
Esas No: 2017/5120
Karar No: 2021/2010
Karar Tarihi: 01.04.2021
Danıştay 8. Daire 2017/5120 Esas 2021/2010 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/5120
Karar No : 2021/2010
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Valiliği
Karşı Taraf (Davacılar) : 1- ...
2- Kendisine Asaleten Çocukları ... ve ... 'ya velayeten ...
3- Kendisine Asaleten Çocukları ... ve ... 'ya velayeten ...
4- ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, göçebe ailelerin tarımsal iskanı kapsamında hak sahibi yapılan davacıların, kendilerine verilen arazinin üst üste üç yıl süreyle kendileri tarafından işletilmeyerek kiraya verildiği ve başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce SSK kaydının bulunduğunun tespit edildiği gereçesiyle 5543 sayılı İskan Kanunu uyarınca hak sahipliğinin iptal edilmesine ilişkin Mahalli İskan Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıların mülga 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca Devlet eliyle tarımsal iskan edilmek amacıyla hak sahibi olduğu, 5543 sayılı İskan Kanununun 43. maddesinde yer alan, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce iskan uygulamaları tamamlanmış olan aileler ile taahhütname verenlerden işlemleri devam edenlerin hak ve mükellefiyetleri saklı olduğu ve bu konuda ortaya çıkacak ihtilafların, bu Kanundan önceki mevzuata göre çözümleneceği yönündeki düzenleme karşısında, 21. maddeye dayanılarak davacının hak sahipliğinin iptaline ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, Öte yandan 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen Geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında; "Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder." hükmüne yer verilmek suretiyle, yürürlükten kalkan 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmadan devam edeceği vurgulandığını, davalı idare tarafından hak sahibi kabul edilerek topraklandırılan davacıların, hak sahibi yapılması yönünde alınan Mahalli İskan Komisyonu kararının aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra geri alınmasına ilişkin işlemin idari istikrar ve idareye güven ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2510 sayılı (Mülga) İskan Kanunu'nun, Ek 27. maddesinin birinci fıkrasında, "Verilen arazinin askerlik ve belgelendirilmiş uzun hastalık gibi makbul bir özür olmaksızın üst üste üç yıl işletilmediğinin tespiti halinde Köy İşleri Bakanlığınca, iskan edilene verilen taşınmaz malların geriye alınması mahkemeden istenir." hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu hükümden, iskanen verilen ve tapuda hak sahibi adına tescil edilen taşınmazların ancak adli yargıda açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucu geri alınabileceği açık olmakla birlikte, iskanen verilen taşınmazların geri alınmasına ilişkin yasada belirtilen şartların oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve bu kapsamda hak sahipliğinin iptal edilmesine ilişkin olarak, tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce mahalli iskan komisyonu tarafından söz konusu taşınmazın tapu kaydında herhangi bir değişiklik yapmayan idari işlem niteliğinde karar alınabileceği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesinin temyize konu kararının, 2510 sayılı İskan Kanunu'na göre iskan edilen davacı hakkında, 5543 sayılı İskan Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tesis edilen hak sahipliğinin iptaline ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı yönündeki gerekçesi hukuka uygun olmakla birlikte; dava konusu işlemin "iskan amacıyla kendilerine verilen arazinin hak sahipleri tarafından kiraya verildiğinin tespit edildiği " gerekçesine ilişkin olarak ise herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekte olup iskanen verilen taşınmazların geri alınmasına ilişkin yasada belirtilen şartların oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve bu kapsamda hak sahipliğinin iptal edilmesine ilişkin olarak, tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce mahalli iskan komisyonu tarafından söz konusu taşınmazın tapu kaydında herhangi bir değişiklik yapmayan idari işlem niteliğinde karar alınabileceği açık olmakla, bu şekilde bir uygulama yapmadan tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle ... İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
