
Esas No: 2020/1245
Karar No: 2021/1861
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 10. Daire 2020/1245 Esas 2021/1861 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1245
Karar No : 2021/1861
DAVACI : … Barosu Başkanlığı
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN_ KONUSU : 16/01/2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/01/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi'nin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, davaya konu Tarifede yer alan ücretlerin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin çok altında tespit edildiği, yine Tarifedeki ücretlerin baroların tavsiye niteliğinde yayınladıkları en az ücret çizelgelerinin de çok altında kaldığı, bir önceki yıla göre artış oranları yetersiz olduğundan Tarife'de belirlenen ücretlerin ekonomik koşullar karşısında eridiği ve bu durumun sürdürülemez bir hal aldığı, ücretlerin brüt olarak belirlendiği ve yasal kesintiler yapıldıktan sonra avukatın elde ettiği kazancın daha da azaldığı hususlarının değerlendirilmediği, avukatın görevlendirildiği soruşturma veya kovuşturma aşamalarının ortalama süreleri, bu süreler zarfında avukatın yükümlülüğü gereği ortalama kaç dilekçe sunduğu, kaç duruşmaya girmesi gerektiği, temyiz yükümlülükleri ve benzeri hususların dikkate alınmadığı, bu durumun Anayasadaki eşitlik ilkesi ve angarya yasağına aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Adalet Bakanlığı tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin Barolar Birliği tarafından belirlendiği, anılan madde ile yargı yerlerindeki işlemler ve diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinde asgari hadleri gösteren tarifenin dikkate alınacağının hüküm altına alındığı, halbuki 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesinde ise ceza muhakemesinde zorunlu olarak görev yapacak müdafi veya vekillere, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak tespit edilecek ücretin ödeneceğinin kurala bağlandığı, bu itibarla bütçe imkanları dikkate alınarak hazırlanan dava konusu Tarife'de 1136 sayılı Kanun ve Anayasa'ya aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, dava konusu Tarifenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150. maddesi ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak Türkiye Barolar Birliği'nin görüşü alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından hazırlandığı, anılan Kanun hükümleri ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'na göre özel bir düzenleme getirildiğinden 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesine ve Anayasa'ya aykırı bir durumun mevcut olmadığı, diğer yandan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 30. maddesindeki hüküm göz önünde tutularak bütçe imkanları dikkate alınmak suretiyle Tarife'nin hazırlandığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 16/01/2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesinin iptali istemiyle açılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, 5560 sayılı Kanunun 21'inci maddesiyle değiştirilen 150'nci maddesinde; "(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. (2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır. (4) Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. " hükmüne yer verilmiştir.
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un, 5560 sayılı Kanunla değişik 13'üncü maddesinde de; "(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır. (2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmü getirilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine dayanılarak, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine müdafi veya vekillerin görevlendirilmeleri ile bu kişilere yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik" 2.3.2007 tarih ve 26450 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Yönetmeliğin, "Ücret" başlıklı 8. maddesinde, "(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak hazırlanacak "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife" gereğince ödenecek meblâğ Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanır. (2) Müdafi veya vekilin görevi gereği yaptığı zorunlu yol giderleri ile kendisi tarafından karşılanması durumunda temyiz, istinaf ve itiraz harçları ayrıca ödenir. (3) Müdafi veya vekile Tarife gereğince ödenen meblâğ, zorunlu yol giderleri ve müdafi veya vekil tarafından ödenen temyiz, istinaf ve itiraz harçları yargılama giderlerinden sayılır.", "Tarife" başlıklı 9. maddesinde, "(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenecek meblâğ, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Tarifede gösterilir. Tarife ayrıca Resmî Gazete’de yayımlanır.", "Ödemeye ilişkin esaslar" başlıklı 10. maddesinde,"(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekile soruşturma ve kovuşturma evreleri için ayrı ayrı olmak üzere Tarifede belirlenen ücret ödenir. (2) Soruşturma evresinde kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ve mahkeme huzurunda yapılan ifade alma veya sorgu için farklı avukatların görevlendirilmesi hâlinde tek bir ücret ödenir ve bu ücret görevli avukatlara katkıları oranında paylaştırılır. (3) Aynı soruşturma veya kovuşturma evresinde bir kişi için aynı avukata birden fazla ücret ödenmez. (4) Aralarında menfaat çatışması bulunmayan birden fazla şüpheli, sanık, mağdur, şikâyetçi, suçtan zarar gören veya katılan için görevlendirilen aynı müdafi ya da vekile bu kişilerin her biri için ayrı ücret ödenir. (5) Yetki belgesi ile görevlendirilen avukata ayrıca ücret ödenmez. (6) Müdafi veya vekil olarak görevlendirilen avukatın mesleği bırakması ya da kanunî engellerle davadan çekilmesi hâlinde baro tarafından yeniden görevlendirilen müdafi veya vekile de Tarifede yazılı ücret ödenir. (7) Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen görevsizlik ile yetkisizlik veya davanın nakli sebebiyle müdafilik ya da vekillik görevinin sona ermesi hâllerinde Tarifede yazılı ücret ödenir. (8) Kovuşturma evresinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın yargılamanın yapıldığı il veya ilçe içindeki üst dereceli mahkemeye gönderilmesi hâlinde Tarifede yazılı ücretler arasındaki fark ilâveten ödenir. (9) Kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi nedeniyle görevi sona eren müdafi ya da vekile Tarifede yazılı ücret ödenir. (10) Cumhuriyet savcılığı veya mahkemenin talebi üzerine istinabe işlemi sırasında görevlendirilen müdafi veya vekile Tarifede yazılı ücretin yarısı ödenir. (11) Müdafi veya vekillik ücretinin belirlenmesinde ücrete hak kazanılan hukukî yardımın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Tarife esas alınır." kuralı, "Ücretin ödenme usulü" başlıklı 11. maddesinde de; "(1) Müdafi veya vekil; soruşturma evresinde ifade alma ve sorguya, kovuşturma evresinde ise bir oturuma katılmakla Tarifede belirlenen meblâğı almaya hak kazanır. (2) Zorunlu yol giderlerine de buna ilişkin belge, gider pusulası veya avukatın rayice uygun yazılı beyanı üzerine hak kazanılır. (3) Müdafi veya vekilin; görevlendirme yazısı, katıldığı soruşturma veya kovuşturma evresine ilişkin tutanağın onaylı örneği, evrakın çok sayıda olması hâlinde ilk ve son sayfası ve varsa yapmış olduğu zorunlu yol giderlerine ilişkin belge, gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı ile serbest meslek makbuzunu baroya vermesi üzerine, baro tarafından bu Yönetmelik ve Tarife hükümlerine göre gerekli incelemeler yapılıp hukukî yardımın yapıldığı Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelere göre gruplandırılmış ayrıntılı ödeme listeleri geliş tarihi esas alınmak suretiyle en geç on gün içinde hazırlanır ve ekindeki dayanak belgeler ile birlikte soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığına teslim edilir.(...), (7) Beşinci ve altıncı fıkra gereğince yapılan ödemeler, yargılama giderlerinin hesabında dikkate alınmak üzere soruşturma ya da kovuşturma dosyasına bildirilir. (8) Ödeme emri belgeleri, soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığınca gecikmeksizin düzenlenir." kuralı yer almıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yukarıda bahsedilen Yönetmelikle, genel itibarıyla müdafii/vekili olmayıp da müdafi veya vekil atama isteminde bulunan ya da zorunlu müdafilik uygulamasına tâbi tutulan şüpheli/sanık ile mağdur/müşteki ya da müdahilin söz konusu kamu hizmetinden yararlanmasına ilişkin kuralların yanında; müdafi ve vekillerin, görevlendirilmeleri ile hak kazandıkları ücretin kapsamı ve ödeme şekillerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş; soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine görevlendirilen müdafi veya vekillere ödenecek meblağları belirlemek amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekillerin yapacakları hukuki yardımlar için uygulanmak üzere, müdafi ve vekillere 2020 yılında ödenecek tutarların tespitine ilişkin 2020 Yılı Tarifesi" Adalet ve Maliye Bakanlıklarınca hazırlanmış, 16/01/2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Tarifenin 4. maddesinde, (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yapılan hukuki yardımlara yönelik işlemlerde; a) Soruşturma evresinde takip edilen işler, b) Sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler, c) Asliye ceza mahkemeleri: 1)Takip edilen davalar, 2)Seri yargılama usulü uyarınca takip edilen davalar, ç) Ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar, d) Çocuk mahkemeleri: 1) Çocuk mahkemelerinde takip edilen davalar, 2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar, e) İcra Ceza ve Fikrî ve Sınaî Haklar ceza mahkemesi gibi mahkemeler ile İnfaz Hâkimliklerinde takip edilen davalar, f) Kanun yolları mahkemeleri: 1) Bölge adliye mahkemelerinde görülen duruşmalı davalar, 2) Yargıtayda görülen duruşmalı davalar, için ödenecek ücretler belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı Baro tarafından, dava konusu Tarifede belirlenen miktarların, avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan tutarların çok altında kaldığı, zorunlu müdafilik görevlendirilmelerinde kamu hizmeti vasfının yoğunluğu nedeniyle belirlenen ücretlerin net olarak kesinti yapılmadan ödenmesi gerektiği, soruşturma evresinde sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işlerin ayrı ücrete tabi olmasına rağmen uygulamada sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işler için ayrı ücret ödenmediği yalnızca soruşturma kalemindeki ücretin ödendiği, soruşturma evresindeki ücretin avukatlara bölüştürülmemesi gerektiği, her aşaması için ayrı ayrı ücret ödenmesi gerektiği, ücretlerin, harcanan emek ve mesainin karşılığı olmadığı, ücretler belirlenirken yürütülen hizmetin niteliğinin dikkate alınması gerektiği yönünde Birlik tarafından görüş bildirildiği belirtilmiş ise de; soruşturma ve kovuşturma evreleri için ayrı ayrı olmak üzere Tarifede belirlenen ücretin ödeneceği, soruşturma evresinde, kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ve mahkeme huzurunda yapılan ifade alma veya sorgu için farklı avukatların görevlendirilmesi hâlinde dahi tek bir ücret ödeneceği yolundaki Yönetmelik hükmü gereği Tarifede, soruşturma ve sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işler, Asliye ceza mahkemelerinde takip edilen davalar ve seri yargılama usulü uyarınca takip edilen işler yönünden ayrı ayrı ücretin belirlenmiş olmasında dayanağı mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, Barolar Birliğinin görüşüne başvurulmasından sonra, bütçe imkanları gözönüne alınarak, avukatın temsil görevinin gereği olmadığı nedeniyle yapılan değerlendirme sonucunda, Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından hazırlanan CMK gereğince görevlendirilen ve bir kamusal görev üstlenen müdafi için avukatlık asgari ücret tarifesi ile belirlenen ücrete yakın bir ücret belirlenmesi mecburiyetinden söz edilemeyeceğinden, yurtiçi bir önceki yıl yıllık üretici ve tüketici fiyat endeksi ve yeniden değerleme oranı ortalamasının esas alınmasıyla, Barolar Birliğinin de görüşü alınmak suretiyle müdafi ve vekillere yapılacak ödemeleri belirleyen 2020 yılı Tarifesinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı Baro tarafından belirlenen ücretin emeğin karşılığı olmadığı, adil yargılanma ilkesini zedelediği, eşitlik ilkesine, angarya yasağına aykırı olduğu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesinin gerektiği belirtilmiş ise de, bütçe imkanları dikkate alınarak, belirlenen %20,1775 oranına göre tespit edilen ücretleri kapsayan Tarifeye yönelik, davacı Baro tarafından ileri sürülen diğer iddialarda da yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir. 06/01/2021
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 15/04/2021 tarihinde davacıyı temsilen gelenin olmadığı, davalı Adalet Bakanlığı vekili Av. … ile davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı vekili Av. …'in geldiği, Danıştay Savcısı'nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Duruşmaya katılan taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlenildikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra duruşmada hazır bulunan taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı.
Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dosyasındaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi, 16/01/2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/01/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Davacı tarafından Tarifede yer alan ücretlerin oldukça düşük olduğu ileri sürülerek anılan Tarifenin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, 5560 sayılı Kanun'la değişik 150. maddesinde; "Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.
Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." hükümlerine yer verilmiştir.
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un, 5560 sayılı Kanun'la değişik 13. maddesinde de; "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.
Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükümleri getirilmiştir.
02/03/2007 tarih ve 26450 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in "Tarife" başlıklı 9. maddesinde, "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenecek meblâğ, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Tarifede gösterilir. Tarife ayrıca Resmî Gazete’de yayımlanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine dayanılarak, 02/03/2007 tarih ve 26450 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik" uyarınca Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekillerin yapacakları hukuki yardımlar için 2020 yılında ödenecek ücretlerin tespitine ilişkin "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi"nin Adalet ve Hazine ve Maliye Bakanlıklarınca hazırlanarak yürürlüğe konulduğu, anılan Yönetmelikle, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine müdafi veya vekillerin görevlendirilmeleri ile bu kişilere yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, müdafi veya vekilin görevlendirilmesi ve akabinde yapmış olduğu hukuki yardım bir bütün olarak değerlendirildiğinde hizmetin kamusal bir yönünün bulunduğu, hukuki yardımın kamusal yönü de dikkate alınarak dava konusu tarife ile de Yönetmelik uyarınca görevlendirilecek müdafi ve vekillere yapacakları hukuki yardımlar karşılığı ödenecek ücretlerin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, dava konusu Tarifede belirlenen miktarların çok düşük olduğu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin çok altında bir artış yapıldığı, belirlenen ücretlerin verilen emeklerin karşılığı olmadığı, Anayasa'da yer alan eşitlik ilkesine ve angarya yasağına aykırı olduğuna dair iddialar ileri sürülmekte ise de; soruşturma ve kovuşturma makamlarınca yapılan görevlendirmenin ve yapılan hukuki yardımın kamusal yönü dikkate alınarak; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un, 5560 sayılı Kanunla değişik 13'üncü maddesinde de; "(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır. (2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükümlerinin getirildiği görülmektedir.
Diğer yandan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yukarıda bahsedilen Yönetmelikle, genel itibarıyla müdafii/vekili olmayıp da müdafi veya vekil atama isteminde bulunan ya da zorunlu müdafilik uygulamasına tâbi tutulan şüpheli/sanık ile mağdur/müşteki ya da müdahilin söz konusu kamu hizmetinden yararlanmasına ilişkin kuralların yanında; müdafi ve vekillerin, görevlendirilmeleri ile hak kazandıkları ücretin kapsamı ve ödeme şekillerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş; soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine görevlendirilen müdafi veya vekillere ödenecek meblağları belirlemek amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekillerin yapacakları hukuki yardımlar için uygulanmak üzere, müdafi ve vekillere 2020 yılında ödenecek tutarların tespitine ilişkin 2020 Yılı Tarifesi" Adalet ve Hazine ve Maliye Bakanlıklarınca hazırlanmış, 16/01/2020 tarih ve 31010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Tarifenin 4. maddesinde, (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yapılan hukuki yardımlara yönelik işlemlerde; a) Soruşturma evresinde takip edilen işler, b) Sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler, c) Asliye ceza mahkemeleri: 1)Takip edilen davalar, 2)Seri yargılama usulü uyarınca takip edilen davalar, ç) Ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar, d) Çocuk mahkemeleri: 1) Çocuk mahkemelerinde takip edilen davalar, 2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar, e) İcra Ceza ve Fikrî ve Sınaî Haklar ceza mahkemesi gibi mahkemeler ile İnfaz Hâkimliklerinde takip edilen davalar, f) Kanun yolları mahkemeleri: 1) Bölge adliye mahkemelerinde görülen duruşmalı davalar, 2) Yargıtayda görülen duruşmalı davalar, için ödenecek ücretler belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı Baro tarafından, dava konusu Tarifede belirlenen miktarların, avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan tutarların çok altında kaldığı, zorunlu müdafilik görevlendirilmelerinde kamu hizmeti vasfının yoğunluğu nedeniyle belirlenen ücretlerin net olarak kesinti yapılmadan ödenmesi gerektiği, soruşturma evresinde sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işlerin ayrı ücrete tabi olmasına rağmen uygulamada sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işler için ayrı ücret ödenmediği yalnızca soruşturma kalemindeki ücretin ödendiği, soruşturma evresindeki ücretin avukatlara bölüştürülmemesi gerektiği, her aşaması için ayrı ayrı ücret ödenmesi gerektiği, ücretlerin, harcanan emek ve mesainin karşılığı olmadığı, ücretler belirlenirken yürütülen hizmetin niteliğinin dikkate alınması gerektiği yönünde Birlik tarafından görüş bildirildiği belirtilmiş ise de; soruşturma ve kovuşturma evreleri için ayrı ayrı olmak üzere Tarifede belirlenen ücretin ödeneceği, soruşturma evresinde, kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ve mahkeme huzurunda yapılan ifade alma veya sorgu için farklı avukatların görevlendirilmesi hâlinde dahi tek bir ücret ödeneceği yolundaki Yönetmelik hükmü gereği Tarifede, soruşturma ve sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işler, Asliye ceza mahkemelerinde takip edilen davalar ve seri yargılama usulü uyarınca takip edilen işler yönünden ayrı ayrı ücretin belirlenmiş olmasında dayanağı mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, Barolar Birliğinin görüşüne başvurulmasından sonra, bütçe imkanları gözönüne alınarak, avukatın temsil görevinin gereği olmadığı nedeniyle yapılan değerlendirme sonucunda, Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından hazırlanan CMK gereğince görevlendirilen ve bir kamusal görev üstlenen müdafi için avukatlık asgari ücret tarifesi ile belirlenen ücrete yakın bir ücret belirlenmesi mecburiyetinden söz edilemeyeceğinden, yurtiçi bir önceki yıl yıllık üretici ve tüketici fiyat endeksi ve yeniden değerleme oranı ortalamasının esas alınmasıyla, Barolar Birliğinin de görüşü alınmak suretiyle müdafi ve vekillere yapılacak ödemeleri belirleyen 2020 yılı Tarifesinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı Baro tarafından belirlenen ücretin emeğin karşılığı olmadığı, adil yargılanma ilkesini zedelediği, eşitlik ilkesine, angarya yasağına aykırı olduğu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesinin gerektiği belirtilmiş ise de, bütçe imkanları dikkate alınarak, belirlenen %20,1775 oranına göre tespit edilen ücretleri kapsayan Tarifeye yönelik, davacı Baro tarafından ileri sürülen diğer iddialarda da yasal isabet görülmemiştir.
Bu durumda, müdafi ve vekillere, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Hazine ve Maliye Bakanlıkları tarafından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak, yapılacak ödemelere ilişkin hususların düzenlendiği dava konusu Tarifede üst hukuk normlarına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
