, ihale sürecinde sözleşme öncesi işlemlerin ihale işlemi, dolayısıyla idari işlem olmaları nedeniyle idari yargının görev alanına girdiği, ancak, sözleşmenin imzalanmasından sonraki süreçte, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların adli yargının görev alanında kaldığı kabul edilmiş ve bu yöndeki kararlar istikrar kazanmış bulunmaktadır.
Öte yandan, ihale işlemlerine ilişkin idari usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 4. maddesinde, ihalenin, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri"; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 4. maddesinde ise, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri" ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
6545 sayılı Kanun'un 18. maddesinin gerekçesinde, "İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukuki belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır." açıklamalarına yer verilmiştir.
Kanun'un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, sözleşmenin uygulanması aşamasına ilişkin olarak, özel hukuk hükümleri çerçevesinde tesis edilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların adlî yargının görev alanında kalacağı açık olup, bu tür bir uyuşmazlıkta idarî yargıya özgü olan ivedi yargılama usûlü uygulanmak suretiyle, 15 günlük süre içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olarak karar verilmesi usûl hükümlerine aykırıdır.
Bakılan davanın, 26/11/2020 tarihinde imzalanan sözleşmenin ifası aşamasında, hile ile sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırıldığından bahisle tesis edilen işlemlerin iptali istemiyle açıldığı, uyuşmazlığın, ihale sürecinden veya somut bir ihale işleminden değil, özel hukuk hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, idari yargıda geçerli olan genel usule göre 30 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerekirken, idari yargının görev alanında olmayan ve dolayısıyla ivedi yargılama usulünün uygulanmasına imkân bulunmayan uyuşmazlıkta, ivedi yargılama usulü uygulanmak suretiyle verilen Mahkeme kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi