4. Hukuk Dairesi 2016/6212 E. , 2018/1864 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... İnş. Tic. A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı .... Malzemecilik Mobilya İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 22/08/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkiline ait kenar bantlama makinesi"nin ... İcra Müdürlüğünün 2009/5642 Tal. sayılı dosyası ile haczedilip, muhafaza altına alındığını, ...İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1016 esas sayılı dosyası ile müvekkilinin istihkak davası açtığını, bu dosyanın yargılaması sırasında verilen ara karar ile haczedilen malın teminat karşılığında müvekkiline iadesine karar verildiğini, ara karar gereğince müvekkilinin mahcuz malı teslim alabilmek için yediemin ücretini ödemek zorunda kaldığını, .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1016 esas sayılı dosyasında davanın kabulüne dair karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan karar ile haczin haksız olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla icra dosyasına konu mahcuz malın teslim alınması sırasında ödenen yediemin ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan bu itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacıya ait olan makinenin, dava dışı borçlunun borcu nedeniyle haczedilmesinin haksız olduğunun kesinleşen mahkeme kararı ile tespit edildiği, haciz tarihinden makinenin iade edildiği tarihe kadar geçen sürede davacı tarafından ödenen yediemin ücretinin davalıdan talep edilmesinin haklı olduğu, alacağın likit olduğu, takip tarihinden önce temerrüdün oluşmadığı gerelçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanunu"nun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden sonra 22/08/2014 tarihinde açılmıştır. Sözü edilen değişiklikle asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. İş bölümü itirazı 6100 sayılı HMK"nın 116/1-c maddesi gereğince ilk itiraz iken, görev ilişkisi ilk itiraz niteliğinde olmayıp mahkemece resen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
./..
-2-
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar” ticarî dava olarak adlandırılmıştır.
Mutlak ticarî dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticarî davadır.
Nispî ticarî dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan davalardır. Bu anlamda bir davanın nispî ticarî dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Eldeki davada; taraflar tacir olup, dava konusu eylem, dava dışı....Mobilya Pazarlama Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında, davacı şirkete ait makinenin haksız olarak haczedilmesi ve haksız haciz nedeniyle davacının mahcuz malı geri alabilmek için ödenen yediemin ücretinin tazminine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir. Bu eylem her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgilidir. Tarafları da tacir olan uyuşmazlığın ticari dava olarak asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerekmektedir.
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Şu durumda; davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.