
Esas No: 2020/2413
Karar No: 2021/1673
Karar Tarihi: 31.03.2021
Danıştay 3. Daire 2020/2413 Esas 2021/1673 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2413
Karar No : 2021/1673
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Petrol Ürünleri Gıda Tekstil Kuyumculuk Uluslararası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2011 ila 2013 ve 2016 yıllarına ait kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi, katma değer vergisi, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası, gecikme zammı ile gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerinin ara kararı üzerine davalı idare ile ticaret sicil müdürlüğü tarafından verilen cevaplar ile dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin tebliğ zarfına sehven yazıldığı, asıl borçlu şirket tarafından adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı ve 6736 sayılı Kanun kapsamında başvuruda bulunulmadığı, davacının hisselerini devrederek şirket müdürlüğünden ayrılmasına ilişkin hisse devir sözleşmesinin 21/01/2013 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği ve karar tarihinden itibaren 10 yıl boyunca … isimli şahsın şirket müdürü olarak atandığı ve bu hususun tescil edildiği, dava konusu kamu alacakları ile ilgili olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 09/05/2014 ve 12/11/2014 tarihli adres tespit tutanaklarına istinaden 10/02/2015 tarihinde ilanen, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 31/07/2018 tarihinde davacı …'a ikametgah adresinde, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 08/01/2018 tarihinde davacının eşi …'a ikametgah adresinde, … tarih … takip numaralı ödeme emrinin davacının kardeşi …'a 20/11/2018 tarihinde davacının mernis adresinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı olayda, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … takip numaralı ödeme emri dışındaki ödeme emirlerinin, hisselerini devrederek ortaklıktan ve istifa ederek müdürlükten ayrılmış bulunan eski kanuni temsilci olan davacıya tebliğ edilmesi, … takip numaralı ödeme emrinin ise ilanen tebligat yapılmadan önce şirkete posta yoluyla usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin davalı idarece ortaya konulamaması karşısında, şirket tüzel kişiliğine usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşen kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle … takip numaralı ödeme emri yönünden dava incelenmeksizin reddedilmiş, diğer ödeme emirleri ise iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının; dava konusu …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri dava konusu edilmediğinden ve yapılan mal varlığı araştırması sonucu asıl borçludan tahsil edilmeyeceği anlaşılan kamu alacağı için davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi kararının, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket tüzel kişiliğinin muhtelif yıllara ilişkin kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinden, dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, tüzel kişiliğin bilinen adresi olan "… Mah. … Cad… İş Merk. No:… …" adresinde düzenlenen 09/05/2014 ve 12/11/2014 tarihli tutanaklar ile şirketin adreste bulunmadığı hususunun muhtar kaşesi ve imzası ile tespit edilmesi üzerine ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı, 104. maddesinde ilanın ne şekilde yapılacağı kurala bağlanmış olup 101. maddesinde ise bilinen adresler sayılmak suretiyle gösterilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Asıl borçlu şirketin bilinen adreslerinde tebliğ imkansızlığının adres tespit tutanağı ile saptandığı olayda ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, Vergi Dava Dairesi kararının; Vergi Mahkemesinin 5 takip numaralı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının, ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun'un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kamu alacağının şirketin mal varlığından tahsil imkanının bulunup bulunmadığı ve davacının söz konusu borçtan sorumluluğu değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
6.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü yarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
