
Esas No: 2021/167
Karar No: 2021/1537
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/167 Esas 2021/1537 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/11/2020 tarih ve .... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin
.... ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak .... tarafından reddedildiğini oysa dava konusu marka ile müvekkili adına tescilli bulunan "... Şekil" ve "... ... ibareli markaları ile iltibasa yol açacak düzeyde benzer bulunduğunu, müvekkilinin anılan markalarının tanınmış olduğunu, markalarda ... ibaresinin ortak olarak yer almasının markaları ayırt edilemeyecek derecede benzer kıldığını, dava konusu markanın müvekkilinin ... ibareli seri markalarından birisi olarak algılanacağını, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek .......sayılı kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının dava dilekçesinde "... ..." ve "... ..." markalarına dayandığını, benzerlik incelemesinde iş bu markalar olan.... sayılı markaları ile başvuru markası görsellerini karşılaştırdığını, oysa ki davacının ....markası ile ilgili olarak, yayına itiraz aşamasında başvuru sahibinin kullanımın ispatı talebinde bulunduğunu ve davacı tarafından iş bu markanın kullanımının ispat edilemediğini, bu nedenle davacının .... sayılı markası açısından itirazının reddedildiğinin görüldüğünü benzerlik ve iltibas incelemesinin davacının .... sayılı "... ..." markası üzerinden yapılacağını "... ..." ve ".... markası incelendiğinde anılan markaların genel görünümlerinin ve bütünsel algının farklı olduğunu, iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığını başvuru markası ile davacı markasının işaret anlamında benzer olmaması sebebiyle 6769 SMK'nun 6/5 maddesinde düzenlenen koşulların oluşmadığını, başvurunun kötü niyetli bir başvuru olduğunun da ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davalının uzun yıllardır “...” ismi ile baklava ve börek satışı yaptığını, bu alanda tanınan bir marka haline geldiğini, davacının “... şekil” ve “... ...” markalarının pastırma ve sucuk başta olmak üzere et ve et mamulleri ürünlerinde kullanıldığını, davalı markasının davacı markaları ile benzer bir gıda alanında kullanılmadığını, davacı şirkete ait markanın bu alanda tanınmadığını, davalı markasının davacı markalarına benzer olmadığını ve karıştırılma ihtimali barındırmadığını, marka logolarının da farklı bulunduğunu, ortalama tüketici kitlesinin markaları karıştırmayacağını, markalar ve işletmeler arasında bağlantı kurmayacağını, davacının içinde “...” ve “...” ibaresi geçen markalara karşı açtığı benzer davaların Yargıtay’ca reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, başvuru kapsamındaki 30.sınıftaki mallar ile davacının itiraza mesnet markaları kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin ile aynı/aynı tür/benzer oldukları ancak dava konusu “... baklava börek” markası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının kullanımispatına konu edilemeyen “... ...”, ....” ibaresini haiz itiraz gerekçesi markalarına benzerlik teşkil etmediği davacı markasında yer alan “...” kelimesinin görece ayırt ediciliğinin düşük olduğu kanaati çerçevesinde değerlendirme yapıldığında, davalının “...... ibareli markasının, davacının ... kelimesini haiz markalarından farklı ve yeni bir marka olduğu, tüketicilerin de markaları bu şekilde algılayacakları, işletmeler arasında herhangi bir şekilde ilişki kurmayacağı, markaların aynı ticari kaynaktan geldiğini düşünerek hareket etmeyeceği, ortalama tüketiciler nezdinde markalar arasında çekişme konusu 30. sınıf mallar bakımından karıştırılma ihtimali de dahil iltibas ihtimali bulunmadığı, taraf markları arasında benzerlik bulunmadığından SMK'nın 6/5 koşullarının oluşmadığı ve kötüniyet iddialarının da ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili,iltibas incelemesinin... sayılı markası dahil olmak üzere itiraza mesnet tüm markaların dikkate alınarak yapılması gerektiğini, müvekkilinin "... ve "... ..." ibareli markalarını 29. ve 30. ınıfta aktif kullandığının aşikar olduğunu, buna rağmen benzerlik incelmesinin sadece "... ..." ibareli markası dikkate alınarak yapıldığını, müvekkilinin ..... sayılı markasını kullanmadığı yönündeki kanaatin yerinde olmadığını, dava konusu markanın müvekkilinin itirazına mesnet markaları ile ayırt edilmeyecek derece benzer bulunduğunu, iltibas değerlendirmesinde müvekkilinin marklarında esas unsur olarak yer alan "..." ibaresi ile dava konusu markada asıl unsur olarak yer alan "..." ibarelerinin dikkate alınması gerektiğini, dava konusu markada yer alan -..." ibaresinin ayırt ediciliği bulunmadığını, taraf markalarında "..." ibaresinin asıl unsur olarak yer almasından kaynaklı benzerlik olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, taraf markaları arasında mal ve hizmetler yönünden de ayniyet bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, davalı şirketin kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın davalı Kurum nezdinde SMK.'nın 6/1. maddesi uyarınca yapılan itirazına karşı davalı şirketin, davacının itirazına mesnet .... saylı markası yönünden aynı Kanun'un 19/2. maddesine dayanılarak kullanımın ispatı def'inde bulunulduğu, davacı tarafından ise anılan madde uyarınca kullanımın ispat şartının yerine getirilemediği, zira davacı tarafça bu kapsamda sunulan delillerin uyuşmazlık konusu 30. sınıf emtia ile ilgili bulunmadığı, bu itibarla mahkemece davacının itirazına mesnet... sayılı markasının iltibas değerlendirmesinde nazara alınmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının itirazına mesnet diğer markaları yönünden yapılan değerlendirmede de tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre, "“....” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “... ..... ibareli markaları arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğu ispatlanamadığı gibi tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından SMK'nın 6/5 maddesindeki koşulların oluşmadığı ,kötüniyet iddiasının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
