
Esas No: 2019/366
Karar No: 2021/1994
Karar Tarihi: 08.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/366 Esas 2021/1994 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
ESAS NO ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette ...'ın tanzim eden, ...'ın lehtar, ... A.Ş.'nin hamil olduğunu, müvekkilinin ne ...'a ne ...'a ne de ... A.Ş.'ye herhangi bir borcunun bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı lehtar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, borcunun da mevcut olmadığını müvekkilinin davalı ... tarafından Mart 2014 döneminde kullanılan krediye kefil olduğunu, senedin kredi belgeleriyle imzalatılmış olabileceğini, kefil olunan kredinin ödemesinin yapılarak kapatılmış olduğunu, ...'ın daha sonrası kullandığı kredilerde ödemelerin yapılmayarak takibe düştüğünü, banka tarafından dosya içeriğindeki senette yer alan eksik unsurların doldurularak takip başlatıldığını, müvekkilinin başlatılan takip ile borçlu olmadığı bir parayı ödemeye zorlandığını, belirterek müvekkilinin davalılara borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olmasından dolayı %20'si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, takibinin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı ... A.Ş.vekili; müvekkili banka ile ... arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'ne davacının müteselsil kefil olduğunu, ... tarafından keşidecisi ... olan 22/09/2015 düzenleme tarihli, 08/03/2016 ödeme tarihli senedin ciro edilerek tahsil edildiğinde borcuna mahsup edilmek üzere verildiğini, krediden doğan yükümlülüklerinin borçlu davalı ... ve müteselsil kefil davacı ... tarafından yerine getirilmemesi üzerine bononun vadesinde ödenmediğini, müvekkili bankanın bonoyu iyi niyetli olarak tahsil edildiğinde ... borcuna mahsup edilmek üzere iktisap edildiğini, davacı ...'ın 13/03/2014 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'nde ...'a kefil olduğunu ve sözleşmenin kefaletname kısmında müteselsil kefil olduğunu kabul ederek imza attığını, kefilin sözleşme kapsamında kullandırılan ve kullandırılacak nakdi gayri nakdi kredilerden doğan tüm borçlarına, bu borçların faiz, temerrüt faizi, vergi, komisyon gibi tüm ferileri ve tahsili için vekalet ücreti ile gerekli her türlü masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine kefil olmayı kabul ettiğini, sözleşme maddesine göre davacının kefalet yükümlülüğünün 10 yıl süre ile devam edeceğini kabul ettiğini bildirerek davanın reddine, davacının haksız ve yersiz davası nedeniyle talep miktarının %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ...'a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yapılmış, davalı ... yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; 12/03/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine davacının 30.000,00 TL limitle 10 yıl süre ile müteselsil kefil olduğu, genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun diğer olduğunun bildirildiği, bu kredi sözleşmesinin şartlarında birinin de munzam senet olduğu, davacı vekilinin de senedin genel kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında banka tarafından alındığını iddia ettiği, ... A.Ş. vekilinin de 21/09/2017 tarihli celse de dava konusu kambiyo senedinin kredi sözleşmesi gereğince düzenlendiğini beyan ettiği, 12/03/2014 tarihli genel kredi sözleşmesine şartı olarak sunulan başkaca bir senedin de dosya kapsamında bildirilmediği, dava konusu bononun davacıdan önce diğer davalı ... ... daha sonra da ... A.Ş.'ye geçmediği, bu bononun 12/03/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi şartı olarak sözleşme tarihinde davacı ve davalı asıl borçlu tarafından imzalanarak alındığı, davacının genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle de sorumlu olduğu ancak kefil olunan kredinin 11/09/2015 tarihinde geri ödemesinin tamamlanarak kapatıldığı bu nedenle de müteselsil kefaleti nedeniyle sorumluluğunun sona erdiği, davacının üzerine düşen ispat yükünü yazılı deliller ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalılar ...lar ve ... A.Ş.'ye Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 Esas dosyası ile takibe konu edilen 22/09/2015 düzenleme tarihli 08.03.2016 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında icra takip dosyasında davacıdan yapılan tahsilat nedeniyle İİK'nun 72/6. maddesi gereği istirdata dönüşen davada davacıdan tahsil edilen 26.870,00 TL bedelin davalı ...Ş.'den alınarak davacıya verilmesine (istirdatına), istirdat ile ilgili olarak davacı vekilinin herhangi bir faiz talebinin olmaması nedeniyle taleple bağlı kalınarak faize hükmedilmediği, Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 Esas dosyasının davacı ... yönünden iptaline, davalı bankanın takip dayanağı bonoyu aldığı genel kredi sözleşmesinin borcu kapanmasına ve davacının sorumluluğunun bulunmamasına rağmen, davacı yönünden icra takibine koymakla kötü niyetli olarak hareket ettiği, bono bedeli olan 50.000,00 TL'nin %20'si oranında tazminatın davalı ...Ş.'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalılardan ... A.Ş. vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ...Ş. vekili; yargılamanın kambiyo hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, sözleşme ve kefalet sözleşmesi üzerinde durulmasının hatalı olduğunu, davacının senedin boş olarak verildiğini ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini, davacının senedin rızası hilafına doldurulduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ceza yargılamasında tespit edilen somut durumun hukuk mahkemesince de dikkate alınması gerektiğini, müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; alacaklı vekilinin, “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre borçlu davacının teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği ve davalı bankanın icra takibinde kötü niyetli kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davalı banka tarafından bonodan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davalı banka ile diğer davalı arasında 12/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı, sözleşme uyarınca asıl borçluya 100.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi tahsis edildiği ve davalı bankanın da kabulünde olduğu üzere Genel Kredi Sözleşmesi'nin teminatını teşkil etmek üzere dava konusu icra takibinin dayanağı olan 22.09.2015 tanzim tarihli 08.03.2016 vade tarihli 50.000.00 TL bedelli bononun davacı tarafından keşideci, davalı asıl borçlunun lehtar sıfatıyla yer aldığı senedin düzenlenerek davalı lehtar tarafından ciro yoluyla davalı bankaya teslim edildiği, bononun teminatını teşkil ettiği 12.03.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun 11.09.2015 tarihinde tamamen ödenerek kapatıldığı, dava konusu borcun davacının kefalet imzasının yer almadığı 29/02/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, bu suretle dava konusu bononun teminat işlevinin sona erdiği, buna rağmen bonoyu 29.02.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borçlar nedeniyle takibe koyan davalı bankanın takibinde haksız olduğu, bu nedenle icra dosyasına davacı tarafından ödenen miktarın davacıya iadesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesine bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı yanca davalı bankanın takip yapmakta kötü niyetli olduğu ileri sürülmüş ise de, yukarıda açıklandığı üzere asıl borçlu ile davalı banka arasında dava konusu bononun teminatını teşkil ettiği 12.03.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden başka genel kredi sözleşmesinin de imzalanmış olduğu ve davalı asıl kredi borçlusunun bankaya kredi borcunun devam ettiği anlaşılmakla bankanın takip yapmakta kötü niyetli sayılamayacağından davalının buna yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Hal böyle olunca, mahkemece kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış, davalının bu yöndeki istinaf talebi kabul edilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı şirket vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, sair istinaf sebeplerinin reddiyle yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının HMK'nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 2016/848 Esas 2018/834 Karar sayılı 18.10.2018 tarihli kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KABULÜ ile,
Davacının davalılar ...lar ve ... A.Ş.'ye Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 Esas dosyası ile takibe konu edilen 22/09/2015 düzenleme tarihli 08.03.2016 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında icra takip dosyasında davacıdan yapılan tahsilat nedeniyle İİK'nun 72/6. maddesi gereği istirdata dönüşen işbu davada davacıdan tahsil edilen 26.870,00 TL bedelin davalı ...Ş.'den alınarak davacıya verilmesine (istirdatına), Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 Esas dosyasının davacı ... yönünden iptaline,
b-Davalılardan ... A.Ş.’ye yönelik kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatına yönelik talebin reddine,
c-İİK'nın 72/5. maddesi gereğince davacı hakkındaki Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3391 Esas dosyası icra takibinin derhal durdurulmasına,bu konuda icra dairesine müzekkere yazılmasına,
ç-Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNE'YE GELİR KAYDINA,
d-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ile 853,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 883,08 TL harcın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 700,00 TL, icra dosyası fotokopi ücreti 10,00 TL, 4 müzekkere gideri 32,90 TL ve 26 tebligat gideri 319,00 TL olmak üzere toplam 1.061,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
f-Davalı ... ... tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
g-Davalı ...Ş. tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davalı ...Ş. üzerinde bırakılmasına,
ğ-Davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
h-Davalı ... ... tarafından yatırılan herhangi bir gider avansı bulunmadığından iadesi konusunda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
ı-Davalı ...Ş. tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan bir kısım bulunmadığından iadesi konusunda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
i-AAÜT'ye göre hesap edilen 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı şirket tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan 39,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
....
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
