
Esas No: 2019/3693
Karar No: 2021/2143
Karar Tarihi: 19.04.2021
Danıştay 7. Daire 2019/3693 Esas 2021/2143 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3693
Karar No : 2021/2143
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Gıda ve Şarapçılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacıya ait Tekirdağ ilinde bulunan taşınmazlar üzerine haciz konulmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması sonucunda amme alacağını karşılayacak miktarda malvarlığına rastlanılmadığından bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 07/11/2014 tarihinde ödeme emirleri gönderilmiş itiraz edilmediğinden bahisle haciz işlemi tesis edilmiş ise de; davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinden sonra 12/08/2015 tarihinde, asıl borçlu … Gıda ve Şarapçılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdinde fiili haciz işlemi yapılarak şirkete ait menkuller üzerine haciz konulduğu anlaşıldığından; hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da öngörülen tüm takip yolları tüketilmeden amme alacağının şirketten tahsili imkanının bulunmadığı kesin bir şekilde ortaya konulmadan, şirket kanuni temsilcisi olan davacı hakkında tesis edilen haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu … Gıda ve Şarapçılık şirketinin 2013 ila 2016 yıllarına ait vergi borçlarının şirketçe ödenmemesi üzerine haciz varakalarının düzenlendiği, şirkete ait banka hesaplarına çeşitli tarihlerde e-haciz uygulandığı, yine şirkete ait bir gayrimenkulun satıldığı, şirket iş yerinde fiili haciz uygulanarak çeşitli menkullere haciz konularak bunların icra kanalıyla satışının gerçekleştirildiği, tüm bu işlemlere rağmen şirketin borcu karşılayacak miktarda mal varlığının bulunmadığından bahisle kanuni temsilci olan davacı adına ödeme emirleri düzenlenmiş ve bundan sonra şirket deposunda mevcut olduğu anlaşılan emtiaya haciz uygulanmış, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararında da bu konu hükme esas alınmış ise de, haczedilen ve yediemin sıfatıyla şirketin kanuni temsilcisi olan davacıya bırakılan şarapların 06/04/2016 ve 13/04/2016 tarihlerinde açık artırma ile satışa çıkarılmasına rağmen satılamadığı, pazarlık usulü ile satışının denendiği, ancak müşteri bulunamadığı ve yine satış gerçekleşmediği, şaraplar uzun süre satılamadığı için Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan, davalı idarece şarapların hala bu vasfını koruyup korumadığının tespitinin talep edildiği, ilgili kurumun 09/11/2016 tarih ve 28482 sayılı yazısı ile "otuz dokuz adet tankta mevcut, yediemin sorumluluğunda bulunan, hacze konu dökme şarabın bir kısmının ya da tamamının boşaltılıp su vb. sıvı ile tankların doldurularak tağşiş işlemi yapıldığı, dolayısıyla tanklarda bulunan sıvının şarap olmadığı" yönünde değerlendirmede bulunması üzerine şirkete ait ve borcun ödenmesine yeterli bir malvarlığı olmadığı hususu sabit görülerek davacı nezdinde takibe başlanıldığı, borcun ödenmemesi nedeniyle davacının gayrımenkulleri üzerine haciz işleminin tesis edildiği, ayrıca davacının 31/8/2018 tarihli dilekçesi ile 6138 sayılı Kanun'un 74. maddesinin A bendinden faydalanmak üzere başvuruda da bulunduğu gözönüne alındığında, davacının kanuni temsilci olması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı idarece tesis edilen haciz işleminde mevzuata aykırılık bulunmadğından, aksi yöndeki istinafa konu kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yediemin sıfatıyla "Muhafaza görevini kötüye kullanma" fiili nedeniyle açılan ceza davasından beraat ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvurusunun reddedilerek kararın kesinleştiği, haczedilen hem dökme şarapların, hem de şişelenmiş ve paketlenmiş şarapların satış işlemlerinde 6183 sayılı Kanuna aykırı hareket edildiği, aynı Kanunun 74. maddesinin A bendinden faydalanmak üzere yaptığı başvurunun davalı idare tarafından durdurulduğu, tesis edilen işlem hukuka aykırı olduğundan, iptalinin gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemine ilişkin karar verilmesine gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3….TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
