
Esas No: 2019/492
Karar No: 2021/1992
Karar Tarihi: 08.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/492 Esas 2021/1992 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibine konu ettiği çeklerdeki davacı adına atılan imzaların müvekkiline ait bulunmadığını belirterek, müvekkilinin takibe konu çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının ... imalatı yaptığını, davalının ise ... toptancısı olduğunu, davacı taraf adına Kırıkkale Noterliğinden düzenlenen davacının oğlu ... vekaletname ibraz ederek ticari ilişkiye girildiğini, bu vekaletnameye göre ...’in davacı ...’i temsil etmeye yetkili bulunduğunu, ayrıca taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini davacıyı temsilen ...’in imzaladığını, davacı tarafa 142.665,95 TL’lik mal satıldığını ve teslim edildiğini, satılan mallar karşılığında icra takibine konu 15.000,00 TL bedelli ve 10.000,00 TL bedelli 2 adet çekin dava dışı davacının oğlu ... tarafından davalıya verildiğini, alacağın tahsili için karşılıksız çıkan çeklere dayanılarak icra takibi başlatıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece somut olayda; taraflar arasında, davaya ve icra takibine konu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığı konusunda anlaşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafından dava dışı ...’e adına çek keşide etme yetkisiyle vekaletname verilip verilmediği, çeklerdeki imzaların davacıyı bağlayıp bağlamayacağı, bu bağlamda icra takibine konu iki adet çek nedeni ile davalının borçlu bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı, davacı, davaya ve icra takibine konu iki adet çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek borçlu bulunmadığının tespitini ve takibin iptalini talep ettiği, davalı ise cevap dilekçesine göre çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığını bildiği, davalı, davacı ... adına vekaleten hareket eden ...’in vekaletname ibraz ettiğini, buna göre anılan kişinin, davacı adına sözleşme imzaladığı ve çekleri keşide ederek verdiğini, bu nedenle davacının borçlu olduğunu savunarak davanın reddini talep ettiği, davalı vekilinin duruşmada alınan beyanı ile, imzanın borçluya ait olmadığını dava açıldıktan sonra öğrendiklerini belirtmiş ise de; cevap dilekçesinin içeriğine göre bu hususun davadan ve takipten önce de davalı tarafından bilindiği, ... adlı kişinin vekaletnameyi sunarak yetkili olduğunu belirttiği, buna göre davalı adına ...’in sözleşme imzalayıp çek keşide ettiğini belirttiği, davalı tarafından herhangi bir vekaletname ibraz edilmediği gibi, Kırıkkale Noterliklerine ve vergi dairesine yazılan yazı cevaplarına göre de davacının ... adına verdiği bir vekaletname de bulunmadığı, davalının savunmasının yerinde olmadığı, davaya ve icra takibine konu çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığı, icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; davacının Ankara 12. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davacı yönünden takibin iptaline, kötüniyet tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı bulunduğu, davalının takibe konu çeklerdeki imzanın davacı ait olmadığını bildiği ve savunmasının aksine davacı tarafından çek keşide etme yetkisini içerir verilmiş vekaletname de bulunmadığı halde çeklere dayalı kambiyo takibi yaptığı hususunun sabit bulunduğu, davalının icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle İİK.'nun 72/5. maddesi gereğince alacağın %20'si oranında 4.979,94 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; taraflar arasında sözleşme fatura, senet ve çeklerden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, davacı adına 142.000,00TL bedelinde fatura kesildiğini, ticari ilişki kurularken davacının oğlunun vekil sıfatıyla hareket ettiğini, davacının satılan mallar karşılığında iki adet çekin dava dışı ... tarafından verildiğini, mahallinde yapılan haciz işleminde çeki düzenleyenin borcu kabul ettiğini, davacının sonradan imza inkarında bulunmasının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olduğunun kabulüyle kötüniyet tazminatına karar verilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; imza inkarına dayalı davada davacının sorumluluğu yönünden mahkemece yapılan inceleme araştırmanın hüküm kurmak için yeterli olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Uyuşmazlık; davalı tarafından davaya konu lehdarı davalı ..., keşidecisi davacı ... olan 28/02/2016 düzenleme tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve 31/03/2016 düzenleme tarihli, 15.000,00 TL bedelli çeklerin Ankara 12. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konulduğu, davacının ise davaya konu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığı ve borçlu olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti istemli davasını açtığı anlaşılmaktadır.Takibe konu senetlerde (çeklerde), keşideci davacıya atfen dava dışı ... tarafından atılan imzanın, davacıyı borçlu konumuna getirip getirmediği, varılacak sonuca göre davacının borçtan şahsen sorumlu olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle, somut olayda davacının, dava dışı ...’i kendisini temsilen kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunun tespit edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü için dava dışı anılan kişiye davacı adına çek keşide etmeye dair vekil kılınıp kılınmadığı vekaletname verilmiş ise kapsamına ilişkin yasal düzenlemeler irdelenmelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Vekaletin kapsamı” başlıklı 504.maddesi;
“Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir.
Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.
Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.” Hükmünü amirdir.
Görüldüğü üzere, vekil özel bir yetkiye sahip olmadıkça dava açamayacağı gibi, kambiyo taahhüdünde de bulunamaz. Vekilin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için vekaletnamede açıkça “Kambiyo taahhüdünde bulunmak üzere” yetkilendirilmiş olması gerekir. Ancak, açıkça verilen yetkiye dayanarak kambiyo senedi düzenlenmesi halinde asilin vekilin bu işleminden sorumlu olduğu kabul edilebilir. Şayet bu açık yetki verilmemişse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerinden sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
Şu durumda, vekil özel yetki gerektirdiği ve bu konuda özel olarak açıkça yetki verilmediği halde kambiyo taahhüdünde bulunmuşsa bu taahhüdünden bizzat ve şahsen sorumlu olur ve burada artık asilin sorumluluğundan söz edilemez.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosyada davacı tarafından dava dışı çekleri imzalayan kişiye çek keşide etmeye yetki verildiğine ilişkin vekaletname ibraz edilememiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davalı tarafından davacı adına çek keşide edenin vekil sıfatıyla hareket ettiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.707,75TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 426,94TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 08/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
