
Esas No: 2018/1931
Karar No: 2021/1570
Karar Tarihi: 24.03.2021
Danıştay 12. Daire 2018/1931 Esas 2021/1570 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1931
Karar No : 2021/1570
DAVACI : …'ı temsilen … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
2- … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eskişehir 1. Hava İstihkam İnşaat Tabur Komutanlığında sivil memur (teknisyen) olarak görev yapan davacının, içtimaya çıkmadığı gerekçe gösterilerek … tarih ve … sayılı kararıyla verilen uyarma disiplin cezasının ve işleme dayanak teşkil eden TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 263. maddesinin 1. fıkrasının son satırında yer alan " .... Karargâh, birlik ve kurumlarda vazifeye başlamadan evvel subay, astsubay ve sivil personelin yoklamaları yapılıp ilgili âmire bildirilir" cümlesindeki "sivil personelin" ibaresinin iptali istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …'un açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Eskişehir 1. Hava İstihkam İnşaat Tabur Komutanlığı emrinde sivil memur (Teknisyen) olarak görev yapan davacının, Destek Bölük Komutanı tarafından, 4 Aralık 2017 ve 11 Aralık 2017 tarihlerinde Pazartesi sabah içtimalarına sebepsiz olarak katılmadığının tespit edildiğinden bahisle, konuyla ilgili savunmasının istenildiği, davacının savunmasında özetle; Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği'nin 263. maddesinde içtima uygulamasının sivil memurlara yönelik uygulama olduğuna dair bir düzenlemenin bulunmadığı, sadece sivil memurların da yoklamalarının yapılarak ilgili amire bildirileceğinin belirtildiği, sivil memurların asker kişi olmadıkları, askerlik görevine ilişkin bir vazifeyi icra etmedikleri, bu yönde Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının bulunduğu, gelişen teknolojiyle sivil memurun mesaiye gelip gelmeyeceğinin belirlenebileceği, ayrıca mesaiye devamın görev alanında da tespit edilebileceği, içtimanın sivil memurun psikolojisini etkileyebileceği, birlik komutanlarınca sivil memurların can güvenliklerinin sağlanması gerektiği, kendisinin, çalışmaktan(içtima alanında bulunmaktan) sakınma hakkını kullanmak istediği, içtimaya çıkma konusunda verilen emirlerin Anayasa ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek savunmasının kabul edilmesini ve hakkında disiplin cezası verilmemesini istediği, Destek Bölük Komutanı tarafından ise savunması yeterli görülmeyerek, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinde uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılan, " Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, ... kayıtsızlık göstermek.." fiili nedeniyle dava konusu uyarma cezası ile cezalandırıldığı, söz konusu cezaya yaptığı itirazın da Disiplin Kurulu tarafından reddedildiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı Dilekçe İle Dava Açılabilecek Haller" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği belirtilmiş; aynı Kanun'un 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dava dilekçeleri üzerinde 5. madde hükümlerine uygun olup olmadıkları yönünden ilk inceleme yapılacağı kurala bağlanmış; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise, 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasında; "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmü ile bireysel işlemler ile düzenleyici işlemlerin birlikte dava konusu edilebileceği belirtilmiştir.
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun "Yoklamalar" başlıklı 55. maddesinde; insan ve hayvan mevcutlarını anlamak, bunlardan ve silah, malzeme ve eşyada bir vukuat olup olmadığı haberini almak maksadı ile kıta, karargah ve kurumlarda biri sabah, diğeri akşam, üçüncüsü de gece olmak üzere günde üç defa yoklama yapılacağı, yoklamaların şekli ve yapılış tarzının talimatnamede gösterileceği hükmü yer almıştır.
06/09/1961 tarih ve 10899 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği'nin, yoklamalarla ilgili düzenlemelerin yer aldığı 263. maddesinde de, yoklamaların, sabah, akşam ve gece yoklaması şeklinde yapılacağı kurala bağlanmış, maddenin, sabah yoklamasının düzenlendiği 1. fıkrasının son cümlesinde, "Karargah, birlik ve kurumlarda vazifeye başlamadan evvel subay, astsubay ve sivil personelin yoklamaları yapılıp ilgili amire bildirilir." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; her hafta sadece Pazartesi günleri sabah mesai başlangıcında Komutanlık bünyesinde görevli farklı statülerdeki tüm personelin katılımıyla gerçekleştirilen, tabur faaliyetlerine yönelik toplantıya iki hafta üst üste katılmadığı için davacının uyarma cezası ile cezalandırıldığı, davacının katılmadığı ve disiplin cezası ile cezalandırılmasına neden olan içtimaların, niteliği itibarıyla, dava konusu Yönetmeliğin 263. maddesinde düzenlenen "yoklama"dan farklı olduğu, bu itibarla, anılan Yönetmeliğin davacı hakkında uygulanmasına yönelik herhangi bir işlemin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bakılan uyuşmazlıkta uygulanması söz konusu olmayan; Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği'nin 263. maddesi, dava konusu bireysel işlemle birlikte dava konusu edilemeyeceğinden ve 2575 sayılı Kanunun 24. maddesinde tahdidi olarak sayılan; ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın karara bağlayacağı işlemler kapsamında bulunmayan uyarma cezasına ilişkin uyuşmazlığın çözümü görevi de 2576 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca idare mahkemelerine ait bulunduğundan; bireysel işlem için yetkili idare mahkemesinde, düzenleyici işlem için Danıştayda olmak üzere, ayrı ayrı ve davacının menfaatini hangi yönden etkilediği ve hukuka aykırılık sebepleri de gösterilerek dava açılmak üzere dava dilekçesinin reddi gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5. maddeye uygun şekilde ayrı ayrı dava açılmak üzere reddine,
2- Aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin toplamı olan …-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın yenilenmesi halinde harç alınmasına, artan posta ücretinin davacıya iadesine,
3- Aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlık yapıldığı taktirde davanın reddedileceği hususunun bildirilmesine, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
