Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5676
Karar No: 2019/3572
Karar Tarihi: 2.06.2019

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/5676 Esas 2019/3572 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/5676 E.  ,  2019/3572 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli, 2014/209 esas ve 2014/544 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/11/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    İncelenen dosyadan;
    1-Şüpheli ... hakkında, 22/08/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 14/10/2010 tarihli, 2010/88376 soruşturma, 2010/50262 esas ve 2010/32106 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
    2- İzmir (Kapatılan) 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/01/2011 tarihli 2010/1661 esas ve 2011/41 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 23/02/2011 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 01/11/2011 tarihli ve 2011/7124 DS sayılı çağrı yazısının 11/11/2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük kanuni süre içerisinde müdürlüğe başvuruda bulunmaması nedeniyle kaydın kapatılarak 21/12/2011 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına gönderildiği,
    4- İzmir (Kapatılan) 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2012 tarihli, 2012/134 esas ve 2012/582 sayılı kararı ile; TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 02/05/2012 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    5-Sanığın 15/08/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir 10.Sulh Ceza Mahkemesinin 01/11/2012 tarihli, 2012/1064 esas ve 2012/1247 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, yükümlülük ihlali nedeniyle yeniden ele alınan dosyada 23/01/2014 tarihli ek karar ile 1 yıl hapis cezasının infaz edilmesine karar verildiği, kararın 14/02/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    6-İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/11/2012 tarihli, 2012/1064 esas ve 2012/1247 sayılı kararı ile İzmir 19.Sulh Ceza mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine kanun yararına bozma istemine konu İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli , 2014/209 esas ve 2014/544 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 29/05/2014 tarihinde kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi :
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir (Kapatılan) 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/01/2011 tarihli ve 2010/1661 esas, 2011/41 sayılı kararını müteakip, İzmir Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünün 21/12/2011 tarihli ve 2011/7124 DS sayılı kararı ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle dosyanın kapatılarak iade edilmesi akabinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 20/01/2012 tarihli ve 2011/6193 DENSER sayılı yazısı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince yargılamaya devam edilmesi amacıyla ihbarda bulunması üzerine, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin İzmir (Kapatılan) 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2012 tarihli ve 2012/134 esas, 2012/582 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle, dosyanın yeniden ele alınarak, yapılan yargılama neticesinde sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/544 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde, “(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır. (2) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.42.md) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır.” şeklinde, 40. maddesinde; “(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir. ... (3)Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir. (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
    Yine, anılan Yönetmeliğin dördüncü kısım beşinci bölümünde yer alan "Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ve bu tedbirin yerine getirilmesi" başlıklı 72. maddesinde ise kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiler hakkındaki denetimli serbestlik kararlarının infazı sırasında yürütülecek işlemler hakkında düzenlemelere yer verildiği,
    Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması amacıyla İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 10 gün içerisinde müracaat etmesi gerektiğini bildiren ihtarlı tebligatın sanığa 11/11/2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesini müteakip, sanığın Denetim Serbestlik Müdürlüğüne başvurmaması üzerine, yükümlüye ait dosya Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiş ise de, sanığın fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için an az 2 kez ihtar yapılmış olması ve sanığın usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, dosya kapsamına göre, sanığın yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin anlaşılamadığı gözetilmeksizin, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/544 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Her ne kadar kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/544 sayılı kararının bozulması istenilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde İzmir (Kapatılan) 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/544 sayılı kararının kanun yararına bozma istemine konu edildiği, maddi hata sonucu İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi olarak yazıldığı kabul edilerek yapılan incelemede:
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde,
    “(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır.
    (2) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.42.md) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır.” şeklinde,
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 40. maddesinde;
    “(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir.
    (3)Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir.
    (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
    Yine, anılan Yönetmeliğin dördüncü kısım beşinci bölümünde yer alan "Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ve bu tedbirin yerine getirilmesi" başlıklı 72. maddesinde ise kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiler hakkındaki denetimli serbestlik kararlarının infazı sırasında yürütülecek işlemler hakkında düzenlemelere yer verildiği,
    Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması amacıyla İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 10 gün içerisinde başvurması gerektiğini bildiren ihtarlı tebligatın sanığa 11/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklikle TCK’nın 191/4. maddesinin a) bendinde “kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde kamu davası açılır” düzenlemesine yer verildiği, yükümlülüklere uymamakta ısrar şartının 6545 sayılı Kanun ile öngörüldüğü, ancak; kanun yararına bozma istemine konu İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/209 esas ve 2014/544 sayılı kararının karar tarihinin 21/05/2014 tarihi olup hüküm tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun’un yürürlükte olmadığı, hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. ve 40. maddesinde yer alan düzenlemeler karşısında yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar şartının gerçekleşmesinin aranmayacağı, kararın kanuna uygun olarak verildiği bu karara karşı uyarlama yargılaması talep edilebileceği anlaşıldığından, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-)Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    İzmir 19. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/05/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/544 sayılı hükmüne yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    12 /06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi