
Esas No: 2018/3244
Karar No: 2021/1713
Karar Tarihi: 08.04.2021
Danıştay 10. Daire 2018/3244 Esas 2021/1713 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3244
Karar No : 2021/1713
DAVACILAR : 1- … Patent Limited Şirketi
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Patent ve marka vekili olan davacı şirkete Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulu'nun … tarih ve Dosya No: …, K:… sayılı kararıyla verilen uyarma cezası (davacılar aleyhine ortak verildiği iddiasıyla davacılar bakımından) ile bu disiplin cezasına dayanak olarak gösterilen 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendindeki; '' Vekil hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz'.' kuralının iptali istenilmektedir.
DAVACILARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili tarafından; 5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. maddesine göre tüzel kişi vekil olarak faaliyet gösteren müvekkili şirketin, gerçek kişi vekil ... tarafından ...sayılı marka vekili, … sayılı patent vekili olarak temsil edildiği; 28/11/2017 tarihinde müvekkilinin, Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka V+ekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliğinin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesi, 1. fıkrası, ''ç'', ''i'' ve ''l'' bentleri çerçevesinde disiplin soruşturması yapılması isteğiyle şikayet edildiği, soruşturma neticesinde hakkında anılan Yönetmeliğin 5. maddesi, 1. fıkrası, ''l'' bendine aykırılıktan … tarih, … Dosya No, … Karar No'lu uyarma cezasının verildiği, bahse konu uyarma cezasında, '' kurumun resmi internet sayfasından da erişilebilir olan kurum kayıtlarında herhangi bir dosyada bir vekilin görülmesi halinde, o dosyanın her durumda söz konusu vekil tarafından takip ediliyor olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle şikayet edilenin yapmış olduğu fiilin Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesi, (l) bendinde yer alan ''vekil halihazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz'' hükmüne aykırılık teşkil ettiği, bu aykırılığın müeyyidesinin 5000 sayılı Kanunun 30/A maddesinin ikinci fıkrasının ''a'' bendinde yer alan '' Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır'' hükmü olduğu değerlendirilmiştir'' gerekçesine yer verildiği, bahsedilen disiplin kurulu kararının ve dayanağı 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendinin hukuka aykırı olduğu; zira, anılan cezanın ve dayanağının Yönetmelikle belirlenmiş olmasının Anayasada yer alan suç ve cezaların kanun ile belirlenmesi (kanunilik) ilkesine aykırı olduğu, bu hususta Anayasa Mahkemesi kararlarına değinilerek, disiplin hukukunda da kanunilik ilkesinin Anayasanın 128. maddesinin 3. fıkrasına dayandığı, bu hüküm çerçevesinde disiplin rejiminin de kanunla belirlenmesi gerektiği, aksi halde Anayasa ile teminat altına alınan kişi hürriyetinin yürütme tarafından keyfi olarak sınırlandırılabileceği; ayrıca bahse konu disiplin cezası ve dayanağı Yönetmelik maddesinin sözleşme özgürlüğü ve serbest piyasa ekonomisi ile rekabet hukuku ilkelerine aykırı olduğu, örneğin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli bir marka hakkının yenileme süresinin, markanın başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olduğu, bu sürenin sona ermesinden 6 ay önce veya 6 ay sonra marka yenileme işlemleri gerçekleştirilmek suretiyle markanın 10'ar yıllık periyotlar halinde süresiz olarak korunabildiği, bu 10'ar yıllık sürelerin takibi görev ve sorumluluğunun ilgili markanın vekilliğini üstlenen kişide olduğu, 10 yıllık süre uzun bir süre olduğundan bu sürede vekillik hizmeti veren kişi ve firmaların faaliyetine son vermesi nedeniyle bazı marka sahiplerinin vekillik hizmetinden mahrum kaldığı ve markanın yenileme süresinin geçirilmesi nedeniyle mağdur oldukları, uygulamadaki bu durumun danışmanlık hizmeti veren gerçek kişi ve şirketlere bir rekabet imkanı sağlamakta olduğu ve vekillerin hak sahiplerine (broşür, katalog, mail, e-mail göndererek ya da doğrudan telefon araması veye sms bilgilendirmesi yaparak) teklifler göndermek suretiyle markaya ilişkin vekillik hizmeti sunulabileceğini belirttikleri, ticaret hayatında var olan bu durumun reklam yasağının bulunmadığı vekillik ve danışmanlık hizmetlerinde yıllardır uygulandığı, ancak dava konusu düzenlemenin hem sınai mülkiyet hukuku danışmanlığı sektörüne, genel ticaret ve rekabet hayatının kurallarına aykırı hem de aynı Yönetmeliğin 5. maddesi, 1. fıkrası, ''e'' bendindeki vekilin reklam yapma hakkının bulunduğunu düzenleyen hükümle çelişmekte olduğu; dava konusu Yönetmelik hükmünün, barındırdığı ''görüş alışverişi'' kavramı nedeniyle muğlak olduğu, ''görüş alışverişi'' kavramının müvekkil adayına teklif göndermeyi kapsayıp kapsamadığının ya da tam olarak neleri kapsadığının anlaşılamadığı, bu anlamda müvekkili firmanın gönderdiği teklifle rakip firmaları kötülemediği, sözleşme özgürlüğü ve serbest piyasa ekonomisi koşulları içerisinde teklif ve reklam hakkını kullandığı, bu nedenle aleyhe verilen disiplin kurulu kararı ve bu karara dayanak teşkil eden dava konusu Yönetmelik maddesinin hukuka aykırı olduğu ve anılan düzenlemenin sektördeki büyük firmaların tekel haline gelmesine, küçük ölçekli firmaların ise sektör dışına itilmesine neden olacağı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ :
Davalı idare tarafından; usul bakımından, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre süresinde açılıp açılmadığının tetkiki ile süresinde açılmadığının tespiti halinde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi; ehliyet bakımından, disiplin cezasının yalnızca davacı firma hakkında uygulandığı, davacı ... hakkında herhangi bir işlem tesis edilmediği, dolayısıyla gerek dava konusu düzenleme gerekse idari işlem bakımından ...'ın dava açma ehliyeti bulunmadığından kendisi bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği; Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kuruluna yapılan şikayetle şikayetçi tarafından, davacılardan … Patent Ltd. Şti'nin ... Mermer Sanayi Ltd. Şti. ile posta yoluyla iletişime geçerek … sayılı markası ile ilgili yenileme işleminin yapılmasını teklif ettiği, oysa iletişime geçilen şirketin kendi müvekkili olduğu, marka sicil dosyasında marka vekili olarak kendilerinin göründüğü, bu durum bilinmesine rağmen iletişime geçildiği, yapılanın Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliğinin 5. maddesi, ''ç'', ''i'' ve ''l'' bentlerine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek, davacı firmanın cezalandırılmasının istenildiği, yapılan inceleme neticesi davacı firma hakkında Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliğinin 5 inci maddesi, ''l'' bendine aykırı fiilinden dolayı 5000 sayılı Kanunun 30/A maddesinde ve Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliğinin 6 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ''a'' bendinde yer alan uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, şikayet konusu işlemde dahli olmadığı tespit edilen davacı ... hakkında ise disiplin cezası verilmesine gerek görülmediği; konuya yönelik genel bilgi kapsamında, 6769 sayılı Kanun'un 22. maddesi, 3. fıkrasına göre marka sicilinin aleni olduğu, tescili yahut tescil başvurusu yapılmış herhangi bir marka ile ilgili araştırma yapmak isteyen yahut belirli bir marka ile ilgili bilgi almak isteyen herkesin (savunma dilekçesinde açıkça belirtilen) kurumun internet adresinde yer alan dosya takip sekmesinden gerekli araştırmaları yapabildiği, bir markanın sicil sayfasında, markanın başvuru veya tescil numarasına, başvuru tarihine, tescilli ise tescil tarihine, marka görseline, kapsadığı mal ve hizmet sınıflarına, marka sahibinin adı, soyadı ve adres bilgileri ile varsa marka vekilinin bilgilerine erişmenin mümkün olduğu, bu erişimin dünyadaki herkese açık olduğu; dava konusu düzenlemeye yönelik olarak, 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin kanuni dayanağının 5000 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi ve aynı Kanun'un 22/12/2016 tarih ve 6769 sayılı Kanunun 182 inci maddesi ile eklenen 30/A maddesi olduğu ve Kanunun 30/A maddesinde disiplin cezalarını açıkça belirten kanun koyucunun meslek kurallarının belirlenmesi yetkisini davalı Kuruma verdiği ve bu kanun maddesi dayanak alınarak dava konusu Disiplin Yönetmeliği ve meslek kurallarının belirlendiği, bu bakımdan davacının ileri sürdüğü kanunilik ilkesinin ihlalinin söz konusu olmadığı, ayrıca bu konuda Anayasa'nın 128. maddesi kapsamında ileri sürülen iddiaların anılan Anayasa hükmünün devlet memurları ve kamu görevlileri ile ilgili olması patent ve marka vekillerinin ise kamu görevlisi yahut memur olmaması nedeniyle davayla ilgisi bulunmadığı; öte yandan davacının meslek kurallarının Kanunda düzenlenmediği yönündeki iddiasının dayanağı olmadığı, zira 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34. ve 134. maddelerinde de benzer düzenleme olduğu, dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olmadığı; idari işleme yönelik olarak, davacının halihazırda bir vekili bulunan ... Mermer San. ve Tic. Ltd. Şti. ile irtibata geçtiği ve iş yapma teklifinde bulunduğunun açık olduğu ve bu durumun davacının da kabulünde olduğu, herhangi bir marka ile ilgili sicil bilgilerine isteyen herkes erişebildiğinden marka vekili olarak görev yapan davacı firmanın marka sahibi firmanın halihazırda bir vekili olduğundan haberdar olamamasının mümkün olmadığı, kaldı ki, davacı firmanın bizzat marka vekilliği yapmak üzere kurulmuş ve bu kapsamda faaliyet gösteren bir firma olarak marka araştırması yapan herhangi bir insandan daha dikkatli ve bilinçli olduğu, 5000 sayılı Kanun'un 30/A maddesi, 2. fıkrası, ''a'' bendinde meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanacağının hüküm altına alındığı, benzer şekilde Disiplin Yönetmeliğinin 6. maddesi, 1. fıkrası, ''a'' bendinde de uyarma cezası ve şartlarının yer aldığı, dolayısıyla davacının sübuta eren fiilinin cezai karşılığının da olduğu, tesis edilmiş olan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Patent ve marka vekili olan davacı şirkete Türk Patent ve Marka Kurumu Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … dosya, … sayılı kararıyla verilen uyarma cezası ile bu disiplin cezasına dayanak olarak gösterilen 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin "Vekillik meslek kuralları" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinin; "Vekil, hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz." kuralının iptali istemiyle açılmıştır.
5000 sayılı Patent Ve Marka Vekilliği İle Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun (Kanunun adı, 6769 sayılı Kanunu ve 703 sayılı KHK ile değişik)'un, "Enstitü nezdinde vekillik yapma yetkisinde olanlar" başlıklı 30. maddesi 1. fıkrasında; (Değişik 6769/181 md.) sınai mülkiyet hakları ve geleneksel ürün adları ile ilgili danışmanlık yapma ve Kurum nezdinde başvuru sahipleri adına işlem yapma yetkisinde olan gerçek veya tüzel kişiler patent, faydalı model ve entegre devre topoğrafyası konularında patent vekillerinin; marka, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları konularında marka vekilleri; tasarım konusunda ise hem patent vekilleri hem de marka vekillerinin yetkili olduğu, 2. fıkrasında; gerçek kişilerin patent vekili veya marka vekili olabilmesi için taşıması gereken şartlar sayılmak suretiyle belirlenmiş, 3. fıkrasında; tüzel kişi patent vekilinin veya marka vekilinin, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre limited veya anonim şirket şeklinde kurulması, işletme konusunun patent vekilliği veya marka vekilliği faaliyetini kapsaması ve patent vekili veya marka vekilinin gerçek kişiler tarafından temsil edilmesinin zorunlu olduğu, gerçek kişi vekilin, birden fazla tüzel kişi vekilin ortağı veya çalışanı olsa dahi vekillik yetkisini sadece tek bir tüzel kişi vekili temsilen kullanabileceği, vekillik yetkisini bu şekilde kullananların, gerçek kişi vekil olarak vekillik yapamayacağı, gerçek kişi vekilin, kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak şartıyla, temsil ettiği tüzel kişi vekille birlikte vekalet verene karşı müteselsilen sorumlu olduğu, 6.fıkrasında; patent vekilliği ve marka vekilliği ile ilgili sınav ve sicil işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile patent vekilliğine ve marka vekilliğine ilişkin diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği, hükmüne yer verilmiş, "Disiplin cezaları, ceza uygulanacak fiiller ve disiplin kurulu" başlıklı 30/A maddesinde; "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ve en fazla üyesi bulunan vekillikle ilgili kuruluşun görüşü alınarak Kurum tarafından hazırlanan ve Kurumun resmî internet sitesinde yayımlanan patent vekilliği ve marka vekilliği meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır. Patent vekillerine ve marka vekillerine verilecek disiplin cezaları ile disiplin cezası uygulanacak fiil ve hâller: a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır.(...) İkinci fıkrada sayılan fiil ve hâlleri işleyenler hakkında bu fiil ve hâllerin işlendiğinin öğrenildiği andan itibaren üç ay içinde soruşturmaya başlanmadığı, her hâlde cezayı gerektiren fiil ve hâllerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. İkinci fıkra kapsamındaki cezaların soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren otuz gün içinde verilmesi zorunludur. Vekiller hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturma yapanın yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan vekil, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhâl uygulanır. Disiplin cezası verilmesi veya verilmemesi kararına karşı idari yargıya başvurulabilir. Kesinleşmiş disiplin kararı sonucunda patent vekilliğinden veya marka vekilliğinden çıkarılanlar, bir daha patent vekili veya marka vekili olamaz.(....) Disiplin Kuruluna, disiplin cezasını gerektirir fiillerin tespitinde izlenecek usule ve disiplin konusundaki diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almıştır.
5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 30 ve 30/A maddelerine dayanılarak hazırlanmış olan 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesi 1. fıkrasında; Vekillik meslek kuralları sayılmak suretiyle belirlenmiş, l) bendinde; Vekil, hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz." kuralı getirilmiştir. "Disiplin cezaları ve ceza uygulanacak fiiller" başlıklı 6. maddesinde; "(1) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan vekillik meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları karşılığı filler sıralanmış, aynı fıkranın a) bendinde; "Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır." kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin "Şikâyet ve soruşturma" başlıklı 9. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamında vekiller hakkındaki şikâyetler, şikâyet eden ve edilenin kimlik bilgileri belirtilerek, şikâyet gerekçeleri ve delilleriyle birlikte yazılı ve imzalı olarak Kuruma yapılır. Disiplin Kurulu, şikâyetin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde öncelikle şikâyet ile ilgili bir disiplin soruşturması açılmasına yer olup olmadığına karar verir. (2) Disiplin soruşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği takdirde gerekçeli karar, karar tarihinden itibaren bir hafta içinde şikâyetçiye gönderilir. (3) Disiplin soruşturması açılmasına karar verildiği takdirde, şikâyet dilekçesi ile ekleri karar tarihinden itibaren bir hafta içinde hakkında şikâyet yapılan vekile gönderilir ve savunma yapabilmesini teminen tebliğ tarihinden itibaren yedi günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde savunmasını yapmayan vekil, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Disiplin Kurulu, gerekli gördüğü takdirde şikâyet ile ilgili tanıkları dinlemek ve taraflardan ek bilgi ve belge istemek suretiyle şikâyetin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde nihai kararını verir.(...) (5) 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamındaki cezaların soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren otuz gün içinde verilmesi zorunludur.(...) " kuralı getirilmiştir.
Düzenlemede, marka, coğrafi işaret, geleneksel ürün adı ve tasarım konularında danışmanlık yapma ve bu konularda Kurum nezdinde başvuru sahipleri adına işlem yapma yetkisinde olan gerçek veya tüzel kişiler, marka vekili olarak, patent, faydalı model, tasarım ve entegre devre topoğrafyaları konularında danışmanlık yapma ve bu konularda Kurum nezdinde başvuru sahipleri adına işlem yapma yetkisinde olan gerçek veya tüzel kişiler de patent vekili olarak adlandırılmıştır. Patent ya da marka vekilinin, vekil olabilmesi için taşıması gereken şartlar belirlenmiş, hangi hallerde sorumluluklarının kabul edileceği, tabi olacakları usul ve esasların belirlenmesi hususu Yasa kapsamında düzenlenmiş ve meslek kurallarına uymayan tutum ve davranış gösterenler için uygulanması gereken disiplin cezaları sayılmış, tanımlanmış ve hangi hallerde uygulanacağı açıklınmıştır. Ancak, Disiplin Kuruluna, disiplin cezasını gerektirir fiillerin tespitinde izlenecek usule ve disiplin konusundaki diğer hususlara ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesi konusunda davalı idare yetkilendirilmiştir.
Davalı idareye tanınan yetkiye istinaden hazırlanarak yürürlüğe konulmuş olan dava konusu Yönetmelik ile yapılan düzenlemeyle meslek kuralları belirlenmiştir. Her meslekte olduğu gibi mesleğin yürütülebilmesi için tabi olunacak kuralların belirlenmesi bir başka deyişle disipline edilmesi açısından etik kuralların belirlenmesi bu kurallara uyulmaması halinde ise bazı yaptırımların öngörülmesi veya disiplin cezasını gerektirmesi, mesleği yürütenlerin objektif olarak denetimini de mümkün kılmaktadır. Bu durumda Yönetmelikle yapılan dava konusu düzenleme Yasanın verdiği yetkiye istinaden yapılmıştır.
Bu halde hiçbir vekilin, vekillik meslek kuralları hakkında bilgisi olmadığını mazeret olarak ileri süremeyeceği, meslek kurallarının ihlalini müvekkilden aldığı talimatlara atıfta bulunarak haklı gösteremeyeceği de yukarıda hükümlerine yer verilen Yasayla meslek kuralı olarak kabul edilmiştir. Bir vekille çalışan gerçek ya da tüzel kişi tarafından görüş alış verişi veya vekil değişikliği konusunda bir beyanda bulunulmadığı ya da teklif götürülmediği halde, bir başka vekil tarafından bir teklif götürülmesini engelleyen, adına takip gerçekleştirilenin iradesinin bağımsız olarak ortaya konulmasını amaçlayan kuralın, rekabete aykırılığından söz edilemeyecektir. Genel ticaretin kuralları dışında mesleğin özel kuralları bulunduğu ve bu kuralın ticaretin genel işleyişine aykırı olmadığı, meslek işleyişine uygun olmadığına yönelik bir tespitte de bulunulmadığından, dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu işleme yönelik olarak; düzenleme gereği hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, başka bir vekilin dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamayacağı yolundaki meslek kuralına aykırı davranışın bir idari yaptırımı gerektirdiğinin, Yönetmeliğin hazırlık aşamasında görüşe açılması ve davacının da görüş beyan etmesi nedeniyle bilgisi dahilinde olmasına rağmen, dosya içerisinde mevcut olan şikayet dilekçesi ve davacı adına teklif götürülen firma beyanından, davacı tarafından karşı tarafın serbest iradesi dışında başka bir vekil ile çalıştığının bilinmesine karşın, teklif götürülmesi üzerine verilen cevap sonrasında şikayete konu edilmesi nedeniyle düzenleme gereği usulüne uygun olarak disiplin cezasının verildiği anlaşılmakta, uyarı cezası verilmesine yönelik olarak tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık görülmemektedir.
Davacı tarafından disiplin hukukuna aykırı olarak, disiplin suç ve cezalarının Yasayla düzenlenmeyerek yönetmeliğe, davalı idarenin takdirine bırakıldığı ve daha önce verilmiş bir Anayasa Mahkemesi kararından bahisle hukuka aykırı bir düzenleme olduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu Anayasa Mahkemesi kararında; iptale konu Kanunda, disiplin suçları, disiplin cezalarının türleri, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar, disiplin cezasında zamanaşımı, disiplin cezalarının uygulanma şekli, itiraz, savunma hakkı gibi disiplin hukukuna ilişkin hususlara dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı gerekçesine yer verildiği halde, dava konusu yönetmeliğe dayanak oluşturan Kanun'da disiplin suçlarının ve karşılığında uygulanacak cezaların sayılmak suretiyle belirlendiği, cezaların verilme usulü, kim ya da kimler tarafından verileceği, tabi olunacak sürelerin, Disiplin Kurulunun oluşma şeklinin düzenlendiği, yönetmelik ile disiplin cezası uygulanacak eylemlerin ayrıntılarının belirlendiği görüldüğünden, iddiasında isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, duruşma için önceden taraflara bildirilen 08/04/2021 tarihinde davacılar vekili Av. …'ın geldiği, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu'nu temsilen gelen olmadığı, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunan davacılar vekiline usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra davacılar vekiline son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, patent ve marka vekili olan davacı şirkete Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulu'nun … tarih ve Dosya No: ..., K:... sayılı kararıyla verilen uyarma cezası (davacılar aleyhine ortak verildiği iddiasıyla davacılar bakımından) ile bu disiplin cezasına dayanak olarak gösterilen 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendindeki; '' Vekil hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz'' kuralının iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalının; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre süresinde açılıp açılmadığının tetkiki ile süresinde açılmadığının tespiti halinde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isteminin incelenmesinden dosyadaki bilgi ve belgelere göre davanın süresinde açıldığı görülmüştür. Davacı ...'ın, gerek dava konusu düzenleme gerekse idari işlem bakımından dava açma ehliyetinin bulunmadığı, bu davacı bakımından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi isteminin incelenmesinden, 5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun (Kanunun adı, 2/7/2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nin 86 ncı maddesiyle Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir.)'un 30. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''Tüzel kişi patent vekilinin veya marka vekilinin, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre limited veya anonim şirket şeklinde kurulması, işletme konusunun patent vekilliği veya marka vekilliği faaliyetini kapsaması ve patent vekili veya marka vekili gerçek kişiler tarafından temsil edilmesi zorunludur. Gerçek kişi vekil, birden fazla tüzel kişi vekilin ortağı veya çalışanı olsa dahi vekillik yetkisini sadece tek bir tüzel kişi vekili temsilen kullanabilir. Vekillik yetkisini bu şekilde kullananlar, gerçek kişi vekil olarak vekillik yapamaz. Gerçek kişi vekil, kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak şartıyla, temsil ettiği tüzel kişi vekille birlikte vekalet verene karşı müteselsilen sorumludur.'' hükmü dikkate alındığında adı geçen davacı yönünden ileri sürülen ehliyet itirazı yerinde görülmemiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Dava konusu düzenlemenin ve işlemin tesis edildiği tarihlerde yürürlükte olan adıyla 5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 30. maddesinde, ''Sınai mülkiyet hakları ve geleneksel ürün adları ile ilgili danışmanlık yapma ve Kurum nezdinde başvuru sahipleri adına işlem yapma yetkisinde olan gerçek veya tüzel kişiler patent, faydalı model ve entegre devre topoğrafyası konularında patent vekilleri; marka, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları konularında marka vekilleri; tasarım konusunda ise hem patent vekilleri hem de marka vekilleridir. Gerçek kişilerin patent vekili veya marka vekili olabilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir: a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. b) Fiil ehliyetine sahip olmak. c) En az dört yıllık lisans eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarının birinden mezun olmak. d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak. e) Türkiye’de yerleşim yeri sahibi olmak. f) Patent vekilliği veya marka vekilliği sınavlarında başarılı olmak. Tüzel kişi patent vekilinin veya marka vekilinin, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre limited veya anonim şirket şeklinde kurulması, işletme konusunun patent vekilliği veya marka vekilliği faaliyetini kapsaması ve patent vekili veya marka vekili gerçek kişiler tarafından temsil edilmesi zorunludur. Gerçek kişi vekil, birden fazla tüzel kişi vekilin ortağı veya çalışanı olsa dahi vekillik yetkisini sadece tek bir tüzel kişi vekili temsilen kullanabilir. Vekillik yetkisini bu şekilde kullananlar, gerçek kişi vekil olarak vekillik yapamaz. Gerçek kişi vekil, kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak şartıyla, temsil ettiği tüzel kişi vekille birlikte vekalet verene karşı müteselsilen sorumludur. Patent vekilliği ve marka vekilliği sınavları, iki yılda bir Yönetim Kurulu kararıyla yapılır. Sınava, ikinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları taşıyanlar kabul edilir. Patent vekilliği veya marka vekilliği sınavlarını kazananların, patent vekilliği yapabilmeleri için Patent Vekilleri Siciline, marka vekilliği yapabilmeleri için Marka Vekilleri Siciline kaydolmaları zorunludur. Sicile kayıt ve kayıt yenilemede yaptırılması gereken mesleki sorumluluk sigortasının süre ve miktarı Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. Patent vekilliği ve marka vekilliği ile ilgili sınav ve sicil işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile patent vekilliğine ve marka vekilliğine ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir. Patent vekilliğine ve marka vekilliğine ilişkin sınav, belge düzenleme, sicil kayıt ve sicil kayıt yenileme ücretleri Kurum tarafından belirlenir. Vekalet konusunda, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun vekalete ilişkin hükümleri uygulanır.''; 30/A maddesinde, '' Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin ve en fazla üyesi bulunan vekillikle ilgili kuruluşun görüşü alınarak Kurum tarafından hazırlanan ve Kurumun resmî internet sitesinde yayımlanan patent vekilliği ve marka vekilliği meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır. Patent vekillerine ve marka vekillerine verilecek disiplin cezaları ile disiplin cezası uygulanacak fiil ve hâller şunlardır: a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır. b) Kınama: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda kusurlu olunduğunun yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezası alıp da iki yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunan veya vekilliğin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmeyen veya Kurum nezdinde yürütülen herhangi bir işlemde menfaati zıt olan taraflara vekillik edenler hakkında kınama cezası uygulanır. c) Geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma: Üç aydan az ve bir yıldan çok olmamak üzere vekillik faaliyetinden yasaklanmadır. Kınama cezası alıp da beş yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunan veya vekaletname aslına aykırı örnek ile vekillik hak ve yetkilerini kullanan veya Kuruma ait unvan, internet alan adı ya da diğer tanıtma vasıtalarını iltibasa meydan verecek şekilde kullanan vekiller hakkında geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma cezası uygulanır. d) Vekillikten çıkarma: Vekillik faaliyetinden süresiz olarak yasaklanmadır. Geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma cezası alıp da beş yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunanlar hakkında vekillikten çıkarma cezası uygulanır. İkinci fıkrada sayılan fiil ve hâlleri işleyenler hakkında bu fiil ve hâllerin işlendiğinin öğrenildiği andan itibaren üç ay içinde soruşturmaya başlanmadığı, her hâlde cezayı gerektiren fiil ve hâllerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. İkinci fıkra kapsamındaki cezaların soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren otuz gün içinde verilmesi zorunludur. Vekiller hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturma yapanın yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan vekil, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhâl uygulanır. Disiplin cezası verilmesi veya verilmemesi kararına karşı idari yargıya başvurulabilir. Kesinleşmiş disiplin kararı sonucunda patent vekilliğinden veya marka vekilliğinden çıkarılanlar, bir daha patent vekili veya marka vekili olamaz. Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulu; Bakanlıktan bir üye, Kurumdan üç üye ile mesleğini en az beş yıl bilfiil icra eden ve Disiplin Kurulunca verilen bir kararla ikinci fıkrada belirtilen cezalardan birini almamış olan patent vekillerinden veya marka vekillerinden üç üye olmak üzere toplam yedi kişiden oluşur. Aynı sayıda ve aynı esasla yedek üye belirlenir. Tüm üyeler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından atanır. Kurum Başkanı, patent vekilleri veya marka vekilleri arasından seçilecek üyeleri Bakanlığa önerirken en fazla üyeye sahip iki ticaret odası ile en fazla üyesi bulunan vekillikle ilgili iki dernekten görüş alır. Disiplin Kurulu üyelerinin görev süresi üç yıldır. Üyelerden biri hakkında 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen bir suçtan dolayı dava açılması hâlinde dava sonuna kadar bu üye toplantılara katılamaz ve yerine yedek üye gelir. Geçerli bir mazereti nedeniyle toplantıya katılamayacak üyenin, toplantı tarihinden önce mazeretini bildirmesi gerekir. Mazereti olmaksızın üst üste iki toplantıya katılmayan veya seçilme yeterliliğini kaybeden üyenin üyeliği sona erer ve yerine yedek üye gelir. Disiplin Kuruluna, disiplin cezasını gerektirir fiillerin tespitinde izlenecek usule ve disiplin konusundaki diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.'' hükümleri yer almaktadır.
18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesinde, '' (1) Vekillik meslek kuralları aşağıda sayılmıştır: a) Vekil mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olup görevini kötüye kullanamaz. b) Vekil, iş sahiplerine güvenilir bir vekil olarak hizmet sunmak, müvekkillerinin çıkarları doğrultusunda, objektif bir şekilde, kendi kişisel duygularını ya da çıkarlarını gözetmeksizin bağımsız bir vekil olarak davranmak zorundadır. c) Vekil, zamanının ve yeteneklerinin yetmediğini baştan bildiği bir işi kabul edemez. ç) Vekil, herhangi bir talep olmaksızın salt kendine iş sağlamak amacıyla, muhtemel müvekkillere saldırgan bir pazarlama yöntemiyle yaklaşamaz. d) Vekil, işyerinde, yazışmalarda ve tanıtım araçlarında ya da başka herhangi bir yerde kamuyu yanıltacak bilgilere yer veremez. e) Özel mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla vekil, gerçek ve tarafsız olması, dürüstlük ile meslek sırrına uygunluk gibi temel ilkelere uyumlu olması koşuluyla genel olarak reklam yapma hakkına sahiptir. Ancak, müvekkilinin açıkça izni olmaksızın kimliğini açıklamak, kurumların açıkça izni olmaksızın adını ve logosunu kullanmak, müvekkilinin talimatı dışında sınai mülkiyet haklarının alım satımını veya pazarlığını yapmak, meslektaşlarıyla haksız rekabete yol açacak şekilde, internet kullanıcılarını kendi sitesine veya kendi sitesinden bir başka siteye yönlendirecek internet kısa yollarını kullanmak reklam hakkının kapsamı dışındadır. f) Vekil, mevzuatın öngördüğü veya müvekkilinin bilmesi gereken konularda müvekkilini zamanında, tam ve doğru bir şekilde bilgilendirmek zorundadır. g) Vekil, geçici bir süre için dahi olsa mesleğini ifa edemez hale geldiği takdirde veya verdiği hizmetleri geri çekmek istemesi halinde müvekkillerini derhal bilgilendirmek ve müvekkillerinin çıkarlarını koruyacak şekilde önlemler almak zorundadır. ğ) Vekil, gerek kendisine tevdi edilen görevleri gerekse başka şekilde öğrenmiş olduğu müvekkile ilişkin bilgileri açıklamamakla ve sır saklamakla yükümlüdür. Vekilin bu sorumluluğu vekâlet ilişkisi sona erdikten sonra da devam eder. Vekilin bu sorumluluğu, müvekkiline karşı olduğu gibi temsil etmediği halde kendisine bilgi vermiş olan kişilere karşı da bulunmaktadır. h) Vekil, kendi hizmeti karşılığı dışında müvekkilinden herhangi bir ücret talep edemez. ı) Vekil, müvekkiline yüklendiği iş ile ilgili görüşünü açıklayabilir. Ancak iş veya işlemin sonucuna yönelik hiçbir taahhütte bulunamaz. i) Vekil, her türlü iş ilişkisinde meslek dayanışmasına ve onuruna uymayan davranışlardan kaçınmak zorundadır. j) Hiçbir vekil, bir meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikte açıklama yapamaz. k) Hiçbir vekil, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncesini kamuoyuna açıklayamaz. Bu konudaki şikayetlerin mercii yalnız Kurumdur. l) Vekil, hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz. m) Vekil ile takip edilen bir dosyada, başka bir vekilin dosyanın takibi konusunda bir talimat alması halinde, yeni vekil dosyanın takibiyle görevli halihazırdaki vekile yazı ile bilgi verir. Halihazırdaki vekil ise dosyanın takibi için gerekli tüm belgeleri gecikmeden yeni vekile iletir. n) Vekil, sınai mülkiyet konularında uzmanlaşacak olan bir çalışanının doğru ve uygun eğitilmesi görevini üstlenmek zorundadır. o) Vekil, Kurum çalışanları ile olan ilişkilerinde meslek onuruna ve nezaket kurallarına uygun tutum ve davranışlarda bulunmak zorundadır. ö) Vekil, Kurum adına yazılı veya sözlü hiçbir açıklamada bulunamaz. p) Gerçek kişi vekil, birden fazla tüzel kişi vekilin ortağı veya çalışanı olsa dahi vekillik yetkisini sadece tek bir tüzel kişi vekili temsilen kullanabilir. Vekillik yetkisini bu şekilde kullananlar, gerçek kişi vekil olarak vekillik yapamaz. (2) Vekilin meslek kurallarını bildiği kabul edilir. Hiçbir vekil, vekillik meslek kuralları hakkında bilgisi olmadığını mazeret olarak ileri süremez ve meslek kurallarının ihlalini müvekkilden aldığı talimatlara atıfta bulunarak haklı gösteremez. (3) Vekil, yanında çalışanların da birinci fıkrada sayılan meslek kurallarına uyması konusunda gerekli tedbirleri almak zorundadır. Bu konuda gerekli tedbirlerin alınmaması vekilin meslek kurallarını ihlali olarak kabul edilir.'' kuralı, 6. maddesinde, ''(1) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan vekillik meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları aşağıda belirtilmiştir: a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır. b) Kınama: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda kusurlu olunduğunun yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezası alıp da iki yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunan veya vekilliğin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmeyen veya Kurum nezdinde yürütülen herhangi bir işlemde menfaati zıt olan taraflara vekillik edenler hakkında kınama cezası uygulanır. c) Geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma: Üç aydan az ve bir yıldan çok olmamak üzere vekillik faaliyetinden yasaklanmadır. Kınama cezası alıp da beş yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunan veya vekâletname aslına aykırı örnek ile vekillik hak ve yetkilerini kullanan veya Kuruma ait unvan, internet alan adı ya da diğer tanıtma vasıtalarını iltibasa meydan verecek şekilde kullanan vekiller hakkında geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma cezası uygulanır. ç) Vekillikten çıkarma: Vekillik faaliyetinden süresiz olarak yasaklanmadır. Geçici olarak vekillik faaliyetinden alıkoyma cezası alıp da beş yıl içinde aynı cezayı gerektiren fiilde bulunanlar hakkında vekillikten çıkarma cezası uygulanır. Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda patent vekilliğinden veya marka vekilliğinden çıkarılanlar bir daha patent vekili veya marka vekili olamaz. (2) Bir vekilin aynı ya da farklı fiillerine ilişkin olarak birden çok şikâyetin bulunması durumunda, bunlar birleştirilebilir, ancak her bir şikâyet ayrı ayrı karara bağlanır. (3) Disiplin Kurulunun aldığı kararlar Kurum internet sitesinde yayınlanabilir, şikâyet eden veya edilenin kimlik bilgilerinin açıklanması hususunda ilgili tarafın açık rızası aranır.'' kuralı yer almıştır.
