12. Hukuk Dairesi 2016/10871 E. , 2016/14614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlu vekili, diğer fesih sebepleri ile birlikte müvekkiline yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek 14.12.2015 günü yapılan taşınmaz ihalelerinin feshi isteminde bulunmuştur.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
TK"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; anılan yasanın 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda, borçlu adına çıkan satış ilanının, daha önce tebligat yapılan adresinden 13.10.2015 tarihinde adresten taşınmış olması nedeni ile iade edildiği, borçlunun mernis adresi olması sebebi ile aynı adrese 09.11.2015 tarihinde yapılan tebligatlarda ise Tebligat Kanunu"nun 2l/2. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, aynı Kanun"un 23/8. maddesi uyarınca, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmediği, dolayısıyla tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
Öte yandan, İİK"nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun"un 129/1. maddesine göre, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50"sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK"nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir. İİK"nun 129/1. maddesi gereğince bu husus re"sen gözetilmelidir.
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK"nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, muhammen bedeli 53.250 TL olan 1 parsel nolu taşınmaz, birinci ihalede 27.400 TL"ye, muhammen bedeli 144.000 TL olan 5 parsel nolu taşınmaz ise 72.800 Tl"ye ihale edilmiştir. Şikayete konu taşınmazlar ile birlikte ihaleye çıkarılan toplam 3 adet taşınmazın muhammen bedellerinin toplamı 210.718 TL olup, oranlama sureti ile yapılan hesapta, 3.285,83 TL gazete ilan masrafının dahi karşılanmadığı görülmektedir. Kaldı ki, paraya çevirme giderlerine, kıymet takdiri için yapılan giderler ile satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerekir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.