
Esas No: 2021/6078
Karar No: 2022/3086
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6078 Esas 2022/3086 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sahibi olduğu inşaatın çökmesi sonucu davalı şirketin yapı denetim işlerini üstlenen teknik sorumluların kusurlu olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi ve davalılardan 34.327 TL maddi tazminatın yanı sıra toplam maddi ve manevi tazminat alacakları için faiz ödenmesine hükmetti. Davalıların temyizi üzerine Yargıtay, kök tazminat davasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verildiğine dair bozma kararı verdi. Bozmaya uyan mahkeme, davalıların toplam %60 kusurlu olduğunu kabul ederek davacıya 34.327 TL maddi tazminatı ve faizi ödemeleri gerektiğini belirtti ve hükmü daha önce alınan kararla uyuşacak şekilde düzenledi. Kararda HUKMUN GEREĞİ başlığı altında HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi. 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolunun açık olduğu belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : 1-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sahibi olduğu inşaatın 24/02/2005 tarihinde çöktüğünü, inşaatın yapı denetim işlerini davalı şirketin ve bu şirkette çalışan teknik sorumluluların üstlendiğini, ceza yargılaması sırasında alınan raporda davalıların 2/8 oranında kusurlu tespit edildiklerini, açılan ilk tazminat davasında ise bilirkişi raporuyla davalı şirketin %30, davalı ...’in %30, ... ... ...’ün %10, ve kendisinin %10 kusurlu bulunduğunu, bu kusur durumuna istinaden hazırlanan raporda zararının 17.765 TL olarak hesaplandığını, meslekte kazanma gücünü %30 oranında kaybettiğini ve hastanede tedavi görmesi sebebiyle iş göremediği sürede kar kaybı olduğunu iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, iş gücü kaybı yönünden 20.000 TL maddi tazminat ile ilk davada talep ettiği maddi ve manevi tazminat tutarına olay tarihi 24/05/2005’den eldeki dava tarihine kadar işleyen 24.000 TL faizin olay tarihinden yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, iş gücü kaybı tazminatı talebini ıslahla 34.327,00 TL'ye çıkartmıştır.
Davalı şirket, davacının güç kaybı oranının kesinleşmediğini, davacının çalışmadığını, vatandaşı olduğu İsveç kanunlarına göre emekli olduğunu, zararı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; davacının iddia ettiği meslekte kazanma gücü kaybı oranını ve buna tekabül talep edilen tazminatı kabul etmediğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 34.327 TL maddi tazminatın 24/02/2005’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline ve 24/02/2005 tarihinden dava tarihine kadar toplam maddi ve manevi tazminata işlemiş 23.186,06 TL yasal faizin davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine dair verilen hüküm, davalı ...’in temyizi üzerine, Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05/04/2016 tarihli ve 2015/1608 E 2016/9601 K sayılı kararıyla; davacı tarafından davalı aleyhine açılan kök tazminat dava dosyasının bekletici mesele yapılarak kesinleşmesi beklenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, davalının diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
Bozmaya uyan mahkemece; kesinleşen kök tazminat dosyasında davalıların toplam %60 kusur oranına göre iş göremezlik yönünden 37.860,08 TL maddi tazminattan sorumlu oldukları, kök dosyada hükmedilen 3.250 TL’nin mansubu ile davacının maddi tazminat alacağının 34.610,08 TL olduğu, ıslahla 34.327 TL talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak maddi tazminat talebinin kabulü gerektiği, tüm maddi manevi tazminat alacaklarına ilişkin faiz yönünden ise, 34.327 TL maddi tazminat ile kök dosyada hüküm altına alınan 10.000 manevi tazminat toplamına kaza tarihi 24/02/2005’ten dava tarihine kadar değişen oranlarda 23.186 TL faiz işlediğinin hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 34.327 TL maddi tazminatın, haksız fiilin meydana geldiği 24/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak tahsiline, toplam maddi ve manevi tazminat tutarları toplamına olay tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan 23.186,06 TL yasal faizin davalılardan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davalının faize yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Davacı lehine hüküm altına alınan 34.327 TL maddi tazminata mükerrer şekilde faize hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “ haksız fiil tarihi olan 24/02/2005 ” ifadesi çıkartılarak yerine “dava” ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.