
Esas No: 2019/563
Karar No: 2021/1913
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/563 Esas 2021/1913 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ..... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
ESAS-KARAR NO :...
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı karşı davalı vekili, müvekkilinin davalıdan toplamda 3509 adet olmak üzere 77.775,00 Euro bedelli ürünleri sipariş ederek teslim aldığını, davalı tarafından üretilen ürünlerden 8 değişik üründe uygunsuzluklara rastlandığını, ... nolu ürünlerin sertlik seviyelerinin olması gereken seviyede olmadığından kırılıp/deforme olarak müşterilerinin makinesine zarar verdiğini, 450 adet ürünün toplatılmak zorunda kaldığını, stoktakilerin de 50 adet kaldığını, müvekkilinin ürünlerin yeniden üretilmesini aksi halde 26.472,50 EURO'nun iadesinin gerekeceğinin bildirildiğini, ancak taleplerine cevap alınamadığını, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, ürünlerdeki ayıbın ancak alıcılar tarafından kullandığında ortaya çıktığından ayıp ortaya çıkar çıkmaz davalı şirkete ihtar ettiğini, ürünlerin üzerinde gerekli testleri yaptırdığını, stoktaki ürünlerin iadesi ile uğradığı zararın tazminini istediğini, davalının kasıtlı olarak sorunu görmezden geldiğini, hiçbir şekilde anlaşmaya yanaşmadığını belirterek şimdilik 10.000 EURO (32.400,00 TL)'nun avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının yabancı uyruklu olup teminat göstermesinin dava şartı olduğunu, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında eser değil satış sözleşmesi olduğunu, davacının ticari satışlardaki muayene ve ihbar sürelerine uymadığını, ayıplı olduğu ileri sürelen ürün sayılarının müvekkilinin sattığından kat kat fazla olmasını davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen teknik resimler doğrultusunda firmaya teklif verildiğini ve sonrasında firmadan çeşitli siparişler aldığını, yazışmaların siparişlerin ve teknik resimlerin mail yoluyla gönderildiğini, dava konusu ürünlerin sipariş formlarının mevcut olduğunu, davacının müvekkilinden 8 farklı kalem mal aldığını, satışların tamamının uluslararası satış ve faturaları olduğunu, tümünün gümrükten geçtiği için adetlerin kesin ve net olduğunu, davacının aldığı toplam mal adedinden daha fazla ayıplı mal iddiasında bulunduğunu, davacı şirketin 03/06/2011-01/10/2013 tarihleri arasında fatura karşılığı mal alımı yaptığını, borcunun 3.150 EURO'luk kısmını ödemediğini, bu hususun müvekkilinin ticari defterleri ve dosyaya sunulan cari hesap ekstreleri ile sabit olduğunu bildirerek davacının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile 3.150 EURO'nun karşılığı 10.401,60 TL'nin temürrüt tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranında ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının davasını ispat edemediği, karşı dava yönünden ise davacının alacak talebinin yerinde olmadığı belirtilerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı karşı davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği, dosya kapsamına sunulan davalı karşı davacı şirketin logosu bulunan malzemeler üzerinde test yapılmaksızın mahkemece bu yönde ara karar oluşturulmasına karşın inceleme yapılmadığı, davalı karşı davacının ayıplı mal üreterek müvekkilinin zararına sebebiyet verdiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ayıplı ifa edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, satım sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan tazminat, karşı dava ise faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 16.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı ile davalı arasında 8 kalem parça imalat siparişi verildiğini, 8 kalem parçanın ... standardında olduğunu, bununla birlikte problemli parçaların davalı-karşı davacı tarafından imal edildiğine dair kanıtlayıcı belge olmadığını, davacının ürünleri başka yerde de yaptırmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, zira üretim malzemesinin standart olup birçok ülkede bulunmasının ve imal ettirilmesinin mümkün olduğunu, davalı karşı davacının toplam satışının 1060 adet olmasına karşın, davacı karşı davalının davalıdan ... adet alım yaptığını iddia etmesinin başka yer ve kişilere aynı ürünü ürettirdiğini ortaya koyduğunu, dolayısıyla davacının üretim hatası, ayıp olduğu iddia ettiği ürünleri davalı karşı davacının ürünü olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacı-karşı davalı ile davalı/karşı davacı arasındaki sözleşmenin satış sözleşmesi olduğunu ve ...'a tabi sözleşme olduğunu, davacı/karşı davalı vekilinin 21 Ağustos 2014 tarihindeki e-mailinde bunu kabul etiğini, ... 39/2'ye göre davacı-karşı davalının her halükarda teslimden itibaren 2 yıl içinde karşı davalıya bildirimde bulunma yükümlülüğü olduğunu, bu nedenle dosyadaki irsaliyeli faturalara göre davalı-karşı davacının ürününün ayıplı olduğu ispat edilse dahi sadece 12/09/2012,19/10/2012 tarihli faturalardaki ürünlerden dolayı talepte bulunabileceğini, diğerli için 2 yıllık sürenin geçtiğini, davalı/karşı davacının davacı karşı davalıdan 3.150 EURO alacaklı olduğunun kendi defter, kayıtları ve belgeler ile ispatlandığını, buna dava tarihinden avans faizi istenilebileceğini bildirmişlerdir.
Rapora itirazlar üzerine mahkemece talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda ise davacı-karşı davalı şirketin imalatı hatalı olduğunu iddia ettiği parçaları davalı-karşı davacı şirketten satın aldığını ispat edemediğini, bu nedenle davacı/karşı davalı şirketin davalı/karşı davacıdan talep edebileceği zararının bulunmadığını, davacı/karşı davalı şirketin davacı/karşı davalı şirketten talep edebileceği maddi zararının 3.150 EURO karşılığı 10.401,60 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkemece talimat mahkemesinden bilirkişi raporu alınmasına yönelik ara kararda “ayrıca davacı/karşı davalı vekili tarafından dava dosyasına ibraz edilen numunelere ilişkin olarak da test yapılıp yapılamayacağı, test yapılabilecek ise buna dair test sonuçlarının malzeme mühendisi bilirkişiden raporda açıklama yapılmasının istenilmesine,” karar verildiği, ancak talimat mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda bu yöne ilişkin denetime ve tetkike elverişli bir değerlendirmenin yapılmadığı, mahkemece eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Davacı karşı davalı vekili tarafından dosya kapsamına inceleme yapılmak üzere sunulan numunelerin üzerine davalı karşı davacıya ait işaret bulunduğu davacı karşı davalı vekili tarafından iddia edilmekte olup, davalı karşı davacı vekili tarafından ise 25.10.2017 tarihli dilekçe ile söz konusu numunelerin kabul edilmediği ifade edilmiştir. Ayrıca davalı karşı davacı vekili tarafından şahit numunelerin ise tetkik edildiğinde ayıplı olmadığı, mahkeme tarafından istenildiği halde dosya kapsamına ibraz edilebileceği de belirtildiğinden mahkemece yapılması gereken iş taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu malların ayıplı olup olmadığı yönünde varsa tarafların mutabık oldukları şahit numuneler ile davacı karşı davalı tarafından dosya kapsamına sunulan numunelerin davalıdan sadır olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bunların ayıplı olup olmadığı üzerinde verilen ara karar doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmasından ibarettir.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davacı karşı davalının iddiaları üzerinde yeterince durulmaksızın eksik araştırma ile yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı karşı davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... Karar sayılı ve 08/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacı karşı davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı karşı davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
....
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
