9. Hukuk Dairesi 2010/38770 E. , 2013/2521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı iş yerinin nakış bölümünde asgari ücretle 1999 Eylül ayından itibaren çalışmaya başladığını, günde 4 saatlik fazla mesai yaptırılmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, 2008 nisan ayından itibaren sadece 650 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı, davacının nakış bölümünde vardiyalı olarak 16.11.1999 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, imzalı ücret bordrolarındanda anlaşılacağı üzere fazla mesai yapması, genel tatil ve hafta sonunda çalışması halinde bu çalışmasının karşılığı olan ücretlerin kendisine ödendiğini, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, kıdem tazminatı dışındaki işçilik alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık döneme ilişkin taleplerin zamanşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda tanık beyanları ile birlikte puantaj cetvelleri de dosyaya alındığı halde ve bir kısım puantaj kayıtlarında 3 vardiya halinde çalışma bulunduğunun anlaşılmasına göre öncelikle puantaj kayıtlarının fazla çalışma olgusunun belirlenmesinde rapor ve hükme esas alınması, bundan sonra tanık beyanları ile doğrulanan fazla çalışmanın hüküm altına alınması gerekirken salt tanık beyanlarına dayalı olarak fazla çalışma süresinin tespit edilmesi hatalıdır.
Ayrıca bilirkişi tarafından ücret alacağı brüt olarak hesaplandığı halde aynı miktarın net olarak karara bağlanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.