16. Ceza Dairesi 2019/12101 E. , 2020/3509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme durumunun, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Sanık hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu yönünden zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamış,
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan sanığın eylemine uyan TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 12 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilk derece mahkemesince verilen hükmün istinafı üzerine, sübut ve vasıflandırmada bir hukuka aykırılık bulunmadığını, ancak verilen cezanın TCK"nın 61. maddesinde öngörülen ilke ve kıstaslara uyulmayarak orantısız biçimde fazla tayin edildiğini değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, sübutu kabul ve vasfı tayin edilen suç için belirlenecek sonuç cezanın doğrudan takdire ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e, 2. madde ve fıkraları gereğince usulüne uygun duruşma açıp, hukuka aykırı bulduğu ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, aynı kanunun 280/1-a ve 303/1 maddelerine yanlış anlam yükleyerek duruşma açmaksızın dosya üzerinden ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırıp, yazılı şekilde sanığın neticeten 10 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin yeni bir hüküm kurmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de, sanığın yararına olarak gerçekleştirilen hukuka aykırılık, temyiz nedeni yapılmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Sanığa örgüte üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden “3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5/1. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.