
Esas No: 2019/4928
Karar No: 2021/1424
Karar Tarihi: 25.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4928 Esas 2021/1424 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2019/4928
Karar No: 2021/1424
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Apartmanı Yöneticiliğini Temsilen Yönetici …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemlerin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine ilişkin kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı apartman yönetimi tarafından, işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi ve 2012/12, 2013/01-12 dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle 28.125,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı, 2014/11 dönemine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle 2.142,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı, ücret bordrosunun ibraz edilmediğinden bahisle 6.129,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi işlemlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; idari para cezalarına dayanak alınan ... tarih ve … sayılı Araştırma - İnceleme Raporunun sosyal güvenlik denetmeni tarafından tanzim edildiği, apartman görevlisine ait daire zilinin çalınması üzerine yapılan incelemede ... isimli şahsın alınan beyanında 20/09/1995 tarihinden itibaren davacı apartmanın kapıcılığını yaptığını beyan ettiği, söz konusu beyanın apartmanın diğer bağımsız bölümlerinde ikamet eden kişiler tarafından verilen ifadeler ile teyit edildiği, bu durumda 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca … tarih ve … sayılı işlemle verilen 28.125,00 TL para cezası ile 2014 Kasım ayına ait asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan 2.142,00 TL para cezasında hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği, davacı tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde 03/01/2014 tarihinde apartman karar defteri ile apartman gelir - gider makbuzlarının ibraz edildiği, 24/12/2012 - 23/12/2013 dönemlerinde hizmetleri tespit edilen ...'ın ücret bordrolarının ibraz edilmemesinden dolayı 5510 sayılı Kanun'un 86. maddenin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü tam olarak yerine getirmemiş olduğundan bahisle davacıya 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin e bendinin 2 numaralı alt bendine göre 6.129,00 TL idari para cezası uygulanmış ise de, davacı bünyesinde çalıştığı hususunda usulüne uygun resmi bildirimi (normal sigortalı işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgeleri vb.) bulunmayan ve ancak yapılan inceleme neticesinde hukuki ve fiili durumu anlaşılan işçilere ait ücret ödeme bordrosunun ve ilgili defter ve belgelerin usulüne uygun düzenlenmesinin aranmasına imkân bulunmadığı, zira usulüne uygun sigorta bildirimi ve aylık pirim ve hizmet belgesi bulunmayan kişilerle ilgili ücret ödeme bordrosu ve ilgili defter ve belgelerin usulüne uygun düzenlenmemesi kaçınılmaz olup, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle … tarih ve … sayılı işlemle verilen 28.125,00 TL ve … tarih ve … sayılı işlemle verilen 2.142,00 TL'lik para cezaları yönünden davanın reddine, … tarih ve … sayılı işlemle verilen 6.129,00 TL para cezası yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; ...'ın iş akdinin 31/12/2013 tarihinde feshedildiği, 2014 yılının 11. ayı için Kuruma herhangi bir belge verilemeyeceği, yerel denetim tutanağı içeriğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ...'ın kiracı olduğu, kendisinden kira bedeli tahsil edildiği, 13 bağımsız bölümden oluşan ve doğalgazlı ısınma sistemi bulunan apartmanda kapıcı çalıştırılmadığı, idare mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; işyerine ait defter ve kayıtların yazılı olarak istenilmesine rağmen istenilen kayıtların süresinde incelemeye sunulmadığı, idare mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı apartmana ait iş yerinde kayıtdışı çalışanlar bulunduğu yolunda yapılan ihbar üzerine Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından 23/12/2013 tarihinde fiili denetim yapıldığı, denetim sonucu hazırlanan … tarih ve … sayılı araştırma inceleme raporuyla, işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi, 2012/12, 2013/01-12, 2014/11 dönemlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmediği ve ücret bordrosunun ibraz edilmediğinden bahisle davacının üç ayrı işlemle toplam 38.688,00 TL idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemlere yapılan itirazların reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tutanaklar" başlıklı 23. maddesinde, her dava dosyası için görüşmelere katılan Başkan ve üyelerin, Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenleneceği, bu tutanakların görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanıp dosyalarında saklanacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Kanun'un 31. maddesinde, elektronik işlemlerle ile ilgili olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na göndermede bulunulmuş; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinin 2. fıkrasında "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü getirilmiştir.
Anılan Kanun hükmünün göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Elektronik İşlemler" başlıklı 445. maddesinde, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin (UYAP), adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemi olduğu, dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak verilerin kaydedileceği ve saklanacağı; bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen tutanak ve belgelerin güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda hazırlanabileceği ve gönderilebileceği; güvenli elektronik imza ile oluşturulan tutanak ve belgelerin ayrıca fiziki olarak gönderilmeyeceği, belge örneği aranmayacağı hükümleri yer almıştır.
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5. maddesinin 1. fıkrasına göre de, güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğurmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili yapılan yargılama sonucu düzenlenen 29/04/2016 tarihli ıslak imzalı görüşme tutanağında kararın sonucu olarak "Ret" kararının verildiği, dosya kapağının karar bölümünde de "RET" yazıldığı, 29/04/2016 tarihli elektronik imzalı görüşme tutanağında ise kararın sonucunun "Kısmen İptal, Kısmen Ret" olarak yazıldığı, mahkeme kararının hüküm fıkrasında da "… tarih ve … sayılı işlemle verilen 28.125,00 TL ve … tarih ve … sayılı işlemle verilen 2.142,00 TL'lik para cezası yönünden davanın reddine, … tarih ve … sayılı işlemle verilen 6.129,00 TL para cezası yönünden işlemin iptaline" karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, gerekçeli karar ile görüşme tutanakları ve dosya gömleği arasındaki uyumsuzluk sebebiyle temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
