Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2111
Karar No: 2021/621
Karar Tarihi: 29.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2111 Esas 2021/621 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2111
Karar No : 2021/621

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2-… Bakanlığı
VEKİLİ: Av….

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2017/4516, K:2019/11277 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/05/2016 tarih ve 2016/8857 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kabul edilen ve 01/06/2016 tarih ve 29729 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Ilısu Barajı ve Hes Projesinin Yapımından Etkilenen Ailelerin Yeni Yerleşim Alanlarına Nakilleri, Hak Sahiplikleri ve Borçlandırılmalarına İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar"ın 1 ve 2. maddelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2017/4516, K:2019/11277 sayılı kararıyla;
5543 sayılı İskan Kanunu'nun 1, 2, 12, 15 ve 17. maddelerine yer verildikten sonra,
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek,
Dava konusu edilen Karar'ın iptali istenen 1. maddesinde yer alan "Kamulaştırma sahasında taşınmazı bulunan ailelerin" ibaresinin "müracaatta bulunan ailelerin" şeklinde değiştirildiği, hak sahipliğinin tespiti için ilan tarihinden itibaren toplam 30 gün içerisinde müracatta bulunulması gerektiği, iskan edilecek hak sahiplerine ticari faaliyetlerine uygun şekilde yeni iş yerlerinin borçlandırılarak verilebileceği, 2. maddesinde ise; arsa bedeli tanımına yer verildiği, az hak sahibi çıkması halinde kalan yapıların Hazineye devredileceğine dair düzenlemenin yer aldığı,
Normlar hiyerarşisine göre, anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemelerin; bir kanun hükmüne dayalı olarak, bu kanun hükümlerine açıklık getirilmesi ve uygulamaya geçirilmesi amacıyla hazırlandığı,
Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenlemenin soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içerdiği, anılan sistemde, bir üst norm bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşımakta iken, bir alt normun daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçlamak istediğini ortaya koyduğu,
Hukuk devletinin ön koşullarından biri olan hukuk güvenliği ilkesiyle; kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı, hukuk güvenliği ilkesinin, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinden devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınması gerektiğini ifade ettiği,
Nitekim, Anayasa Mahkemesinin de çeşitli kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletini; "insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet" şeklinde tanımladığı,
Her ne kadar, davacı tarafından; Ilısu Barajı ve HES Projesinin yapımından etkilenen ailelerin yeni yerleşim alanlarına nakilleri, hak sahiplikleri ve borçlandırılma esaslarının, 30/05/2016 tarih ve 2016/8857 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla düzenlenemeyeceği, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının normlar hiyerarşisine aykırılık teşkil ettiği, düzenlemeyle eşitlik ve hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmekte ise de, anılan Bakanlar Kurulu kararının amaç ve kapsamının; Ilısu Barajı ve HES Projesinin yapımından etkilenen ailelerin yeni yerleşim alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve boçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslarla, ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarının görev, yetki ve sorumluluklarıyla ilgili usûl ve esasları belirlemek olduğu,
Ayrıca, 5543 sayılı İskan Kanunu'na 2014 yılında eklenen Geçici 8. maddesiyle Bakanlar Kuruluna verilen; Ilısu HES Projesi yapımından etkilenen ailelerin, yeni Hasankeyf yerleşim alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi yönündeki yetkiye dayanılarak tesis edilen dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, mülkiyet edinme ilkelerinin kanun yerine dava konusu kararla düzenlenmesinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı, düzenleyici işlemin soyut ve öngörülebilirlik ilkesine aykırı olduğu, temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 04/12/2019 tarih ve E:2017/4516, K:2019/11277 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 29/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi