9. Hukuk Dairesi 2012/24309 E. , 2013/1858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ayrıca davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden bulunmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut olayda davacıya yapılan fesih bildiriminde “Servis Danışmanı olarak şirketimiz nezdinde 17.08.2007 tarihinden bu yana süren iş akdiniz, araç girişlerindeki önemli orandaki düşüş ve performansınızın yetersizliği nedenleriyle, iş akdiniz, yasal ihbar sürenizin son günü olan 22.08.2011 tarihi itibarı ile İş Kanunun 17. ve 18. maddeleri uyarınca haklarınız ödenmek suretiyle feshedilmiştir.” Denilmektedir.
Davacı kendisine fesih bildiriminin 22.08.2011 tarihinde yapıldığını ancak fesih bildiriminde belirtilen 27.06.2011 tarihinin kötü niyetli olarak ihbar önelinin tarihini geri alma amacıyla yazıldığını iddia etmiştir. Bu konuda davacı tanıkları davacıyı doğrulamış, davalı tanığı ... de sanıya dayalı olarak kesin bir tarih vermeden fesih bildiriminin Ağustos ayında yapıldığını belirtmiştir.
Ancak davacı tarafından da ibraz edilen davacıya yapılan fesih bildiriminde yukarıda sağda “27 Haziran 2011” yazmakta sağ alt kısımda “yazıyı tebellüğ ettim” ibaresinin altında adı soyadı karşısında davacının adı soyadının el yazısı ile yazılı olduğu yine bu kısmın altında tarih kısmının karşısında el yazısı ile 27.06.2011 yazdığı ve hemen altında davacının imzası bulunduğu görülmektedir.
Davacının tarihi görerek herhangi bir şerh düşmeden imzalaması da dikkate alındığında fesih bildiriminin 27.06.2011 tarihinde yapıldığı davanın ise bir aylık hak düşürücü süre geçtikten çok sonra 05.09.2011 tarihinde açıldığı buna göre davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek kabul kararı verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç :
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 17.01.2013 günü oybirliği ile karar verildi.