13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11229 Karar No: 2013/21243 Karar Tarihi: 12.09.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11229 Esas 2013/21243 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı emlakçı, davalının gösterdiği daireyi satın aldıktan sonra sözleşmede yazılı komisyon ücreti ve cezai şartı ödemediğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının satıcı ile alıcıyı bir araya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmadığı ve yer göstermenin ücrete hak kazandırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak yüksek mahkeme bu kararı bozarak, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiği ve sözleşmenin geçerli olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır. Kararda HUMK’nun 440/1 maddesi de belirtilerek, karar düzeltme yolunun açık olduğu ifade edilmiştir.
13. Hukuk Dairesi 2013/11229 E. , 2013/21243 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, emlakçı olduğunu,davalının taşınmaz satın almak amacıyla 4.3.2011 tarihinde kendilerine müracaat ettiğini, davalının kendisine gösterilen Platinkent Sitesindeki daireyi beğendiğini, yazılı sözleşme yaptıklarını, davalının düşünmek için süre istediğini,daha sonra kendilerini devre dışı bırakarak 4.4.2011 tarihinde satın aldığını öğrendiklerini, davalının sözleşmede yazılı komisyon ücreti ve cezai şartı ödemediğini, başlattıkları icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek,davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacının kendisine iki adet daire gösterdiğini, Dava konusu daireyi davacının göstermediğini, sözleşmenin sonradan doldurulduğunu, arkadaşı aracılığıyla dava konusu daireyi satın aldığını, davacının dava konusu yerle ilgili yetkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı tellalın satıcı ile davalı alıcıyı bir Araya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmadığı,salt yer göstermenin ücrete hak kazandıracağına ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında 4.3.2011 tarihli “Müşteri Tanıtım Formu ve Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığı, davalının dava konusu taşınmazı 4.4.2011 tarihinde tapuda satın aldığı hususları dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar taraflar arasında da çekişmesizdir. Sözleşmede dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiği yazılı olup sözleşme geçerlidir. Bunun aksinin davalı tarafça aynı mahiyette bir delil ile ispatlanması gerekir. Tanık beyanlarına itibar edilemez. Davalı dosya kapsamıyla sözleşmenin aksini ispat edemememiştir. Öyle olunca mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının İncelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.