13. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/19948 Karar No: 2012/3098
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/19948 Esas 2012/3098 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka tarafından gönderilen zarfın içinden kredi kartı çıkan davacı, kartın davalılar tarafından kullanılmış olması sebebiyle 12.837,39 TL tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalı bankaya karşı açılan davanın reddine karar verirken, diğer davalılara karşı açılan davanın kabul edilmesine hükmetmiştir. Davacı, kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, dava konusunun Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğunu ve uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin yanlış hüküm verdiğine dair karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amaç başlıklı 1. maddesi, kapsam başlıklı 2. maddesi ve 23. maddesi kararda yer almaktadır.
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/19948 E. , 2012/3098 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı banka tarafından kendisine gönderilen zarf içerisinde ne olduğunu bilmeksizin aracının torpido gözüne koyduğunu, aracını yıkatmak üzere diğer davalı ...’nin işyerine bıraktığını, burada çalışan davalı ... tarafından zarfın açılıp içinden kredi kartının alındığını ve davalı bankanın çağrı merkezini arayarak kredi kartının şifresini oluşturup harcamalar yaptığını, harcamaların büyük bölümünün davalı ...’ın işyerinden yapıldığını ve işlemlerin bu işyerinde çalışan davalı ... tarafından yapıldığını bildirerek davalı bankaya ödemiş olduğu 12.837,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka davanın reddini dilemiş, diğer davalılar cevap vermemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı bankaya karşı açılan davanın reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, dava kredi kartını veren bankaya ve üye işyerlerine karşı açılmış olup, uyuşmazlık 4077 sayılı Kanun kapsamındadır. 4077 sayılı Kanunun 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 2,75 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 16.2.012 gününde oybirliğiyle karar verildi.