Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/51314
Karar No: 2014/1513
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/51314 Esas 2014/1513 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/51314 E.  ,  2014/1513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/09/2011
    NUMARASI : 2009/691-2011/789

    DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm duruşmalı olarak davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, 2001 yılında davalılardan ... Medya Yayıncılık Hizmetleri Tic. A.Ş."de çalışmaya başladığını, bu şirkette önce Strateji Planlama - Yeni İş Geliştirme Direktörü olarak, daha sonra sırasıyla Medya Direktörü ve Müşteri İlişkileri Grup Başkanı olarak çalıştığını; 2008-Şubat ayında yönetim kurulu üyeleri ile hissedarları aynı olan davalı ...İletişim Tanıtım ve Tic. A.Ş."de çalışmaya yönlendirildiğini ve bu şirkette Genel Müdür olarak çalışmaya başladığını, son olarak aldığı aylık ücretinin 9.500,00 TL olduğunu, fazla çalışma, yıllık izin ücreti, dini ve milli bayramlar ile hafta sonları çalışmalarının karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının üst düzey yönetici konumunda olup, ayrıca kendisine prim ödendiğini, bayramlarda ve hafta sonunda ise çalışmanın olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının taleplerinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ıslaha karşı zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği, fazla çalışma yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.
    Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
    Somut olayda, davacının ıslah ile taleplerini artırmasından sonra davalı mahkemece kendine verilen süre içinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bu nedenle davalının yasal süresi içinde ileri sürdüğü zamanaşımı değerlendirilmeden karar verilmesi isabetsizdir.
    3- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımları uyarınca davacının ilk dönem çalışmasında fazla çalışma yaptığı, ayrıca tüm çalışma süresinde hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davalının yargılama sırasında ve temyiz dilekçesine ek olarak sunduğu işyeri giriş çıkış saatlerini gösteren elektronik kayıtlar değerlendirilmeden karar verilmiştir. Mahkemece kayıt olan dönemlerin belgelere göre, kayıt olmayan dönemlerin tanık ifadelerine göre hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi