19. Ceza Dairesi 2019/34782 E. , 2020/2557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suçta kullanılan ve müsaderesi talep edilmeyen nakil aracına ilişkin mahallinde her zaman bir işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
A- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sürücülüğünü sanık ..."ın yaptığı, sanık ..."nun içerisinde bulunduğu aracın gizli bölmesinde 400 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirilen olayda; sanığın sanık ..."ı yolda gördüğü, birlikte Mardin"e gitmeyi teklif etmesi üzerine yola çıktıkları, sigaralardan haberdar olmadığını savunması, ancak sanıkların 19.04.2013 tarihinde birlikte işledikleri benzer eylemleri nedeniyle kamu davası açılarak aynı mahkemece yargılama yapılmış olması, dosya kapsamında suçta kullanılan araca ilişkin Şıhmehmet Köseeminoğlu tarafından Abdurrahim Erk isimli şahsa verilmiş vekaletname bulunması karşısında... isimli şahsın sanık ... ile akrabalık ilişkisi bulunup bulunmadığı suça konu aracın kim tarafından ve ne şekilde temin edildiği hususları araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
C- Sanık ..."ın hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 19/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Viranşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2014/70 (E) - 2015/532 (K) sayılı hükmün Dairemizce incelenerek aynı gün bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği, adli para cezaları için TCK"nin 58. maddeye göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı gözetilmeksizin tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK"nin 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.