
Esas No: 2019/1865
Karar No: 2021/1491
Karar Tarihi: 08.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1865 Esas 2021/1491 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :10/09/2019
NUMARASI ....
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021
Taraflar arasındaki bankaca kesilen komisyonun iadesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı banka şubesinden 03.07.2017 tarihinde ...... destekli kredi kullandığını, kredi kullanımı sırasında “Dönemsel Hizmet Komisyonu” adı altında müvekkilinin bilgisi olmaksızın haksız komisyon tahsil edildiğini, davalı bankaya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, banka yetkilisi tarafından genel olarak hesaplarda gerçekleşecek hesap işletim ücreti havale, EFT vb. işlemler için yıllık 900,00TL paket ücreti dışında ödeme yapılmayacağı bilgisinin verildiğini, üstelik kredi kullanımı nedeni ile kredi katı vb. yan ürünleri de kullanmak zorunda bırakıldığını, ancak müvekkilinin dava konusu komisyon ile ilgili hiçbir şekilde bilgilendirilmediğini, hesap hareketlerinde söz konusu komisyonun kesildiğinin tespiti sonrasında verilen açıklamalarında yeterli olmadığını, 6502 Sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun’un 5. maddesine göre haksız şart kapsamında olan ve ..... İlişkin Yönetmeliğin madde 5/3-4 fıkrasına aykırı şekilde tüketici onayı alınmadan yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğunu, finansal tüketiciye krediye ilişkin tüm bilgilerin bulunduğu bilgi formunun da verilmesi gerektiğini, sözleşmenin TBK’nun 20-25 maddelerinde belirlenen Genel İşlem Koşulları hükümleri gereği geçersiz olduğunu, davacıya sözleşmenin içeriği hakkında açıkça bilgi verilmediğini, sözleşme içeriğini öğrenme hakkının tanınmadığını, bu durumun Türk Borçlar Kanununun 21. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, Yargıtay 11. Hukuk Daires...... Karar sayılı Kararının da haklılıklarını gösterdiğini iddia ederek davalı banka tarafından ... destekli ticari krediden tahsil edilen 1.575,00TL komisyon bedelinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme serbestisi ilkesi ve tacir olan davacının basiretli tacir davranışı doğrultusunda sözleşmeyi hüküm ve sonuçlarını bilerek imzaladığını, bankanın sunduğu hizmetler doğrultusunda ücret talep edebileceğini, BK 78. maddesi gereği ispat yükünün borçlu davalıda olduğunu, davanın hukuki sebebinin olmadığını, (sebepsiz zenginleşme haksız fiil, kanundan doğan haller vs.) bu nedenle bankanın da iade yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının işlemi fatura niteliğinde bir belge ile öğrendiğini, zira 213 sayılı VUK Tebliği’ne göre banka dekontları ve üçer aylık hesap bildirim cetvellerinin fatura niteliğinde olduğunu, TTK 21. madde gereği faturaların karşı tarafa ulaşmasından itibaren 8 gün içinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine sonradan yapılan itirazın dinlenemeyeceğini, TTK 22 maddesi gereği aşırı ücret ve cezai şart kararlaştırılmış olması gerekçesi ile indirim istenemeyeceğini, kaldı ki somut davada indirim değil tamamının iadesinin istendiğini, alınan tutarın ticari teamüle ve diğer bankalar tarafından belirlenen tutarlara da uygun olduğunu, davacının bilinçli ve iradi olarak faiz indirimi menfaati elde etmek karşılığı dava konusu tutarı ödediğini, davanın zamanaşımı dolduktan sonra, yetkisiz mahkemede, deliller eklenmeksizin açıldığını, alınan komisyonun sözleşmeye, bankaca belirlenen listelere, T.C. ... Bankası tarafından belirlenen oran, liste ve tebliğlere uygun olduğunu, davacı taleplerinin, sözleşmeye ve TBK 1. madde, TMK 2. maddesine aykırı olduğunu, müvekkili banka işleminin TTK 22, Bankacılık Kanunu 144. maddeye, ...... Kurumu 01.02.2002 tarih ....sayılı toplantı kararına, 09.12.2006 tarih ve 26371 sayılı ..... yayımlanan ..... ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 Sayılı TCMB Tebliği'nin 4.maddesi’ne, ticari teamül, örf ve âdete uygun olduğunu, işlemin tüketici işlemi olmaması nedeni ile Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin somut olayda uygulanamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafça davalı bankadan kullanılan ... Kredisi dolayısıyla kendisinden bilgisi haricinde yapılan ''Dönemsel Hizmet Komisyonu'' kesintisinin iadesini talep ettiği, davacının davalı bankadan 03/07/2017 tarihinde taksitli ticari kredi kullandığı, davacının davalı banka nezdinde 4 ayrı hesabının bulunduğu, bunlardan ...... numaralı kredi hesabından 29/09/2017 tarihinde 1.575,01 TL dönemsel hizmet komisyonu kesintisi yapıldığı, bankanın yapmış olduğu kesintinin salt bir krediye ilişkin kredi tahsis ücreti olmadığı, taraflar arasında akdedilen .... 12.3 maddesi kapsamında belirtilen kredi limitlerinin belirlenmesi ve kullanıma hazır tutulması kapsamında genel hizmet ücreti olduğu ve sözleşmenin taraflarca imzalanması ile anılan maddeninde yürürlüğe girdiği, davacı tarafın ücret, komisyon ve masraflar konusunda sözleşme hükümlerine kabul ettiği, diğer bankalar tarafından uygulanan komisyon tutarları ve oranları üzerinde yapılan incelemeye göre, bankalarca uygulanan ortalama oranın % 2,5 olduğu, davalı bankanın kesinti oranının ise %02,5 olmakla ortalamanın altında olduğu, yapılan kesinti tutarının makul ve ticari teamüle uygun olduğu, bu nedenle davacı tarafça talep edilen komisyon kesintisinin iadesi hususundaki yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kullanılan kredinin kredi garanti kurumu kefaleti niteliğinde olup masraf alınmasının mümkün olmadığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, dava konusu hizmet komisyonunun ödeme planında sayılan kalemlerden olmadığını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemlidir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelemesi gelince; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2019 tarihinden itibaren ise bu sınır 4.400,00 TL'dir. Davacı vekilinin istinafa konu ettiği miktarın 1.575,01 TL'ye yönelik olması nedeniyle 10/09/2019 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK'nun 346/1. madde hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK'nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176).
Tüm bu nedenlerle HMK'nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinde temyiz yolu açık değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve ....Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmü HMK'nın 341/(2). maddesi gereğince kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcı ve 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 165,70 TL'nin talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 08/12/2021
.....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
