
Esas No: 2019/4745
Karar No: 2021/1464
Karar Tarihi: 30.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4745 Esas 2021/1464 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4745
Karar No : 2021/1464
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait işyerinde yapılan denetim sonucunda hazırlanan rapora istinaden ...'ın 12/11/2012-09/03/2014 tarihleri arasında işyerinde çalıştığı ancak, 5510 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca verilmesi gereken 12/11/2012 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesi ile 09/03/2014 tarihli işten çıkış bildirgesinin, 11. maddesi uyarınca işyeri bildirgesinin ve 86. maddesi uyarınca verilmesi gereken 2012/11,12 - 2013/1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 - 2014/1, 2, 3. aylarına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemesinden dolayı 102. maddesi uyarınca 37.377,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı işleme karşı yapılan itirazın reddine dair ... tarih ve ... sayılı itiraz komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu olayda her ne kadar davacı tarafından ...'ın işyerinin çalışanı olmadığı ileri sürülmüş olsa da, ...'ın davacının işyerine ait birden çok irsaliyeli faturaları değişik tarihlerde imzalamış olduğu görülmekle, bu irsaliyeli faturaları imzalayan kişinin hayatın olağan akışının gereği olarak işyeri çalışanı olduğunun kabulü gerekmekte olup işyerinde çalıştırdığı kişiden dolayı işe giriş bildirgesi, işyeri tescil bildirgesi, asıl veya ek niteliğindeki aylık prim ve hizmet belgelerini süresinde vermeyen davacının 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi hükümleri uyarınca idari para cezasıyla cezalandırılmasına dair dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davacının işten ayrılış bildirgesini vermemesi sebebine dayalı olarak verilen idari para cezasının iptali istemine ilişkin kısım yönünden; işten ayrılış bildirgesinin 09/03/2014 tarihinden itibaren verilmesi gerektiği belirtilse de çalışmaması gereken 12/03/2014 tarihinde adına fatura düzenlendiği, ayrıca durum tespit raporunun hazırlandığı 16/01/2015 tarihinde inceleme esnasında adı geçen kişinin fiilen orada bulunduğu hususunun anlaşıldığı, her ne kadar çalışan kişi tarafından 09/03/2014 tarihinde işten ayrıldığı beyan edilmiş olsa da ileri tarihli faturalar ve soruşturma esnasında halen orada bulunduğu ve aksi yönde somut bir tespit de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, işten halen ayrılmadığı, dolayısıyla işten ayrılmadığı sabit olan kişi hakkında işten ayrılış bildirgesinin verilemeyeceği anlaşılmakla işten ayrılış bildirgesinin süresinde verilmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca idari para cezasıyla cezalandırılmasına dair dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle ... isimli şahıstan dolayı işe giriş bildirgesi, iş yeri bildirgesi ile asıl ve ek nitelikteki aylık prim hizmet belgelerinin süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle davacının idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısım yönünden davanın reddine, işten ayrılış bildirgesinin verilmemesi nedeniyle davacının idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmı yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, iş yerinde yapılan fiili tespit sırasında ilgili şahsın iş yerinde çalışmadığının tutanak ile tespit edildiği, çalışmayan kişilerin başkasına ait faturaları teslim alamayacağı şeklinde bir mevzuat hükmünün bulunmadığı, mahallinde yeterince inceleme yapılmadığı ileri sürülmektedir. Davalı tarafından, ilgili işçinin 09/03/2014 tarihinde işten ayrıldığını beyan etmesi nedeniyle işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarih ve 2019/24 sayılı kararıyla Danıştay Onbeşinci Dairesinin kapatılması üzerine Danıştay Onuncu Dairesine gönderilen dava dosyasında, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
