
Esas No: 2019/1817
Karar No: 2021/1466
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1817 Esas 2021/1466 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI :...
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun depo edilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... asıl borçlu, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları kredi genel sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirket lehine .... Kurumları Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'ne hitaben verilen 03.01.2017 tarihli ve 550.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun halen mer'i olduğunu, asıl borçlu şirketin kredi sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmemek suretiyle nakit riskini ödemediğini, bunun üzerine kredi hesabının kat edilerek teminat mektubunun iadesi veya mektup bedellerinin müvekkili bankada depo edilmesi konusunda davalı borçlulara keşide ve tebliğ edilen Beşiktaş 26. Noterliği'nin 27.02.2018 tarihli ihtarnamesiyle davalılara tanınan 1 günlük atıfet süresi içinde talebin yerine getirilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar tarafından toplam 550.000,00 TL'lik teminat mektubu bedellerinin Bankada faiz getirmeyen bir hesapta (işbu teminat mektuplarının dava sırasında nakde dönüşmesi halinde tazmin tarihinden itibaren Bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranının %50 fazlası üzerinden gecikme faizi yürütülerek %5 BSMV ile birlikte faiz artışları da tatbik edilmesi suretiyle) depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın talep ettiği ve henüz vadesi gelmemiş alacağın rehinle teminat altına alındığını, alacaklı banka rehni paraya çevirmeden haciz yolu ile takip yapmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilleri davalı kefiller yönünden kefaletler geçersiz olduğundan sorumlu tutulamayacaklarını, müvekkili.... kefalet sözleşmesini tacir olarak değil 3. Kişi olarak imzaladıklarını savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; kredi genel sözleşmelerinden kaynaklanan gayrinakit alacağın depo edilmesi talebine istinaden açılan davada davacı banka ile davalı dışı ..... sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi krediler kapsamında ödenmeyen alacağının bulunduğu, müteselsil kefil davalıların ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumlu oldukları, keza genel kredi sözleşmesinin 11.3 maddesi ile 11.4 maddesi kapsamında gayrinakit alacağın depo edilmesinin gerek asıl borçlu ve gerekse müteselsil kefillerden talep edilebileceği anlaşılmakla davacı banka tarafından nakde dönüşmeyen 550.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun depo edilmesi talebi ile keşide edilen hesap kat ihtarnamesi kapsamında davalı müteselsil kefiller tarafından teminat mektubu bedelinin depo edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın depo ettiği teminat mektubunun rehin ile teminat altına alındığını, alacaklı bankanın rehni paraya çevirmeden haciz yolu ile takip yapmasının hukuka aykırı olduğunu, alacaklı bankanın ilamsız icra takibi yapabilmesi için öncelikle ipoteği paraya çevirmesi ve ipoteğin yetersiz kalması gerektiğini, henüz ipotek paraya çevrilmediği için ipoteğin yetip yetmeyeceğinin de belli olmadığını, müvekkilleri kefiller ... tarafından imzalanan kefaletlerin geçersiz olduğunu, müvekkillerinin kefalet sözleşmesini tacir olarak değil 3. Kişi olarak imzaladıklarını, ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, kredi genel sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan gayrinakdi kredi alacağı niteliğindeki teminat mektubunun davalı asıl borçlu ile davalı kefiller tarafından davacı bankaya depo edilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı bankanın Çankaya Şubesi ile dava dışı ... arasında 17.03.2014 tarihinde imzalanan 10.000.000,00 TL limitli ve 13.05.2016 tarihinde imzalanan 6.000.000,00 TL bedelli kredi genel sözleşmelerini davalılar ...., ....... Ltd. Şti., ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, dava dışı asıl borçlu şirkete ve davalı kefillere keşide olunan Beşiktaş 26. Noterliği'nin 27.02.2018 tarihli kat ihtarı ile nakde dönüşmeyen toplam 550.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun, tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde iade edilmesi veya mektup karşılığı olan bedelin Bankada faiz getirmeyen bir hesaba ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde depo edilmesi ihtar edilmiş olup söz konusu kat ihtarı dava dışı asıl borçlu şirkete ve davalı müteselsil kefillere 01.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı bankaca, lehtarı dava dışı asıl borçlu şirket ........ idare ile yapılan ihale sonucunda ... işini taahhüt eden yüklenici .... Ltd. Şti'nin 4734 sayılı Kanun ve 4735 sayılı Kanun ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu kesin teminat tutarı olan 550.000,00 TL yi 30.09.2020 tarihine kadar garanti ettiğine dair kesin teminat mektubu tanzim etmiştir.
