Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2923
Karar No: 2021/2195
Karar Tarihi: 17.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2923 Esas 2021/2195 Karar Sayılı İlamı


T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2923
KARAR NO : 2021/2195
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
NUMARASI : 2016/951 Esas ve 2019/201 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ...'ın sevk ve idaresindeki .... plaka sayılı aracıyla D-100 Kuzey yoldan Kadıköy istikametine seyir halindeyken Uzunçayır katılımına geldiğinde E-5 üzerinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müteveffa....'a aracının sağ yan kısımlarıyla çarpması sonucu 16/02/2014 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin eşinin hayat fonksiyonlarının ağır derece etkilendiğini, kaza sonrasında 16/08/2014 tarihinde müvekkilin eşi ...'ın vefat ettiğini, haklı davanın kabulüyle, davacı eş ... adına 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davacı eş ...'ın tek destekçisi olan eşini kaybetmesinden ötürü fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve ileride arttırmak kaydıyla 20.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacılardan ... ve .. için de ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere toplamda 100.000,00-TL manevi tazminatın davalı ...'dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, Karayolları Trafik Kanunu 109/1.maddesine göre sorumluluk sigortası sözleşmelerinden doğan her türlü tazminat davası hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüğü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğradığını, bu talebin şimdilik kabul görmemesi halinde kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın ATK'ya gönderilmesine, kusur durumunun tespitinden sonra aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından TRH 2010 Ulusal Mortalite tablosuna göre yapılmasını, davaya yönelik beyanları dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...'ın cevap dilekçesinde özetle; Davanın kazanın meydana gelmesinde müvekkile atfı mümkün herhangi bir kusurun bulunmadığını, sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuru zorunluluğunun olduğu bu usul eksikliğinde dikkate alınmak üzere davanın reddini, varsa SGK ve ilgili sigorta şirketinden emekli maaşı veya tazminat tutarlarının da tenzilat sebebi sayılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın reddine, " karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosyada alınan bilirkişi raporlarının birbiriyle örtüşmediğini ve çelişkiler olduğunun görüleceğini, Mahkemece iki rapor arasındaki fark gözetilmeksizin eksik inceleme yapılarak usul ve yasaya aykırı olarak hüküm tesis edildiğini, dava dosyasına sundukları hastane raporlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilin eşinin kaza sonrası yatalak olduğunu ve hayatta kaldığı süreç içerisinde müteveffanın hastalık sürecinde bakım ve tedavi giderlerinin müvekkillerini ekonomik olarak zorladığını, ilaç ve tedavi giderlerinin tamamının SGK tarafından karşılanmadığını, tedavi kapsamında bazı ilaçların SGK tarafından karşılanırken bir kısım ilaçların ve ihtiyaçların SGK tarafından karşılanmadığını, dosyaya sundukları hastane raporları ve reçetelerden bu durumun sabit olduğunu, müteveffanın ölümü ve ölümünden önceki tedavi sürecinin tüm aileyi derinden etkilediğini, davacılar yaşananlardan ötürü tarifi imkansız bir üzüntü içine düştüklerini, davacılardan ...'ın Ordu Üniversitesi İktisat bölümü mezunu olup babasının ölümü sonrası bunalıma girdiğini, hiçbir işe giremeyerek çalışamamakta, madden ve manen son derece zor durumda olduğunu, mahkemece bu hususlar dikkate alınmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından16.02.2014 günü saat 10.35 sıralarında D-100 Kuzey yoldan Kadıköy yönüne seyretmekte olan ...ın yönetimindeki ... plakalı araç ile Uzunçayır katılımına geldiğinde E-5 üzerinden karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya ...'a çarpması ile ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacıların bu kaza sonucu desteklerinin vefatı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır.
16.02.2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağında olay anlatılarak davacılar murisi yaya ...'ın 2918 sayılı KTK 68/1-a-2 maddesine göre taşıt trafiğini tehlikeye sokacak şekilde yola girmiş olması nedeniyle kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
Ceza Mahkemesinde yerinde keşif yapılarak trafik bilirkişisinden alınan raporda yaya tam kusurlu bulunmuş, sürücüye kusur verilmemiştir. Ayrıca ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda da yaya tam kusurlu bulunmuş, sürücüye kusur verilmemiştir.
Bu raporlara itibar edilerek ceza mahkemesince sürücüye beraat kararı verilmiş, karar kesinleşmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bir makine mühendisi bilirkişi ve bir aktüerya bilirkişisinden oluşan bilirkişilerden rapor alınmış, makine mühendisi bilirkişi raporunda sürücünün %80, yayanın %20 oranında kusurlu olduğu belirlemesi yapmıştır. Ceza Mahkemesinden alınan raporlar ile çelişki olması nedeniyle bu kez İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv birimi öğretim üyelerinden heyet raporu alınmıştır. Bilirkişi Heyeti, kusur ile ilgili önceki bilirkişinin kanaatini de irdeleyerek, kaza mahallinde fren izi bulunmamasının fren yapılmadığına dair bir işaret olarak kabul edilemeyeceğini, bugünün taşıtlarında tekerleklerin bloke olmasını engelleyen antiblokaj sistemleri (ABS) bulunduğunu bunun da frenlemelerde lastiklerin yolda iz bırakmamalarına yol açtığını, makine mühendisi önceki Bilirkişinin davalının fren yapmamış olduğu yolundaki görüşüne ve dolayısıyla kusur takdirine heyet olarak katılmadıklarını, davalı sürücü ...ın mahal limitleri altında bir hızla seyrettiği mahalde, yola yakın mesafede ve ani olarak çıktığı anlaşılan yayaya karşı, korna ile uyarı, fren ve direksiyon manevrası dışında alabileceği başkaca bir tedbir bulunmadığını, bu tedbirlere rağmen çarpmayı önleyememiş olmasında kendisine atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, yaya ...'ın ise mahalle 100 m mesafede üst yaya geçidi bulunmasına rağmen bu geçidi kullanmaması ve yoldan geçişi sırasında yaklaşan trafiği kontrol etmediğini, duramayacak hızda yaklaştığı anlaşılan aracın önüne aniden çıkarak kendi can güvenliği ve trafik güvenliğini tehlikeye atarak yola çıkmış olması nedenleriyle asli kusurlu olduğunu tespit ederek bildirmiştir.
Bu durumda İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv birimi öğretim üyelerinden oluşan alınan heyet raporu, kaza tespit tutanağı ile ceza mahkemesince alınan raporuyla örtüşmekte olup olaya ve dosya kapsamına uygun olduğundan, desteğin yaya olması nedeniyle tazminata hükmedebilmek için sürücünün az da olsa kusuru bulunması gerektiğinden sürücünün kusursuz olduğu usulüne uygun inceleme ile belirlenen raporlara itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası'na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi