9. Hukuk Dairesi 2012/30051 E. , 2013/477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ikramiye alacağı, yakacak yardımı, gıda yardımı, giyecek yardımı, eğitim yardımı, yemek yardımı, ulaşım yardımı, izin ücreti alacağı ile satış primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin davalı işveren bünyesinde 19/08/1997 tarihinden 27/12/2005 tarihine kadar çalıştığını; ... İş Sendikası üyesi olduğunu, verilen disiplin cezasının kendisine tebliğ edilmediğini; iş sözleşmesinin feshedildiğinin sözlü olarak bildirildiğini, işvereni zarara uğratmaya yönelik fiili ve verilmiş bir zararın olmamasına karşın iş sözleşmesinin haksız ve hakkaniyete aykırı bir biçimde sona erdirildiğini, ceza ile eylem arasında orantı bulunmadığını, işverenin zararının olmadığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerketiğini, ayrıca ..."in öngördüğü mali ve sosyal hakların ödenmediğini, eğitim yardımı yapılmadığını, ... madde 6"da belirtildiği üzere part-time çalışanların yararlanması gereken hükümlerden kasıtlı olarak yararlandırılmadığını, bunun İK"nun 5/6.maddesindeki eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, kendisine ait olan ve personele %5 tutarında indirim hakkı veren ... kartını, tanıdığı bir müşteriye kullandırdığını ve sadece personele tanınan %5 indirimin alışverişte uygulanmasına yol açtığını, ... kart uygulamasında clup kart sahibi, aylık alışveriş tutarı 200,00 YTL"ye kadar ise %1, 200,00 YTL üzerinde ise o ay %2 tutarında haksız biçimde alışveriş çeki kazandığını, bu eylemleri nedeni ile daha önce de uyarıldığını, talitamlara göre ... kartını, kredi kartını ve parasının işyerinde iş yaparken yanında taşımaması gerektiğini, ayrıca akraba, komşu ve samimi arkadaşlarının alışverişlerine ilişkin kasasından işlem yapamayacağını, davacının bunları bildiğini, talimatları imzaladığını, bu nedenle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, ..."nin 6. maddesinde sözleşmesinin kapsam ve düzeyinin belirlendiğini, aynı maddenin (c) bendinde "sendika üyesi part-time statüsünde çalışan işçilerin brüt saat ücretlerinin tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreyle orantılı olarak ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri de kapsayacak şekilde belirlendiğinden davacıya bu esaslar dahilinde ödeme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1. Dosyada sorun bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMUK.nun 388 vd. HMK.nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda;
Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bütün talepler hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken “2- Taleplerle ilgili diğer hususlar ... ilamı ile bozulmasına gerek olmayıp onandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ( ilk kararda yer alan ikrameyi alacağının 5.453,20TL olarak kabul edildiği ve Yargıtayca onandığı anlaşıldığından),” şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3. Mahkeme kararının gerekçesinde son paragrafta “…Her ne kadar kısa kararda davacının açmış olduğu ek davada tazminat talep edilmiş ve bu husus mahkemece reddedilip ..."dan geçerek kesinleştiği, dolayısıyla ek davadaki bu kısmın da reddine karar verilmesi gerekirken sehven bu hususun atlandığı, ancak sırf bu hususun yargılamanın yeniden yapılıp uzatılmasına sebep vereceği düşünülerek kısa kararın altına bu husus tavzih ile düzeltilerek işlenmiş ve dolayısıyla böyle bir alacağının olmadığı da tespit edilmiştir” gerekçesiyle kısa kararda yer almadığı halde gerekçeli kararda “Ek dava ile talep edilen 4857 sayılı Yasanın 5/6 maddesi gereği talep edilen tazminatın REDDİNE,” şeklinde hüküm fıkrası değiştirilmiştir.
Tavzih ancak tarafların talepleri ile uygulanabilen bir usul müessesi olup tavzih yoluyla esas hüküm değiştirilemeyeceği gibi gerekçeye aykırı hüküm oluşturulması da usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer yandan hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki olması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.
6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde de kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen YİBK.na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir. HMK.nun 298/2. maddesine göre “ Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Yukarıda belirtildiği üzere duruşmada tefhim edilen hüküm sonucu ile kararın çelişkili olduğu açıkça ortadadır.
Bu nedenlerle 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ( 6100 sayılı yasanın HMK.nun 298/2. maddesine) aykırı olduğu anlaşılan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.