
Esas No: 2022/923
Karar No: 2022/4213
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/923 Esas 2022/4213 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bir kişi, 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescilini istemiştir. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. Davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu kısmen kabul etmiş ve kararı değiştirerek hükmü düzeltmiştir.
Kararda, çekişmeli taşınmazlardan 863 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tesciline esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyeceği vurgulanmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin ileri sürdüğü temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek HMK’nin 353/l-b maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması gereken hallerde, hükmün tamamen yeniden kurulması gerektiği belirtilmiştir. Buna rağmen, davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, çelişkiye neden olacak şekilde İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, kararın düzeltme yapılarak onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 6292 Sayılı Kanun, 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi, HMK'nin 353/l-b.2 maddesi, HMK'nin 297 ile 359. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Yapılan Satış Sonucu Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 863 ve 865 parsel sayılı 7.425,27 ve 1.232,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 863 parsel sayılı taşınmazın ...'in; 865 parsel sayılı taşınmazın ise Ünal Karakuş'un fiili kullanımında oldukları şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 23.09.2013 tarihinde tescil edildikten sonra 863 parsel sayılı taşınmaz 16.06.2015 tarihinde ...'e; 865 parsel sayılı taşınmaz ise 16.03.2015 tarihinde Ünal Karakuş'a 6292 sayılı Kanun gereğince satılarak bu kişiler adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
Davacı ..., 25.08.2017 tarihinde, Hazine ve ...'e husumet yönelterek taşınmazların kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davacı ve davalı Hazine vekillerinin istinaf talebinin reddine, HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli ve 2017/558 Esas, 2018/374 Karar sayılı dosyasında verilen kararının kaldırılmasına, davacının davasının davalı Hazine yönünden husumetten reddine, davanın, davalı ... yönünden 865 parsel sayılı taşınmaz yönünden husumetten, 863 parsel sayılı taşınmaz yönünden esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve çekişmeli taşınmazlardan 863 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tesciline esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek, HMK.’nin 353/(1)-b maddesinde yer alan “b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesi uyarınca, davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen kabulüne karar verilerek yeniden hüküm kurulması gereken hallerde, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve hükmün tamamen yeniden kurulması gerekir. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297 ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilecektir. Keza, ilk derece mahkemesi kararı hakkında kısmen esastan red, kısmen kabul verilip, sadece kabul olunan kısım yönünden kararın kaldırıldığı hallerde, böyle bir kararın bozulması durumunda bozma sonrası davaya bakacak mahkeme konusunda da belirsizlik ortaya çıkabilecektir.
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nin 353/(l)-b.2 maddesi çerçevesinde davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu kabul edildiğine ve bu kapsamda hükmün gerekçesi değiştirilerek karar verildiğine göre, hüküm yerinde, davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli ve 2017/558 Esas, 2018/374 Karar sayılı ilamının HMK’nin 353/(l)-b.2 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilip yeniden hüküm kurulması gerekirken, davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilip, çelişkiye neden olacak şekilde İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmekle birlikte Bölge Adliye Mahkemesince tüm unsurlarıyla yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş olması karşısında bu çelişkinin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi (4.) Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2019/367 Esas, 2020/534 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan; "Davacı ve davalı Hazine vekillerinin istinaf talebinin reddine" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine; "Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.