
Esas No: 2019/3544
Karar No: 2021/2219
Karar Tarihi: 17.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3544 Esas 2021/2219 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3544
KARAR NO: 2021/2219
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2015/865 Esas - 2019/656 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin murisi ...'nin 22/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, geride eşi olan müvekkili ve çocuklarının kaldığını, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere belirtilen tarihte Kütahya ili Simav İlçesi ... Beldesi ... Kırı mevkiinde oğluyla birlikte tarla sürdüğü sırada müteveffanın oğlu tarafından kullanılan biçerdöver makinesinin, müteveffayı görmeyerek ezilmesine sebep olması sonrasında ölümün gerçekleştiğini, Simav 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/246 esas sayılı dosyasında müteveffanın oğlu olması sebebiyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verildiğini, müteveffanın kaza tarihine kadar çiftçi olarak çalıştığını ve ailesinin geçimini bu şekilde sağladığını, müteveffanın ölümünün ardından müvekkilinin geçimini sağlayamadığını beyanla müvekkilinin destekten yoksun kalması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 23.976,27 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davaya konu kazada kullanılan aracın tescilsiz biçer döver olduğunu, tescilsiz bir araç olması sebebiyle sigortalanmasının mümkün olmadığını ve sigortalanması mümkün olmayan aracın verdiği zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının tüm delillerinin taraflarına tebliğini talep ettiklerini, bu nedenle itiraz haklarını saklı tuttuklarını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacı, müteveffanın mirasçısı olması sebebiyle 3. kişi sıfatını haiz olmadığından tazminat talep edemeyeceğini, müvekkilinin herhangi bir ödeme yapması halinde davacıya rücu edeceğini, bu nedenle davacıda alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini ve davanın reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın Kabulüne 23.976,27-TL'nin 07/09/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının eksik incelemeyle alınmış olduğunu, mahkemece, olayın temel özelliği olarak trafik kazası olup olmadığı değerlendirilmeden zarardan sorumluluk hususunda karar verilemeyeceğini, ... tarafından davacıya tazminat ödemesi yapıldığı takdirde, davacının zarara sebebiyet veren müteveffanın mirasçısı olmasından bahisle yapılan ödeme oranında güvence hesabı tarafından kendisine rücu edileceğini, bu nedenle müteveffanın kusuru oranında davacının alacaklı - borçlu sıfatının da birleşmekte olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 22/06/2013 tarihinde Simav, ... beldesi, ... Kırı mevkiinde, dava dışı ...'nin kayıt tescilsiz ve trafik sigortasız, ... marka, ... tip, 1976 model biçerdöverle, ...'e ait tarlada arpa hasadı yaptığı sırada, destek ...'nin sol ön tekerlek önünde bulunan merdiveni kullanarak biçerdövere çıkmak isterken düşmesi ve sol ön tekerlek altında kalarak vefat ettiği, bu vefat nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4912 Esas ve 2020/7921Karar sayılı kararında; "... karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereği ve Daire uygulamasına göre karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur. Somut olayda; davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan traktör tarla içerisinde iken devrilmiş ve araç sürücüsü olan ... vefat etmiştir. Davacı, eşi olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (HGK'nın 28.09.2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 karar sayılı ilamı da bu yöndedir) Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu ile bağlantısı bulunmaktadır. 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. ..." belirlemesinde bulunmuştur (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/468 Esas -2021/918 Karar). Mahkemece talimat yolu ile olayın meydana geldiği yerde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırmış olup bilirkişi raporunda "Bahse konu tarlalar arasındaki ulaşımı sağlayan kazanın meydana geldiği tarla kenarında, 4m. genişliği bulunan stabilize yolun karayolu halini aldığı, kamuya açık olan bir yol haline geldiği anlaşılmış olup karayolu olarak değerlendirilmiştir. Bu yol üzerinde motorlu araçların karıştığı kazaların, neticede trafik kazası şeklinde değerlendirileceği aşikardır. Kazanın meydana geldiği, yola cephesi olan tarlanın (bahçe) ...'e ait tarım arazisi olduğu, yola cephesi nedeni ile de 2918 sayılı KTK'nın 2. maddesi kapsamına girdiği ..." beyan edilmiş; İTÜ Ulaştırma Birimi Karayolları ve Trafik Öğretim Elemanlarından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda da bilirkişi heyeti, dava konusu kazanın ve aracın 2918 sayılı KTK kapsamında olduğu, davacının murisi ...'nin hatalı davranışının olayda birinci derecede %80 oranında etkili olduğu, biçerdöveri kullanan dava dışı ...'nin hatalı sevk ve idaresinin ikinci derecede ve %20 oranında etkili bulunduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Yargıtay içtihadı ve birbirleri ile örtüşen bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana geldiği tarlanın karayolu ile bağlantılı olduğu anlaşıldığından olayın trafik kazası olduğu sabit olmakla bu yöndeki istinaf yerinde değildir. Davacıların talebi ve iddia ettikleri zarar, ölenin mirasçısı sıfatlarına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK'nın 15.6.2011 gün 2011/17-142 E 411 K, 22.2.2012 gün 2011/17-787 E 2012/92 K, 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 E 2013/74 K sayılı ilamları). Somut olayda kaza 22/06/2013 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece 2918 sayılı KTK ve Güvence Hesabı Yönetmeliği'ne göre, davalı Güvence Hesabının tescilsiz olan motosikletin işleteninin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan desteğin kusurunun ve müterafik kusurunun, davacılara yansıtılamayacağı ve destekten yoksunluk zararını davalı ...'ndan talep edebilecekleri, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davalı ...'nın zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacılara rücu imkanının bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talepleri yerinde değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/3682 Esas ve 2018/12746 Karar sayılı kararı). Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 1.637,81 TL harçtan peşin alınan 410,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.227,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/12/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
