12. Hukuk Dairesi 2015/34309 E. , 2016/12681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 134/2. maddesinde; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Şikayetçinin kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi, anılan maddede belirtilen bu koşulun yerine getirilmesi gereklidir. Zira vekilin vekaletten çekilmesi ihtimali gerçekleştiğinde, davacı asile yapılacak tebligatlar ve işin sürüncemede kalmaması için “yurt içinde adres gösterme koşulu” yerine getirilmelidir.
İİK"nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında; “İhaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için yurt içinde adres göstermeleri zorunluluğu getirilmek suretiyle kötü niyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı” belirtilmiştir. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de, yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu kabul edilmekte olup, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Ancak, bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı, şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir.
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen borçlunun, şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres gösterdiği ve borçlu vekilinin vekaletnamesinde de aynı adresin yer aldığı görülmektedir. Öte yandan, her ne kadar takip dosyasında, borçlunun adresi var ise de, adı geçen icra mahkemesine başvurusunda, yurt dışında ikamet ettiğinden bahisle yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürmüştür.
Bu durumda, mahkemece, İİK"nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esasının incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur.
Ancak İİK"nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin, dava şartı yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 05/05/2015 tarih ve 2015/52 E.-2015/201 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezasına ilişkin ikinci bendinin karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.