07/04/2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliğinin 19. maddesinin 1. fıkrasının ''l'' bendinde, '' Vekillik meslek kuralları aşağıda sayılmıştır:...l) Vekil, hâlihazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz.''; 20. maddesinin 1. fıkrasının ''a'' bendinde, ''19 uncu maddede sayılan vekillik meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları aşağıda belirtilmiştir: a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır.''; 27. maddesinde, ''27/6/2015 tarihli ve 29399 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav ve Sicil İşlemlerine Dair Yönetmelik ve 18/5/2017 tarihli ve 30070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.'' hükmü yer almıştır.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Davacı tarafından, 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinin, Anayasada yer alan suç ve cezaların kanun ile belirlenmesi ilkesine, öte yandan sözleşme özgürlüğü, serbest piyasa ekonomisi ile rekabet hukuku ilkelerine ve barındırdığı ''görüş alışverişi'' kavramının muğlak olması nedeniyle hukuka aykırılığı ileri sürülerek iptali istenilmiş, anılan düzenlemenin yer aldığı Yönetmelik ise 07/04/2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliğinin 27. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte iptali istenen düzenlemenin 07/04/2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliği'nin 19. maddesi, 1. fıkrası, ''l'' bendinde, '' l) Vekil, hâlihazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz.'' aynen düzenlenmiş olduğu, yargısal denetim ile amaçlananın ''hukuka uygunluk'' denetimi olduğu ve denetimin işlemin kurulduğu tarih bakımından yapılacağı, öte yandan menfaat ihlali iddiasının dayandığı düzenlemenin yeni Yönetmelikle de devam ettirildiği görülmekle esasa geçilerek, dava konusu düzenleme hakkında yapılan incelemede; 5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun (Kanunun adı, 2/7/2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nin 86 ncı maddesiyle Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir.)'un 30. maddesinde, patent ve marka vekilliği, gerçek kişilerin patent veya marka vekili olabilmesi için taşıması gereken şartlar, tüzel kişi patent veya marka vekilliği, patent ve marka vekilliği sınavları ile patent vekilleri ve marka vekilleri siciline kayıt zorunluluğuna yönelik hükümlere yer verilmiş, 6. fıkrada ise patent vekilliği ve marka vekilliği ile ilgili sınav ve sicil işlemlerine ilişkin usul ve esaslar ile patent vekilliğine ve marka vekilliğine ilişkin diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almış; aynı Kanunun 30/A maddesinin 1. fıkrasında ise, Kurum tarafından hazırlanan ve Kurumun resmî internet sitesinde yayımlanan patent vekilliği ve marka vekilliği meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezalarının uygulanacağı hüküm altına alınarak, maddenin ikinci fıkrasında patent vekillerine ve marka vekillerine verilecek disiplin cezaları ile disiplin cezası uygulanacak fiil ve haller dört bent halinde sayılmıştır. Sayılan cezalardan biri olan uyarma cezası aynı fıkranın ''a'' bendinde aynen, '' a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır.'' biçiminde düzenlenmiştir. Düzenlemede, disiplin cezasını gerektiren fiil ve bu fiile uygulanacak ceza açıkça belirtilmiştir. Maddenin devamında ise zamanaşımı, usule ilişkin hükümler, disiplin cezalarının hüküm ifade edeceği ve uygulanacağı an, disiplin cezası verilmesi veya verilmemesi kararına karşı başvuru ile Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulunun oluşumuna yönelik hükümlere yer verilmiş, son fıkrasında ise disiplin kuruluna, disiplin cezasını gerektirir fiillerin tespitinde izlenecek usule ve disiplin konusundaki diğer hususlara ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Böylece esaslar ve genel çerçeve Kanun ile oluşturulurken teknik hususlar ve ayrıntılar konusunda kanun koyucu tarafından idare yetkilendirilmiştir. 5000 sayılı Türk Patent ve Marka Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 30 ve 30/A maddelerinden alınan bu yetkiye dayanılarak 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 10/01/2017 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesi düzenlenmiştir. İlgili madde vekillik meslek kurallarına yönelik bir düzenleme olup 1. fıkrasında vekillik meslek kuralları yirmi bent halinde sayılmıştır. Bu kurallardan birisi de dava konusu düzenleme olan ''l'' bendinde yer alan ''Vekil, hâlihazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz.'' kuralıdır. Kuralın, kanunda çizilen çerçeveye uygun ve yasakoyucunun verdiğe yetkiye dayanılarak düzenlendiği konusunda duraksama bulunmamaktadır; bununla birlikte anılan kuralın içinde bulunduğu maddenin bütünü ile birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere bir mesleki faaliyet alanına yönelik disiplini, düzeni, denetimi sağlamaya yönelik olduğu, bu anlamda rekabetin engellenmesine yol açacak bir düzenleme olmadığı gibi, şartları belirlenerek düzenlenen reklam yapma hakkının bulunduğu bir düzenlemede rekabet ortamının engellenmeye çalışılmasından değil, ancak haksız rekabetin önlenmeye çalışılmasından bahsedilebileceği ve hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunulmasının engellendiği düzenlemenin öncelikle halihazırdaki vekalet ilişkisini korumaya yönelik olduğu ve bu konuda dosya sahibinin bağımsız iradesinin oluşmasının hedeflendiği göz önünde bulundurulduğunda muğlak bir anlatım da içermediği görüldüğünden dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava Konusu İşlemin İncelenmesi:
