
Esas No: 2019/2740
Karar No: 2021/2543
Karar Tarihi: 05.04.2021
Danıştay 9. Daire 2019/2740 Esas 2021/2543 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2740
Karar No : 2021/2543
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... Ofis Mobilyaları Eğitim Araç Gereçleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacının banka hesabına uygulanan haciz işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dava konusu haciz işlemine dayanak teşkil eden takibe ilişkin ödeme emrinin 09/12/2015 tarihinde PTT aracılığıyla tebliğ edildiği ancak tebligata ilişkin tebliğ mazbatalarının takip dosyasında bulunamadığından "EVDB-Takip Görüntüleme ve Yazdırma Çıktılarının" birer örneğinin ibraz edildiği; tebligatın ne şekilde, hangi tarihte, kime ve hangi adrese yapıldığına ilişkin bilgileri içeren görevli dağıtıcı imzasını içeren tebliğ mazbataları incelenmeksizin idarenin kendi iç işleyişinde tutulan kayıtlar dikkate alınmak suretiyle tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılamadığı hususunun denetlenebilmesi imkanının bulunmadığı, idare tarafından tanzim edilecek belgeler ile bu belgelerin tebliğine ilişkin bilgi, belge ve kayıtların tutulmasından ve muhafazasından idarenin birinci derecede sorumlu olduğu; ödeme emrinin davacıya tebliğine ilişkin tebligat mazbataları ibraz edilmediğinden hacze dayanak teşkil eden ödeme emrinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği hususunun ortaya konulamamış olması nedeniyle davaya konu haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf dilekçesi ekinde davacı adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin 09/12/2015 tarihli tebliğ alındısının ibraz edilmesi üzerine mahkemece verilen ara kararına cevapta; adına düzenlenen ödeme emirlerinin, davacının annesinin imzasına tebliğ edilen adresin, 16/09/2015-12/05/2016 tarihleri arasında Mernis adresi olduğu bildirildiğinden ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiğinin anlaşılması ve davacı tarafından 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı halde vergi borçlarının ödenmemiş olması nedeniyle banka hesabına uygulanan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Haciz işleminin, 10/01/2018 tarihinde öğrenilmiş olduğu, davacının ... Ofis Mobilyaları Eğitim Araç Gereçleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin % 50 oranında hissedarı iken şirket hisselerinin 20/05/2011 tarihinde devredildiği, dava konusu haczin bahsi geçen şirkete ait ödenmemiş borçlar nedeniyle konulduğunun öğrenildiği, davacının hisselerini devretmiş olduğu dönemde şirketin idareye karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı, asıl borçlu şirkete ait borçların zamanaşımına uğramış olduğu, borcun öncelikli olarak şirketten tahsili için gerekli işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirildiğinin idare tarafından ortaya konulması gerektiği ve ancak kesinleşmiş vergi borcuna istinaden davacı hakkında haciz işlemi tatbik edilebileceği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya uygun aykırı Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
... Ofis Mobilyaları Eğitim Araç Gereçleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacının banka hesabına uygulanan haciz işleminin kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükellef veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı ifade edilmiştir.
6183 sayılı Kanun’un 62. maddesinde, borçlunun mal bildiriminde gösterilen ve tahsil dairesince tespit edilen borçlu ve üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, 64. maddesinde de, haciz muamelelerinin tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı hükümleri düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Haciz aşaması öncesi asıl amme borçlusu şirket adına ödenmeyen vergi borçları usulüne uygun şekilde şirketin bilinen adresine tebliğ edilecek, vadesinde ödenmemesi durumunda şirket adına yapılan malvarlığı araştırması sonucu vergi borcunun şirketin malvarlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine şirket kanuni temsilci ve ortakları takip edilerek amme alacağının tahsil edilmesinde son aşama haciz işlemi uygulanacaktır.
Tahakkuk ve takip işlemlerinin usulüne uygun tamamlanması, her aşamanın muhataba bildirilmesi zamanaşımı gibi lehe sonuç doğuracak hususların tespiti ile savunma, dava yolu gibi hakların yerine getirilmesi açısından önem taşımaktadır. Usulüne uygun ihbarnameler ve ödeme emirleri tebliğ edilmiş ve bunlara dava açılmamış ya da dava açılıp mükellef aleyhine sonuçlanmış ise, anılan kararların kesinleşmesi üzerine mükellefler hakkında haciz işlemi uygulanmasına engel hukuki bir durum bulunmamaktadır. Ancak haciz işleminden önceki hukuki durumlarda sakatlık bulunması halinde mükellefler hakkında haciz işlemi uygulanması yasal olarak mümkün değildir.
Olayda, ... Ofis Mobilyaları Eğitim Araç Gereçleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait süresinde verilen beyannamelere istinaden tahakkuk ettirilen vergi borçları ile süresinden sonra verilen beyannameler nedeniyle takdir komisyonu kararlarına istinaden tahakkuk ettirilen amme alacakları için asıl borçlu şirket adına tanzim edilen ödeme emirlerinin PTT aracılığıyla tebliğ edildiği ve memur eliyle tebliği mümkün olmayanların da ilanen tebliğ edildiği, şirkete ait herhangi bir malvarlığına rastlanılmaması nedeniyle tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları için 22/06/2009 ile 20/05/2011 tarihleri arasında şirket ortağı ve kanuni temsilci olduğu tespit edilen davacı adına 26/11/2015 tarihli ödeme emirlerinin düzenlendiği, şirkete ait borçlar nedeniyle şirketin %50 oranında hissesine sahip ortağı ...'a ait banka hesaplarına uygulanan haciz sonucunda 235,03-TL ve 8,79-TL'nin tahsil edilerek şirketin borçlarına mahsup edildiğinin beyan edildiği ve davacıya ait banka hesabına, 28.12.2015 tarihli haciz bildirisi ile uygulanan haciz işleminin iptali talebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar haciz işleminden önceki aşama olan ödeme emri aşamasında davacı tarafından ödeme emrine dava açılmamış ise de dava konusu işlemin dayanağı kamu alacağının doğduğu, davacının da ortağı ve yöneticisi olduğu şirket hakkındaki vergi ve cezalar için düzenlenen ihbarnamelere ve ödeme emirlerine ilişkin tebligatın usule aykırı olması, bu durumun da 22/06/2009 tarihinden itibaren şirket ortağı olan ...'in açtığı dava sonucu ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... tarihli kararı ile hüküm altına alınması ve Danıştay 9. Dairesi'nin 28/12/2018 tarih ve E:2016/22681, K:2018/11901 sayılı kararı ile onanmış olması ve 25/03/2021 tarih ve E:2019/4211, K:2021/2249 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek kesinleşmiş olması karşısında davacı adına kesinleşmiş ve tahsil edilebilir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine , 05/04/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY : Asıl borçlu şirkete ait borçlar nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde dava açılmadığı, şirket adına düzenlenen ihbarname ve/veya ödeme emirlerine ilişkin usule aykırılık iddiaları ancak davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davada inceleme konusu olabileceği, oysa uyuşmazlık davacı adına düzenlenen ödeme emri değil haciz işlemi olduğundan ve bu aşamada bulunan işleme karşı açılan davada ancak bir önceki aşama olan davacı adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususuna bakılabileceğinden daha önceki aşamalara bakılmayacaktır. Hal böyle olunca dava açılmadan kesinleşen ödeme emirlerine dayanılarak uygulanan haciz işlemi hukuka uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
