14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9442 Karar No: 2013/15061 Karar Tarihi: 03.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/9442 Esas 2013/15061 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/9442 E. , 2013/15061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.02.2012 gününde verilen dilekçe ile birleşen dava ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, paydaş olduğu 3 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşı ...’in payının 1/2’sini davalı ...’a 29.03.2011 tarihinde satış yoluyla devrettiğini öğrendiğini, taşınmaz bedelinin önalım hakkını engellemek için yüksek gösterildiğini, gerçek değeri üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı payın adına tescilini istemiştir. Birleştirilen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/72 Esas sayılı davasında da husumeti 3 parsel sayılı taşınmazın diğer 1/2 payını edinen davalı Alparslan’a yönelterek önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın adına tescilini istemiştir. Davalılar ayrı ayrı, taşınmaz bedelinin muvazaalı olmadığını, satış bedeli ile tapu harç ve giderleri ödendiğinde davayı kabul ettiklerini, aksi halde davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile depo edilen keşifte belirlenen taşınmaz değeri ile tapu harç ve giderlerinin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Somut uyuşmazlıkta, tapu kayıtlarına göre çekişme konusu taşınmazda davacının paydaş olduğu, davalıların da 29.03.2011 tarihinde dava dışı paydaş ...’den satış yoluyla pay edinerek paydaş oldukları görülmektedir. Mülkiyetin naklini sağlayan resmi senette davalıların her birinin 22.500 TL bedel ödeyerek pay edindikleri anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 12.10.2012 günlü bilirkişi kurulu raporunda dava konusu payların her birinin 11.652 TL değerinde olduğu belirtilmiştir. Tek başına bilirkişi raporu önalım hakkını engellemek amacıyla taşınmazın pay değerinin gerçek değerinin üzerinde gösterildiğini kanıtlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamamıştır. Mahkemece, tapuda düzenlenen resmi senetteki taşınmaz değeri, tapu harç ve giderlerini depo etmek için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.