Özet:

Görevi kötüye kullanarak zimmetine para geçiren bir kişi hakkında açılan davanın temyiz kararında, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararı onanmamıştır. Ancak bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada sanığın savunması alınmadığı, ek savunma hakkı tanınmadığı ve kazanılmış hakların gözetilmediği için hüküm bozulmuştur. Bu nedenle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceği, TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanması kazanılmış hak niteliğinde olduğu, Anayasa Mahkemesi'nin 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren TCK'nın 53. maddesiyle ilgili iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Kanun maddesi açıklamaları:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi: \"Yargılama usulüne ilişkin kanunlardaki belirtmeler, başvuru yapılmakta olan usul yasasına göre yapılacak işlemleri gösterir.\"
- CMUK'un 326/2. maddesi: \"Kararın bozulmasına karar verildiği hallerde, ilk kararı veren mahkeme genel veya özel kolluk kuvvetleri tarafından kararda açıkça belirtilen yeni bir durumun ortaya çıkması halinde veya ilk kararda yapılan yargılamanın hukuka aykırı olması durumunda, yeniden yargılama yapar.\"
- TCK'nın 43. maddesi: \"Özür kabul edici bir neden olmadıkça, zimmet, 257 nci maddede tanımlanan görevi suiistimal, ıskat, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, hırsızlık, nitelikli hırsızlık, yağma, konut dokunulmazlığı ihlali, kara para aklama, mal varlığına karşı suçlar, vergi kaçakçılığı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından dolayı verilecek hapis cezası, iki yıldan az olamaz.\"
- TCK'nın 53/5. maddesi: \"Mahkumiyet kararının kesinleşmesi sırasında, sanığın başka suçlardan dolayı mahkumiyeti hükmen de olsa bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum edişi dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'nun özel hükümleri ile öngörülen hükümler uygulanır.\"