Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/30971
Karar No: 2019/1208
Karar Tarihi: 16.01.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/30971 Esas 2019/1208 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/30971 E.  ,  2019/1208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    YARGITAY KARARI
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı Şirket vekili, müvekkilinin işçisi ..."in 01/07/2011 tarihinde ... ortaklığında çalışmaya başladığını, ..."nın ölümü üzerine 01/04/2013 tarihinden itibaren ..."nın yanında çalışmaya başladığını, şikayetçi işçi ...‘in 10/01/2015-12/01/2015 tarihleri arasında işe gelmediği için hakkında tutanak düzenlenip ihtarname keşide edildiğini, şikayetçinin ağabeyinin yanında refakatçı kaldığı gerekçesi ile işe gelmediğinden bahisle 13/01/2015 tarihinde ihtarname çekip davacıyı davalı kuruma şikayet ettiğini, davalı kurum tarafından 27/02/2015 tarihinde, resmi tatil günlerinin işçi ..."e ödenmesi ve ödeme makbuzlarının davalı kuruma ibrazı için davacıya yazı gönderdiğini, kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu, kurumun denetim işlemleri sonucu alacak olup olmadığı konusunda tespit yapabileceğini ve bu durumu şikayetçi veya işyerine bildirebileceğini, 27/02/2015 tarihli yazının usule aykırı olduğunu, ayrıca sigortalı işçi ..."in resmi tatil ve diğer ücretlerinin kendisine ödendiğini, bunun imzalı bordrolardan da anlaşıldığını, bordrolarda ihtirazi kayıt bulunmadığını iddia ederek 27/02/2015 tarihli kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı defi, derdestlik, görevsizlik, yetkisizlik ve husumet itirazlarında bulunduklarını, taraf sıfatlarının olmadığını, davalının sigortalı işçi olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, İş Kanunu‘nun 92. maddesinin 3. Fıkrasında iş müfettişleri tarafından hazırlanan rapor ve tutulan tutanakların işçilik alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca 30 gün içinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceği düzenlenmiş ise de, çalışma ve iş kurumu memurlarının hazırladığı rapor ve tutanaklara karşı itiraz edilmesi hususunun düzenlenmediği, ancak kanun metnindeki tutanak kavramının Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanakları da kapsadığı da kabul edilmekte olduğu, dosyada irdelenmesi gereken hususun tutanağı hazırlayan çalışma ve iş kurumu il müdürlüğü memurlarının itiraz davasındaki konumları olduğu, İş Kanunu‘nun 92. maddesinin 3. fıkrasında taraflar olarak işçi ve işveren kastedildiği, rapor veya tutanakta işçi alacağının eksik belirlenmesi söz konusu olduğunda, işçi itiraz davasının davacısı, işverende davalısı olduğu, davanın temelinde iş müfettişi veya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü memurları tarafından İş Kanunu‘nun 92. Maddesinin 3. Fıkrasına göre düzenlenmiş rapor veya tutanak bulunsa da dava konusu rapordan ziyade işçilik alacağı olduğu, iş müfettişliğinin veya Çalışma ve İş Kurumu İl Memurlarının hazırladığı rapora- tutanağa karşı açılmış bir dava olmadığı için davalı hanesinde devlet tüzel kişiliği adına işlem yapan T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gösterilemeyeceği, bu nedenle davalı kurumun taraf sıfatının bulunmadığı, HMK gereğince açılmış davaya işverenin davalı olarak sonradan dahil edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Uyuşmazlık ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün işçi alacağına ilişkin tespiti içeren tutanağına yönelik açılan davalarının hukuki niteliği ile buna bağlı olarak dava şartının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinin 2. fıkrasında, “30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10. maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenir” denilmiştir.
    Aynı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer taraftan dava çeşitleri 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 105. ila 113. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Eda davası, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesinin talep edildiği dava türü olarak tanımlanmışken, tespit davası ise mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edildiği dava çeşidi olarak açıklanmıştır.
    4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasına göre iş müfettişi raporlarına karşı açılan davalar, işçilerin bireysel başvuruları üzerine iş müfettişi tarafından işçi alacaklarına ilişkin yapılan tespitlere karşıdır. Bu tespite işçi tarafından, yapılan tespitin eksik olduğu ve daha fazla alacağı bulunduğu gerekçesiyle itiraz ediliyorsa dava eda davası karakterindedir. Söz konusu tespite işveren tarafından, yapılan tespitin hatalı olduğu ve tamamen ya da kısmen borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ediliyorsa dava menfi tespit davası niteliğindedir. Bu son halde kanunda özel olarak düzenlenmiş olması sebebiyle davacı işverenin bu davayı açmakta, kanunun ifadesiyle “hukuken korunmaya değer güncel bir yararı” bulunduğu kabul edilmelidir. Başka bir ifadeyle tespit davaları için ayrıca araştırılan hukuken korunmaya değer güncel bir yarar koşulunun bu dava açısından mevcut olduğu değerlendirilmelidir.
    Görüldüğü üzere, iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı işçi ya da işveren tarafından açılacak davalar, yerine göre eda davası yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olup, her halükarda bu davaların tarafları işçi ve işverendir. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu davalarda taraf sıfatı bulunmamaktadır.
    Öte yandan, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Bölge Müdürlüklerinin (eski adıyla Bölge Çalışma Müdürlüklerinin) 02/11/2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 665 sayılı T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile lağvedildiği, yani kapatıldığı, illerde bulunan İş Kur İl Müdürlüklerinin isminin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olarak değiştirildiği, Bakanlık bölge müdürlükleri tarafından yürütülen iş ve işlemler de dahil Bakanlığın mevzuattan kaynaklanan ve taşrada yürütülmesi gereken görevlerinin artık bu il müdürlükleri tarafından yürüteceği düzenlenmiş olup, bu kapsamda işçiler tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacakları konularında daha önce T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Bölge Müdürlüklerine yapılan ihbar ve şikayet başvurularının artık illerde bulunan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile bazı ilçelerde bulunan hizmet merkezlerinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı işveren ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce davacı Şirket çalışanı olan dava dışı şikâyetçi işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğuna dair tespiti içeren tutanağa karşı dava açılmış olup, bu davanın tarafı işçi ve işverendir. Davalı kurumun bu davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Öte yandan 02/11/2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 665 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemeler göre uyuşmazlık konusu tutanağın iş müfettişince düzenlenmemesinin de sonuca etkisi bulunmamaktadır.
    Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı HMK.nun 124. maddesi uyarınca davalı Kurumun taraf sıfatı bulunmadığından davalı mevkîinden çıkarılarak şikâyetçi işçinin davaya dahil edilip uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Hatalı değerlendirme ve muğlak gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 16.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    YKU

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi