
Esas No: 2019/4935
Karar No: 2021/1447
Karar Tarihi: 29.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4935 Esas 2021/1447 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4935
Karar No : 2021/1447
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN_ KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun'un 8. maddesinde öngörülen sigortalı işe giriş bildirgesinin sigortalının çalışmaya başladığı tarihten önce Kuruma verilmemesi, 9. maddesinde öngörülen sigortalı işten ayrılış bildirgesinin anılan maddede belirtilen 10 günlük süre içinde Kuruma verilmemesi, 11. maddesinde öngörülen işyeri bildirgesinin en geç sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihte kuruma verilmemesi ve 86. maddesinde öngörülen 2014/7 - 2015/7 dönemine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin anılan maddenin uygulanmasına ilişkin Tebliğ'de belirtilen süre içinde Kuruma verilmemesi nedeniyle toplam 35.515,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işlemine yapılan itirazın reddine dair Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezi İdari Para Cezaları Komisyonunun … tarih ve … Karar ve Esas numaralı kararının kaldırılarak anılan … tarih ve … sayılı işlemle uygulanan 35.515,00 TL idari para cezasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı adına düzenlenen idari para cezalarından işe giriş bildirgesinin verilmemesine ilişkin olanı ile yine işyeri bildirgesinin verilmemesi nedeniyle düzenlenen idari para cezasında, ...isimli işçinin davacının işyerinde çalıştığı hususunun sabit olması nedeniyle hukuka aykırılık görülmediği; adı geçen işçiye ait aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesi nedeniyle düzenlenen idari para cezasında ise, idari para cezası verilmesi işleminin, idari bir işlem olmasına rağmen idare hukukunun, ceza hukukunun temel ilkeleriyle kesiştiği bir alan olması, yani idarenin, idari nitelikte bir cezayı idari bir işlemle verdiği, bireyin cezalandırılması amacıyla hareket ettiği, bu nedenle mevzuatın idari yaptırıma bağladığı bir fiil nedeniyle ilgililer hakkında yaptırım kararı verilmeden önce ceza uygulanmasına sebep eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesinin gerektiği, bu bakımdan, davacıya ait işyerinde ...isimli işçinin denetim tarihi itibariyle çalıştığı sabit ise de, ilgilinin işe başlangıç tarihinin belirlenmesi hususunda sadece aynı yerde faaliyet gösteren başka bir hurdacı ve işçinin ifadesi ile yetinilmeyerek, daha detaylı bir araştırma yapılarak, işe başlayış tarihinin açık ve net olarak ortaya konulması suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, davanın, davacının 5510 sayılı Yasanın 102/1-b. maddesi ve 102/1-a-2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin kısmı yönünden reddine, dava konusu işlemin diğer kısmının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_ EDENİN_ İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Mahkemece, sigortasız olarak çalıştırılan ...adlı kişinin işe başlayış tarihi net olmadığından bahisle dava konusu işlemin aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezası kısmında hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmişse de, Kuruma yapılan 3 adet ihtar, sigortasız çalıştırılan ...ile davacıya komşu esnaf ...'nün beyanı ve adı geçen işçinin denetim sırasında işyerinde bulunmasının işe başlangıç tarihini ortaya koyma açısından somut ve yeterli kanıtlar olduğu, bu nedenle dava konusu işlemin aylık pirim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezası kısmının hukuka uygun bulunduğu, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun'un 8. maddesinde öngörülen sigortalı işe giriş bildirgesinin sigortalının çalışmaya başladığı tarihten önce Kuruma verilmemesi, 9. maddesinde öngörülen sigortalı işten ayrılış bildirgesinin anılan maddede belirtilen 10 günlük süre içinde Kuruma verilmemesi, 11. maddesinde öngörülen işyeri bildirgesinin en geç sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihte kuruma verilmemesi ve 86. maddesinde öngörülen 2014/7 - 2015/7 dönemine ait aylık prim ve hizmet belgelerinin anılan maddenin uygulanmasına ilişkin Tebliğ'de belirtilen süre içinde Kuruma verilmemesi nedeniyle toplam 35.515,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işlemine yapılan itirazın reddine dair Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezi İdari Para Cezaları Komisyonunun … tarih ve … Karar ve Esas numaralı kararının kaldırılarak anılan … tarih ve … sayılı işlemle uygulanan 35.515,00 TL idari para cezasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında; "birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir." hükmü, 102. maddesinin 1. fıkrasının "j" bendinde; "9'uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20'nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Kanun’un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 86. maddesinde; işverenlerin bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların, a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, ait olduğu ayı takip eden ayın yirmi beşinci gününün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlü oldukları belirlenmiş, aynı Kanunu’nun 102. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde ise; “6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usȗlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında, 2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında, 3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında, 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında, idari para cezası uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Mahkemece, dava konusu işlemin, işyeri bildirgesi ve işe giriş bildirgesi nedeniyle uygulanan idari para cezalarına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden iptaline karar verildiği, davalı idare tarafından kararın iptale ilişkin kısmının temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının; dava konusu işlemin 2014/7. ay - 2015/7. ay arası aylık prim ve hizmet belgelerinin 5510 sayılı Kanunun 86 ıncı maddesinin uygulanmasına ilişkin Tebliğ'de belirtilen süre içinde Kuruma verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:
Dava dosyasının incelenmesinden, davaya konu işyerinde 08/07/2015 tarihinde düzenlenen 0406 numaralı işyeri durum tespit tutanağında, işyerinde yapılan durum tespitinde tutanağa kimlik bilgileri, işe giriş tarihi (01.08.2006) ve aldığı ücret kayıtlı olan ...'ın fiilen çalıştığının görülüp işe giriş tarihinin beyanına istinaden tutanağa kaydedildiğinin; aynı tarihli ve 0409 sayılı işyeri durum tespit tutanağında ise, ... (… Hurdacılık) unvanlı işyerinde fiilen çalıştığı tespit edilen ve … tarihinde … no'lu tutanağa kimlik bilgileri kaydedilen ...'ın işyerinde ne kadar süredir çalıştığına dair çevre soruşturmasının yapıldığı, … Mah. … Sok. No:… Silifke adresinde faaliyet gösteren … (bakkal) tarafından işyerinde çalışanların devamlı değiştiğinin beyan edildiği, … Hurdacılığın sahibi …'nün 10 yıldır hurdacılık yaptığını, 5-6 yıldır …'in soruşturmaya konu yerde çalışmakta olduğunu, hurdacının karşısındaki ekmek fırınında çalışanların ise anılan yere değişik kişilerin gelip gittiğini beyan ettiklerinin yer aldığı; davalı idarenin aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uyguladığı idari para cezasında, davaya konu işyerinde çalışmaya yönelik tespitin yapıldığı 08/07/2015 tarihinden geriye doğru bir yıllık süreyi dikkate aldığı, Mahkemece dava konusu işlemin aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezası kısmı bakımından iptal kararı verilirken, davacıya ait işyerinde ...isimli işçinin denetim tarihi itibariyle çalıştığı sabit ise de, ilgilinin işe başlangıç tarihinin belirlenmesi hususunda sadece aynı yerde faaliyet gösteren başka bir hurdacı ve işçinin ifadesi ile yetinilmeyerek, daha detaylı bir araştırma yapılarak, işe başlayış tarihinin açık ve net olarak ortaya konulması suretiyle işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesine dayanıldığı, kararın davalı idarece temyiz edildiği ve aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezasının hukuka uygun olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir.
5510 sayılı Kanun'un 86. maddesinin 8. (Ek fıkra:17/4/2008-5754/50md.) fıkrasının ''Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca iş yerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır.'' hükmünü havi olduğu, bu bakımdan davalı idarece kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı tespit edilen ve İdare Mahkemesince de temyize konu kararda davacının iş yerinde çalıştığı hususunun sabit olduğu belirtilen ...isimli çalışan nedeniyle anılan hükme uygun olarak aylık prim ve hizmet belgelerine yönelik cezanın belirlenmesinde, dolayısıyla dava konusu işlemin aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle uygulanan idari para cezası kısmında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının, dava konusu işlemin sigortalı işten ayrılış bildirgesinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:
Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Silifke Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı dava konusu işlemiyle, işten ayrılış bildirgesinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle de 127,00 TL idari para cezası uygulandığı, davacının iptalini istediği toplam 35.515,00 TL'lik para cezasının içinde bu miktarın da yer aldığı, ancak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin bu kısmıyla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadığı ve bu kısım yönünden gerekçeli hüküm kurulmadığı görülmektedir.
Bu nedenle, dava konusu işlemin işten ayrılış bildirgesinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden eksik hüküm nedeniyle İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2…. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
