Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/770
Karar No: 2019/1792
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/770 Esas 2019/1792 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/770 E.  ,  2019/1792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    MAHKEMESİ : İstanbu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde, asıl dava davalıları ... vekili, ... vekili, ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada, davacı vekili; davalıların işleteni/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacı tarafından sağlık sigortalı ..."ya çarpmasıyla oluşan kazada sigortalının yaralandığını, sigortalıları için toplam 40.727,89 TL. tedavi gideri ödediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.181,97 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 28.06.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 25.454,93 TL"ye yükseltmiştir.
    Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu edilen tedavi giderlerinden davalı kurumun da sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.454,93 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl ve birleşen davanın kabulü ile 24.454,94 TL. maddi tazminatın davalı SGK yönünden dava tarihi olan
    30.09.2013"ten ve diğer davalılar yönünden ödeme tarihi olan 26.02.2009"dan işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, asıl dava davalıları ... vekili, ... vekili, ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarara sebep olan aracın maliki/ sürücüsü/ trafik sigortacısı ile 6111 sayılı Kanun gereği SGK Başkanlığı"ndan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının ya da gerekçeli karar içeriğinde kabul edildiği bildirilen bir talebin hüküm fıkrasında yer almamasının, çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nun 294-297. maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin yargılamayı bitirdiği 22.10.2015 tarihli kısa karar ile gerekçeli kararda 24.454,94 TL. tazminatın tüm davalılardan müteselsilen tahsiline şeklinde hüküm kurulmuş olup kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları birbiriyle uyumludur. Ne var ki; mahkeme gerekçeli kararının gerekçe kısmında, "14.05.2010 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 25.454,93 TL. tazminatın dosya kapsamına uygun bulunduğu ve bu tazminatın hüküm altına alınması gerektiği kanaatine varıldığı" ifadesine yer verilip davacının rücu alacağı 25.454,93 TL. olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasında 24.454,94 TL. tazminata karar verildiği görülmektedir. Bu suretle, kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratılmış olup bu hal, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, asıl dava davalıları ... vekili, ... vekili, ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı SGK vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl dava davalıları ... vekili, ... vekili, ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı SGK vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl dava davalıları ... vekili, ... vekili, ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. vekili ve birleşen dava davalısı SGK vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca birleşen dava davalısı SGK"dan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalılar ..., ... Toplu Dağıtım Ltd. Şti. ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi