Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, kendisine asaleten, M., H. ve L."ye velayeten, Çavdır İş Mahkemesi"nin 25/08/2005 tarih ve 2004/4 Esas, 2005/55 Karar sayılı ilamına istinaden Gölhisar İcra Müdürlüğü"nün 2005/535 Esas sayılı dosyası ile 9.621,00 YTL maddi ve manevi tazminat, 4.891,79 YTL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.512,79 YTL alacak için takip başlatılmış, borçlu tarafından icra dosyasına 02/01/2006 tarihinde 17.000,00 TL yatırılmış, bunun üzerine icra müdürlüğünce borç tamamen ödendiğinden bahisle  dosya infazen işlemden kaldırılmıştır.
Alacaklı tarafından 17/07/2007 tarihinde Çaldır Asliye Hukuk Mahkemesi"ne müstakilen açılan tazminat davası (2007/22 Esas sayılı dosya), Gölhisar İcra Müdürlüğü"nün 2005/535 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan ilamın (2004/4 Esas, 2005/55 Karar sayılı ilam) Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulması üzerine yeniden görülmeye başlanan dava ile birleştirilmiş ve mahkemece her iki dava yönünden yapılan yargılama sonunda tesis edilen 30/07/2009 tarih ve 2006/40 Esas 2009/93 Karar sayılı ilam ile, birleşen 2007/22 Esas sayılı dava yönünden davacı için 27.366,45 YTL maddi tazminatın olay tarihi olan 09/01/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Gerek bozma öncesi, gerekse bozmadan sonra tesis edilen ilamların incelenmesinden, 30/07/2009 tarih ve 2006/40 Esas 2009/93 Karar sayılı ilamda, birleşen 2007/22 Esas sayılı dava yönünden hüküm altına alınan 27.366,45 YTL ve faizinin, bozma öncesi tesis edilen 25/08/2005 tarih ve 2004/4 Esas 2005/55 Karar sayılı ilamda yer alan alacakla bir ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece borçlunun, infazen işlemden kaldırılan 2005/535 Esas sayılı dosyadaki ödemelerinin, ikinci takip dosyasındaki (2009/29 Esas sayılı dosyadaki) alacaktan mahsubuna ve icra emrinin iptaline yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, somut olaya ve takip dosyasındaki ilamlara uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.