Dava konusu dayanak kredi genel sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı kefiller ...kefaletnamelerinde "müteselsil", kefalet tarihleri olan "17.03.2014" ile "13.05.2016" ve kefalet miktarları olan "10.000.000,00" TL ile "15.000.000,00" TL elle yazılmış olmakla TBK'nın 583/1. Maddesindeki nitelikli kefalet koşullarına uygun olduğundan şeklen geçerlidir. Ayrıca, davalı gerçek şahıs kefillere gelince; davalı ... söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte evli değildir. Kaldı ki kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte dava dışı asıl borçlu ........ ortağıdır. Davalı ... ise dosyada bir örneği bulunan.... 09.08.2011 tarihli örneğine göre dava dışı asıl borçlu ... ...04.08.2011 tarihli ortaklar kurulu kararına göre adı geçen davalılar anılan şirketin ortağı olup, şirketin 10 yıl süre ile yetkili müdürü olarak atandığına göre kredi genel sözleşmesine kefil oldukları 17.03.2014 tarihi itibarıyla TBK'nın 584/3. Maddesindeki istisna kapsamında kaldığından kefaleti şeklen geçerlidir.
Dava dışı asıl borçlu şirkete kat ihtarı 01.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve asıl borçlu şirketçe dava tarihi itibarıyla henüz ödeme yapılmadığı anlaşılmış olmakla TBK'nın 586. Maddesine göre davalı müteselsil kefillere başvuru koşulu da oluşmuştur.
Dava dışı ... tarafından dava dışı asıl borçlu ...Ltd. Şti'nin davacı bankaya olan doğmuş doğacak borçlarının karşılığı olmak üzere 14.05.2014 tarihinde 1.500.000,00 TL bedelli, davalı ... tarafından 13.03.2014 tarihinde dava dışı asıl borçlu ...Ltd. Şti'nin davacı bankaya olan doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 3.300.000,00 TL bedelli ipotek tesis edilmiştir.
Dava konusu 17.03.2014 tarihli ve 13.05.2016 tarihli kredi genel sözleşmelerinin 11.3. Maddesinde; taraflar arasındaki akitlerde kredi borçlarının bankaca muaccel kılınması halinde bankanın teminat mektuplarının iade veya bedelinin depo talebinde bulunabileceğine" ve "kefalet hükmü" başlıklı belgenin 12. Maddesinde "Kefil, Banka ile Müşteri arasındaki Kredi Genel Sözleşmesinin, kefaletin niteliğine aykırı olmayan maddelerinin tamamının uygulanmasını ve bu maddelerde yer alan hususları aynen kabul ve taahhüt edeceği"ne dair düzenlemelere yer verilmiştir.
Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 19.04.2019 tarihli raporda özetle; davacı banka tarafından 27.02.2018 tarihinde dava dışı ...... kullandırdığı nakdi kredi hesaplarını kat ettiğini belirten noter ihtarnamesinde toplam 4.427.834,92 TL borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir gün içerisinde ödenmesini, 550.000.000-TL tutarındaki teminat mektubunun iade veya mektup bedelinin depo edilmesini asıl borçlu firma ve davalı kefillerden talep etmiş ve aksi takdirde nakdi borçlarının tahsili için yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiği, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine, davacı bankanın nakdi kredilerden doğan alacağının tahsili için başlattığı icra takibinin devam ettiği, taraflar arasındaki akitlerde kredi borçlarının bankaca muaccel kılınması halinde bankanın teminat mektuplarının iade veya bedelinin depo talebinde bulunabileceğine ilişkin (madde 11/3 ve 11 /4) açık hüküm bulunduğu " belirtilmiştir.
Uyuşmazlık, dava konusu teminat mektubu bedelinin davalı müteselsil kefillerden depo edilmesinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davalı kefillerin kefalet imzalarının bulunduğu "17.03.2014" ile "13.05.2016" tarihli kredi genel sözleşmelerinin "kefalet hükmü" başlıklı belgenin 12. Maddelerinde olduğu gibi kefil olunan gayrinakdi kredi nedeniyle asıl borçlunun yükümlülüklerinin kefilin kendi hakkında da uygulanacağını genel bir ifade ile kabul etmesinin, kefili, teminat mektubu bedelini depo etme yükümlülüğü altına soktuğunu da iddia etmek, kanun koyucunun kefili koruma amacı ile çelişmektedir. Zira kefaletin kendisi tıpkı depo gibi bir teminat olduğundan ve kefil açıkça teminat mektubunun bedelini ayrı bir garanti sözleşmesi ile garanti etmedikçe kefilin iradesinin dar olarak yorumlanması uygun olacaktır. Bu durumda davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmede açıkça teminat mektubunun bedelini depo etme yükümlülüğü bulunmadığından depo talebinden kefilin sorumlu olmadığının kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12.03.2020 tarihli ve... Karar sayılı kararı da bu yöndedir. O halde davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK'nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davanın reddine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) 1-İstinafa başvuran davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 27/06/2019 tarihli ve... Karar sayılı KARARININ HMK'nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı banka 6219 Sayılı Kanunun geçici 5. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan karar harcı alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama sırasında vekil ile temsil olunan davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca aynı Tarife'nin 3/2. maddesi gereği ret sebebi ortak olduğundan hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 172,00 TL tebligat, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.172,00 TL yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru gideri, 32,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 153,80 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi .02/12/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
