
Esas No: 2020/5942
Karar No: 2021/2307
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 4. Daire 2020/5942 Esas 2021/2307 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5942
Karar No : 2021/2307
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Mühendislik Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2012 hesap döneminde tevkif yoluyla ödenen vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubu sonucunda kalan tutarın mahsuben iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 193 sayılı Kanun'un 121. maddesinde iade için aranılacak belgeleri belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yetkili kılındığı, bu yetki uyarınca çıkarılan 252 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin mahsup yoluyla iadeye ilişkin düzenlemeleri içeren 1.3.1. maddesi uyarınca, mahsup talebinin dilekçe ile yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablonun dilekçe ekinde yer alması gerektiği, mahsup dilekçesi ve ilgili tablonun ibraz edilmiş olması kaydıyla mükelleflerin vergi borçlarına ilişkin mahsup taleplerinin yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirileceği şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında, ilgili Tebliğde ibrazı aranmayan adat faizi hesaplamalarına ilişkin bilgi ve belgenin sunulmadığından bahisle davacı şirketin mahsuben iade talebinin yerine getirilmemesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı tarafından vergi dairesine yapılan başvurunun, adına yapılan bir vergilendirme işleminde bulunan vergi hatasının düzeltilmesine yönelik bir başvuru olmayıp, dönem içinde tevkifen ödenen vergiler nedeniyle 2012 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesinden ortaya çıkan tutarın mahsuben iadesi talebine ilişkin bir başvuru olduğu, bu hukuki duruma göre, davacının başvurusunun, 213 sayılı Kanunun 116. ve devamı maddelerinde düzenlenen düzeltme başvurusu değil, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde düzenlendiği şekliyle, "hakkında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için" vergi dairesine yapılmış bir başvuru, bu başvurunun reddine ilişkin vergi dairesi işleminin ise, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olduğunun kabulü gerektiği, davacının iade talebinin idare tarafından kesin olarak reddine dair 06/09/2018 tarihli yazının, 11/09/2018 tarihinde tebliği üzerine, 30 günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, Gelir İdaresi Başkanlığı'na yapılan başvurunun reddi üzerine 31/12/2018 tarihinde açılan davada uyuşmazlığın esasının, süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Söz konusu iade talebinin vergi hatası kapsamında olduğu, mahsuben iade talebinin reddedilmesi sonucu taraflarına ait olmayan bir verginin ödenmesi söz konusu olduğundan uyuşmazlığın vergi miktarında hata kapsamında değerlendirmesi gerektiği, mahsuben iadeye ilişkin düzenlemelere göre adat faizine ilişkin faturanın ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.