
Esas No: 2016/12288
Karar No: 2021/2439
Karar Tarihi: 22.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/12288 Esas 2021/2439 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12288
Karar No : 2021/2439
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/2,4,5,6,7,9,10,11,12 dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı Güneşli Vergi Dairesi mükellefi ... Otomotiv Tur.İnş.ve Gıda San. Tic.Ltd.Şti., Pendik Vergi Dairesi mükellefi ..., Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... İnş. Yapı Malz. İzolasyon Metal Orman Ürünleri Taş.San.Tic.Ltd.Şti., Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Kimya Elektrik ve Elektr. Nak. San. Tic. Ltd. Şti., Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Lojistik Metal ve Gıda Sa. Tic. Ltd. Şti., Şişli Vergi Dairesi mükellefi ..., Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Metal Hır. Ve Pet. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti., Pendik Vergi Dairesi mükellefi ... Metal İnşaat Elekrik Orman Ürünleri Nakliye San ve Tic. Ltd. Şti., Pendik Vergi Dairesi mükellefi ... Hırdavat Gemi Donanım İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti., Ümraniye Vergi Dairesi mükellefi ..., hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından, adı geçen mükelleflerden alınan faturalara ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi mükellefi ..., Kocasinan Vergi Dairesi mükellefi ..., Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ... İnş. Metal Harfiyat ve Orm. Ürünleri Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre; uyuşmazlık konusu dönemde davacıya düzenlenen faturaların sahte ve yanıltıcı belge olduğu hususunda somut ve kabul edilebilir tespitlerin bulunmadığı, dolayısıyla bu mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğunun ortaya konulamadığı, bu haliyle davacının kayıtlarına intikal ettirilen faturaların sahte olduğu kabul edilerek bu fatura tutarlarının indirimlerden çıkarılması suretiyle yapılan dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatların belirtilen kısımlarında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının 2009/4 döneminde fatura aldığı Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; 03/07/2008 tarihinde iplik, tekstil elyafı toptan ticareti işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 04/07/2008 tarihli yoklamada; 30 m2'lik işyerinde büro malzemeleri ile 7.000,00 TL tutarında iplik olduğu faturasını ibraz edemediğinin tespit olunduğu, 29/03/2010 tarihli yoklamada; ödevlinin işyerini kapatarak ayrıldığı, yeni adresinin bilinmediği hususunun çevre esnafı tarafından beyan ve tespit olunduğu, 02/04/2010 tarihinde bilinen adreslerinde yapılan yoklamada, adreslerini uzun süre önce terk ettiği, muhtarlık kayıtlarından belirlenen yeni adresin de kapalı olduğu, komşularının da ödevliyi tanımadığı, 2009 yılı defter tasdik bilgisinin olmadığı, 2008 Gelir Vergisi Matrahının 880,82 TL olarak beyan edildiği, 2009 Gelir Vergisi beyanın olmadığı, 2008/IV, 2009/I, II, III. dönem geçici vergi beyannameleri ile 2008/07-2009/07. dönem KDV beyannamelerini verdiği, ancak 2009/IV. dönem geçici vergi beyannamesi ile 2009/08-12. dönem KDV beyannamelerini vermediği, KDV matrahları toplamının 2008 yılına ilişkin 95.376,05 TL, 2009 yılına ilişkin 143.133,70 TL olduğu, 2008/07-09. dönem stopaj beyannamesinde 1 işçi, 2008/10-12. ve 2009/01-03. dönemde 2 işçi, 2009/04-06. dönemde 3 işçi çalıştırdığının beyan edildiği, diğer dönem muhtasar beyannamelerinin verilmediği, 28.04.2010 tarihi itibariyle tahakkuk eden 3.819,55 TL vergi borcunun hiçbirini ödemediği, mükellefin işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, Form Ba listesi ile mükelleften mal ve hizmet satın alan kişi ve kurumların 2008 yılı için toplamda 262.026,00 TL, 2009 yılı için toplamda 11.828.747,00 TL, 2010 yılı Ocak ayı için 296.162,00 TL, Şubat ayı için 32.832,00 TL mal ve hizmet alışı bildirdiği, Form Bs listesi ile mükellefe mal satışı bildiren kişi ve kurum bulunmadığı, mükelleften mal aldığını bildiren firmalara ait BA formlarının mükellefin ilgili dönem KDV beyanları ile arasında yüksek meblağlarda farklar olduğu, dolayısıyla firmanın 2008 ve takip eden yıllarda komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığı tespit edildiği, mükellefiyet kaydının rapor tarihi itibariyle resen terkin edilmesi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yer verilen tespitlerden; faaliyete başladıktan itibaren kısa bir süre içerisinde ulaşılamaz hale gelen, yüksek miktarlı matrahlar beyan eden ancak beyan ettiği iş hacimlerine ulaşacak işçi, emtia gibi unsurları bulunmadığı, ödenecek vergilerin çok düşük olduğu ve hiç vergi borcu ödemediği, KDV matrahları ile mal alımı yaptığını bildiren mükelleflerin Ba formları arasında ciddi miktarlarda uyumsuzluk bulunduğu, Form Bs listesi ile mükellefe mal satışı bildiren kişi ve kurum bulunmadığı, ayrıca kısa bir dönemde yüksek KDV matrahına ulaşan bir mükellefin birden faaliyetini terk etmesinin ve kendisine ulaşılamamasının da ticari ve teknik icaplara uymadığı dikkate alındığında, mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının 2009/2 fatura aldığı Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; 07/05/2008 tarihinde inşaat malzemeleri toptan satışı işiyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 10/02/2009 tarihinde mükellefiyetinin terkin edildiği, 2008 yılına ilişkin defter tasdik bilgisine rastlanmadığı, defter ve belge isteme yazılarının bilinen adreslerinde şirkete ve ortaklarına ulaşılamadığından tebliğ edilemediği, yapılan yoklamalardan şirketin tespit edilen adresinde çok az süre kaldığı, mükellefin 2008 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, matrahlı katma değer vergisi beyannameleri verdiği, cüz'i bir kısmı hariç tahakkuk eden vergilerini ödemediği, işyeri dışında depo, ardiyesinin, aracının, iş makinesinin, tesisinin olmadığı, muhtasar beyanlarından yalnızca bir işçi çalıştırdığının anlaşıldığı, KDV beyannamelerinde görülen büyük tutarlı alış ve satışlarına rağmen bankacılık işlemleri gibi ticari faaliyet için gerekli unsurlara sahip olmadığı, Ba-Bs formu analizinden mükellefin sahte belge düzenleyen veya açık adresinde bulunamadığı için re'sen terk ettirilen mükelleflerden alımlarının olduğu, 2008/2 döneminde henüz mükellefiyet tesis ettirilmediği için Bs vermemişse de karşıt mükelleflerin Ba bildirimlerinde mükelleften mal aldıklarını beyan ettikleri, keza 2009/2 döneminde de mükellefiyeti terkin edildiği için Bs bildirimi vermediği halde karşıt mükelleflerin mükelleften Ba ile alım bildirdikleri, mükellefin Bs bildirimi vermediği dönemlerde de karşıt mükelleflerin kendisinden alım bildirdikleri, bu durumun mükellefin mükellefiyetten önce ve sonra da sahte fatura düzenlediğini gösterdiği, 2008 yılında KDV matrahının 2.061.839,00 TL olmasına karşın ödenecek vergisinin cüz'i çıktığı, ayrıca diğer mükelleflerin bu mükelleften 45.0321.186,00 TL alım yaptığını bildirdiği, dolayısıyla Ba ve Bs analizlerinden tutarsızlıklar olduğunun tespit edildiği, vergi borcu bulunduğu, katma değer vergisi matrahları yüksek olduğundan 10/02/2009 tarihinde iş yerine gidildiğinde mükellefin sokak içerisinde 50m2 kullanım alanlı adresten 2009/2. ayında ayrıldığının mülk sahibinin beyanı ile tespit edildiğinden bu tarih itibariyle mükellefiyetinin re’sen terkin ettirildiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellefe adresinde ulaşılamadığı, şube, depo, ardiye, motorlu taşıt, iş makinesi, emtiası olmadığı, yalnızca bir çalışanının bulunduğu, yüksek iş hacmini gerçekleştirecek kapasitesinin bulunmadığı, katma değer vergisi matrahı ile kendisinden alım yaptığını bildirilen mükelleflerin alım tutarlarının bariz düzeyde farklı olduğu, mükellefiyet tarihi öncesinde ve sonrasında da kendisinden alım yapıldığı, dolayısıyla ticari faaliyetin gerektirdiği teknik ve fiziki donanıma sahip olmadığı anlaşıldığından bu mükellefin davacıya düzenlediği faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının 2009/9 fatura aldığı Kocasinan Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; mükellefin çatı işleri, inşaat çatı yapımı gibi konularda faaliyet göstermek üzere 08/02/2006 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefin bilinen adresine defter belge istemi yazısı tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin vergi dairesine ibraz etmediği, mükellefin başka herhangi bir şirkette ortaklık veya yöneticiliğinin bulunmadığı, 28/03/2006 tarihli yoklamada; iş yerinin 12 metre kare olduğu aylık kirasının brüt 150,00 TL olduğu, yoklama esnasında isçi çalıştırmadığı, faaliyet konusunun çatı tamiratı-onarım işleri olduğu ve iş yerinde çeşitli büro malzemeleri olduğu, 12/04/2006, tarihli yoklamada iş yeri adresinin değiştiği, 16/12/2008 tarihli yoklamada; iş yerinin 25 metre kare olduğu, 1 kişinin ücretli olarak çalıştığı çeşitli büro malzemeleri ile 2 adet matkap, 1 adet hilti, 1 adet sunta olduğunun tespit edildiği, 25/04/2011 tarihinde yapılan yoklamada mükellefin adreste bulunmadığı, dükkanının boş olduğu ve yaklaşık bir yıldan beri kullanılmadığının tespit edildiği, 19/09/2012 tarihli yoklamada mükellefin 17.09.2012 tarihinde işe başladığı, iş yerinin tahmini 30 metre kare olduğu işyeri kirasının 600,00 TL olduğu, çalışan bir işçinin olduğu, dış cephe mantolama ve çatı faaliyetiyle iştigal edildiği, 19/12/2012 tarihinde yapılan yoklamada adreste faaliyetin devam ettiği ancak iş yerinin kapalı olduğu, 13/06/2013 tarihinde mükellefin faaliyetinin devam ettiği, 30/07/2013 ve sonraki tarihli yoklamada mükellefin bulunamadığının tespit edildiği, yapılan araştırmalar ve yoklamalar neticesinde, mükellefin bilinen adreslerinde bulunamaması neticesinde 30/04/2011 tarihi itibariyle terkin edildiği, mükellefe ait motorlu araç sorgulamasında bir adet binek otomobilin göründüğü, mükellefin işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, KDV matrahları toplamının 2009 yılına ilişkin 827.903,20 TL, 2010 yılına ilişkin 144.650,00 TL, 2011 yılına ilişkin 89.381,78 TL olduğu, Form Ba listesi ile mükelleften mal ve hizmet satın alan kişi ve kurumların 2009 yılı için toplamda 593.110,00 TL, 2010 yılı için toplamda 463.193,00 TL, 2011 yılı için toplamda 89.705,00 TL mal ve hizmet alışı bildirdiği, Form Bs listesi ile mükellefe mal satışı bildiren kişi ve kurum bulunmadığı, rapor tarihi itibariyle tahakkuk etmiş vergi vergi borcunun Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğüne 26.509,44 TL Büyükçekmece Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğüne 18.251,16 TL olduğu, mükellefin mal satımında bulunduğu bir takım firmaların yetkilerinden alınan ifadelere göre bir kısım firmaların mükellefi şahsen tanıdığı bir kısmının ise tanımadığı, söz konusu tespitler ışığında mükellefin 01/01/2009 tarihinden itibaren düzenlediği faturaların sahte faturalar mahiyetinde olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamalarda mükellefin iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, defter belge istemi yazısı tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, KDV matrahları ile mükelleften mal ve hizmet satın alan kişi ve kurumların Ba formları arasında uyumsuzluk bulunduğu, mükellefe mal sattığını bildiren hiçbir mükellefin bulunmadığı, mükellefin mal ve hizmet satımında bulunduğu bir takım firmaların yetkilerinden alınan ifadelere göre bir kısım firmaların mükellefi şahsen tanıdığı aralarında davacı mükellefin de bulunduğu bir kısmının ise tanımadığı da göz önüne alındığında, şirket tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
