
Esas No: 2019/1874
Karar No: 2021/1476
Karar Tarihi: 08.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1874 Esas 2021/1476 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI :.....
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021
Taraflar arasındaki rücuen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ... arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, işletme hakkı ... tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun ... a ait olduğunu, hisse satış sözleşmesi'nin 31/08/2010 tarihinde tamamlanarak dağıtım faaliyetlerinin devraldığını, Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2006..... Karar sayılı kararı ile davadışı ... ... AŞ isimli şirket tarafından açılan menfi tespit ve alacak istemli davada davanın kabulüne karar verildiğini, Şişli 2. İcra Müdürlüğü'nün...... dosyasına 55.865,50 TL ve temyiz harç ve masrafı için de 1.747,54 TL ödemek zorunda kaldığını iddia ederek ödemiş bulunduğu meblağları işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ...'ın 1995 yılından özelleştirme tarihine kadar bağlı ortaklık olarak faaliyetini sürdürdüğünü, ayrı bir tüzel kişi olduğunu, bölünme işlemleri gerçekletirilmek suretiyle bilançolar yeniden yapılandırıldığını, İHDS'nin 18.6 maddesi uyarınca ...'ın hiçbir masraf zarar veya her hangi bir nam altında talepte bulunulmayacağı kabul edildiğini, hisse satış sözleşmesinin 9 maddesinde alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirket'in sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durunumun bilerek hisseleri devir ve teslim aldığını, şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını, benzer iddiaları ileri süremeyeceğini, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında her hangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak idareden veya ... tan talepte bulunmalacağını kabul ve taahhüt eder hükmünün bulunduğunu, sözleşmeler çerçevesinde takip edilen dosyalara ilişkin çalışmalar yapılarak listeler hazırlandığı ve taraflar arasında tespit tutanağı tanzim edilerek bunun şirketin yönetim kurulunun onayından geçerek kesinleştiği ve herhangi bir itirazı kayıt bulunmadığını, İHDS uyarınca davacının işbu davayı genel müdürlüğe bildirmemesi sebebiyle, faiz ve icra masraflarından sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, devir sözleşmesinden önce davacı şirket aleyhine dava dışı şirketçe açılan menfi tespit ve istirdat istemli davada verilen kabul kararının Yargıtayca onanarak kesinleşmesi üzerine davacı aleyhine icra takibine konulduğu ve davacı tarafından icra dosyasına ödemede bulunulduğu, ayrıca temyiz harcının ödendiği, davacının üçüncü şahsa ödemek zorunda kaldığı bu bedeli ve masraflarını sözleşmeye istinaden rücuen davalıdan tahsili talebiyle derdest davayı açtığı, mahkeme kararı, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme ile emsal Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin 7.4 maddesi uyarınca sözleşmenin imza tarihinden önce gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden dolayı davalı ...'ın sorumlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin devrinden önce gerçekleşen dava konusu olaydan dolayı davacının üçüncü şahıslara ödediği tazminatı davalı ...'dan rücuen talep etme hakkı bulunduğundan davanın kabulü ile 53.511,39 TLnin ödeme tarihi olan 11/01/2007 tarihinden itibaren, 2.354,11 TLnin ödeme tarihi olan 30/01/2007 tarihinden itibaren, 1.747,54 TLnin ödeme tarihi olan 17/04/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, zamanaşımı ile ilgili itirazlarının dikkate alınmadığını, devre esas bilanço yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştiğini, geçmiş yıllara ilişkin olarak davacının davalıdan herhangi bir hak talep edemeyeceğini, talebin mükerrer ödemeye yol açacağını, davalının temerrüde düşürülmediğini, ödeme tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, avans faizine de hükmedilemeyeceğini, davacı tarafından rücuya esas davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, icra dosyasındaki vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizlerinden sorumlu olmadıklarını, tüm ödemelerin şirket tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini ve ödeme tarihinin kesin olarak belli olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulden, bunun kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin...... karar sayılı dosya örneğinin incelenmesinde; davacı ... ... A.Ş. tarafından davalı ... ... A.Ş. Aleyhine, taraflar arasındaki 22/04/2002 tarihli sözleşme kapsamında tazminat davası açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16/11/2006 tarih ve......Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Şişli 2.İcra Müdürlüğü'nün 2006/10443 sayılı dosya örneğinin incelenmesinde; davacının yukarıda sözü edilen mahkeme ilamının icraya konulması sonucu 11/01/2007 tarihinde 53.511,39 TL'yi ödediği görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı ... ... A.Ş.tarafından davalı ... ... A.Ş. aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dışı ... ... A.Ş.'nin mahkeme ilamını ... ... A.Ş. aleyhine icra takibine koyması sonucu davacının 11/01/2007 tarihinde 53.511,39 TL ödediği dosya içeriğiyle sabittir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun ...'a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının ... olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın davacısı da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olup İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının icra dosyasına ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunmaktadır. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmaması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 esas 2016/3219 karar sayılı emsal içtihadı).
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup, davacı tarafından icra dosyasına 11/01/2007 tarihinde yapılan 53.511,39 TL ödeme yönünden davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu miktarlar bakımından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Ancak, 17/04/2006 tarihinde yapıldığı anlaşılan 1.747,54 TL'lik ödeme yönünden dava tarihi olan 01/07/2016 tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın bu miktar yönünden kabulü doğru olmayıp, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin hüküm altına alınan alacağın faiz başlangıç tarihine yönelik istinaf itirazına gelindiğinde; rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu durumda mahkemece hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, mahkemece davalıdan tahsiline karar verilen 2.354,11 TL miktarlı ödeme yönünden dava dosyasına herhangi bir belge sunulmamış olup, mahkemece verilen kesin süreye rağmen belge de ibraz edilmediğinden davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazları yerinde görülmüş mahkeme kararının bu sebeple kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A-)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/11/2016 tarih ve..... Karar sayılı kararının HMK'nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 53.511,39 TL'nin ödeme tarihi olan 11/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.655,36 TL harçtan peşin alınan 983,89-TL harç ile bakiye karar harcı olarak yatırılan 2.951,60 TL harcın düşümü ile fazla alınan 280,13 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacıdan peşin alınan 703,76 TL (983,89-TL harçtan 280,13 TL fazla alınan harcın düşümü ile), 29,20 TL başvurma harç olmak üzere toplam 732,96 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 754,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı gözetilerek 700,69 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakımasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca kabul ve ret oranı üzerinden hesaplanan 7.756,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca kabul ve ret oranı üzerinden hesaplanan 4.101,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
B-)1-Davalının peşin yatırdığı 988,88 TL nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 45,50 TL posta gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 166,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 08/12/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