18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesi, 2. fıkrasında, vekilin meslek kurallarını bildiğinin kabul edildiğinin, hiçbir vekilin vekillik meslek kuralları hakkında bilgisi olmadığını mazeret olarak ileri süremeyeceğinin düzenlendiği; kaldı ki, yapılan incelemede dava konusu Yönetmeliğin hazırlık aşamasında görüşe açıldığı, davacıların bu aşamada da süreçten haberdar olup görüş beyan ettiği, vekillik meslek kurallarının (''18.05.2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesiyle vekillik meslek kuralları aşağıdaki gibi belirlenmiştir'', açıklamasıyla) davalı idarenin resmi internet sayfasında herkese ulaşılabilir kılındığı görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işleme neden olan olayda davacının, kurumun internet sayfasından edinildiği anlaşılan ''marka bilgileri''ni gösterir bilgisayar çıktısından anlaşıldığı üzere bir vekili bulunan ... Mermer Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne, kendisinin serbest iradesi dışında teklifte bulunduğu, ilgili firma tarafından davacıya açıkça beyan edilmiş görüş alma veya vekilini değiştirme isteğinin dosyada bulunmadığı görülmektedir. Böyle bir teklifte bulunurken dosya sahibinin halihazırda bir vekilinin olup olmadığını araştırma konusunda kendisi de vekillik faaliyetinde bulunduğundan mesleki özen göstermesi beklendiği gibi beklenen bu özen bir meslek kuralı olarak da düzenlenmiş, davalı idare nezdinde varsa marka vekilinin bilgilerine erişebilme mümkün kılınmış üstelik bu erişim herkese açık hale getirilmiş olduğundan, eylemin şikayete konu edilmesi nedeniyle düzenleme gereği usulüne uygun olarak disiplin cezasının verildiği anlaşılmakla, uyarı cezası verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Türk Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … dosya, … sayılı kararıyla verilen uyarma cezası ile bu cezanın dayanağı olan 18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde yer alan; '' Vekil hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz.'' kuralının iptali istemiyle açılan DAVANIN oy çokluğuyla REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3. Davalı vekili duruşmaya gelmediğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, duruşmasız işler için belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 08/04/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dava; 18/05/2017 günlü, 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin "Vekillik meslek kuralları" başlıklı 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendindeki; "Vekil, hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz." hükmünün iptali ile 5000 sayılı Yasanın 30/A maddesi ve Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği 6. maddesi, 1. fıkrası, (a) bendi hükümleri uyarınca davacı şirketin uyarılması yolundaki 09/05/2018 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta; 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'a dayanılarak hazırlanan ve 18/05/2017 günlü; 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendinde yer alan kural dava konusu edilmiş olup; 07/04/2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliği'nin 19. maddesi, 1. fıkrası, ''l'' bendinde, '' Vekillik meslek kuralları aşağıda sayılmıştır:...l) Vekil, hâlihazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz.''; 20. maddesi, 1. fıkrası ve ''a'' bendinde, ''19 uncu maddede sayılan vekillik meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışlarda bulunanlar ile vekilliğin gerektirdiği görevleri yapmayanlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları aşağıda belirtilmiştir: a) Uyarma: Vekilliğin icrasında ve mesleki tutum ve davranışlarda daha dikkatli davranılması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Meslek kurallarına uymayan tutum ve davranışta bulunan vekiller hakkında uyarma cezası uygulanır.''; 27. maddesinde, ''27/6/2015 tarihli ve 29399 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav ve Sicil İşlemlerine Dair Yönetmelik ve 18/5/2017 tarihli ve 30070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.'' hükmü yer almıştır.
Bu durumda; dava konusu Yönetmeliğin hukuk aleminden kalkması nedeniyle (dava konusu bent metninin, eski ve yeni yönetmelikle aynı veya yaklaşık içerikteki metin olsa dahi) gerek düzenleyici kuralın hazırlanış süreçleri, gerekse yaslandıkları üst hukuk normları ve gerekse de hukukun zamansal tesirleri bakımından farklılıklar arz edeceği tartışmasızdır. Bu itibarla, hukuksal düzenleme anlamında; dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle bakılan davada karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan; 09/05/2018 günlü bireysel işlem bakımından ise, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespitli fiil üzerine disiplin cezasının verildiği anlaşılmakta olduğundan, dava konusu bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Belirtilen hukuksal nedenlerle; Dairemiz kararının dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesi, 1. fıkrası, (l) bendi yönünden "Karar Verilmesine Yer Olmadığına" kararı verilmesi gerekirken davanın reddedilmesine ilişkin karara katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
18/05/2017 tarih ve 30070 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği'nin ''Vekillik meslek kuralları'' başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendindeki; '' Vekil hali hazırda başka bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği belli bir dosya hakkında, dosya sahibinin bağımsız bir görüş alma veya vekilini değiştirme isteğini açıkça beyan etmiş olması dışında, dosya sahibiyle görüş alışverişinde bulunamaz'' kuralının '' bir vekil tarafından ele alındığını bildiği veya bilmesi gerektiği'' ibaresi bakımından belirli ve açık bir düzenleme olmadığı, mesleki faaliyete ilişkin disiplin alanı düzenlenirken ilgililerinin muhatap oldukları kuralın açık, anlaşılır olması bu kuralların bir müeyyideye bağlanmış olmasının bir gereği olduğu, bu bakımdan hukuka uygun bulunmayan düzenleyici işlemin iptaline; aynı doğrultuda, açık ve anlaşılır olmayan dava konusu düzenleyici işleme dayanılarak ceza verilemeyeceği, öte yandan davacının üzerine atılı eylemi işlediğinin sabit bulunmadığı, bu bakımdan dava konusu disiplin kurulu kararının da hukuka uygun bulunmadığı düşüncesiyle iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
