Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/1567
Karar No: 2017/267

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/1567 Esas 2017/267 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirkette çalışan davacı 26.07.2012 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını ve her yıl toplamda 3 defa o günkü ücret tutarında ikramiye ödendiğini ancak davalı şirketin en son 2008 yılına ait ikramiyeyi ödeyip, sonrasında ödemediğini belirterek ödenmeyen ikramiye alacağını talep etmiştir. Davalı ise, ikramiyelerin kaldırıldığını, işçinin sessiz kalmasının bu aleyhe değişikliği zımnen kabul ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi davacı işçinin ikramiye alacağı hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Hukuk Genel Kurulu da bu görüşü benimsemiştir ve mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi: Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yat
Hukuk Genel Kurulu         2015/1567 E.  ,  2017/267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “işçilik alacakları" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 1. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21/12/2012 gün ve 2012/380 E., 2012/720 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14.03.2013 gün ve 2013/5132 E., 2013/2851 K. sayılı kararı ile,
    "...Davacı, davalı şirkette 17.03.2003 tarihinden itibaren kesintisiz olarak 26.07.2012 tarihine kadar çalıştığını, her yıl dört ayda bir olmak üzere toplam yılda 3 defa o günkü ücret tutarında ikramiye ödendiğini ancak davalı şirketin en son 2008 yılına ait ikramiyeyi ödeyip, ondan sonraki ikramiyeleri ödemediğini belirterek ödenmeyen ikramiye alacağını talep etmiştir.
    Davalı, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanmayan işverenin tek taraflı iradesi ile ödemekte olduğu ikramiyenin kaldırıldığı, davacının ikramiye uygulamasının kaldırılmasına zımnen sessiz kalarak itiraz etmediğini, ikramiyelerin kaldırıldığı tarihten sonrası için ikramiye alacağı bulunduğundan söz edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalı iş yerinde 2009 yılına kadar ikramiye ödemesi yapıldığı daha sonraki yıllarda ikramiye ödemesi yapılmadığı, yapılan ikramiye ödemesinin iş sözleşmesine, toplu iş sözleşmesine veya kanuna dayalı olmadığı, işverenin rızası ile yapılan ikramiye ödemesinin işçi yönünden kazanılmış hak niteliğinde olmadığını, işverenin iradesi ile vazgeçilebileceğini, 2009 yılından itibaren ikramiye ödenmemesine davacı ve diğer işçilerin itiraz etmemesinden dolayı iş yeri uygulaması haline geldiği belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    4857 Sayılı İş Kanunu"nun 32 . maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Yasada ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki “…banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının..” ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, “prim” ve “ikramiye” ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur.
    İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesinin “işyeri koşulu” olduğu kabul edilmelidir. Her durumda ikramiyelerin tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. İkramiyeler yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir.
    Somut olayda davacı işçiye işe girdiği tarihten itibaren 5 yıl boyunca ikramiye ödemesi yapılmış, ancak 2008 yılı sonundan iş akdinin sona erdiği 26.07.2012 tarihine kadar ikramiye ödemesi yapılmamıştır. Dosya kapsamından davacının ikramiye uygulamasının kaldırıldığını kabul ettiğine dair yazılı beyanı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında işverence ikramiyenin tak taraflı olarak kaldırılmasının işçi yönünden bağlayıcı nitelikte olmadığı ve 4857 Sayılı Kanun"un 22. maddesi uyarınca işyeri koşulu haline gelmediği, işçinin sessiz kalmasının bu aleyhe değişikliği zımmen kabul ettiği anlamına gelmeyeceği sonucuna ulaşılmalıdır.
    Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davacı işçinin ikramiye alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalı olup bozma nedenidir..."
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.02.2017 gününde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi